Asıl adı Terrence Ross Jacks olan 29 Mart 1944 te Kanada/Manitoba' da doğdu. Şarkıcı, söz yazarı ve prodüktörlük yapan Jacks, 60'ların başında, ailesi ile Vancouver'a taşındı. Gitar çalmaya başladı ve 18 yaşında gitarist Guy Sobell ile The Chessmen adlı bir grup kurdu. Grup, 1964 ve 1966 yılları arasında Vancouver'da dört kez ilk 10 a girdi. Eylül 1965'te bir "Okula Dönüş" etkinliği için canlı performans sergiledi ve şarkıları radyolarda istek almaya başlayınca, kayıtları hit oldu. Daha sonra evlendiği Susan Pesklevits ile birlikte The Poppy Family'yi kurdu. Kanada'da ve ABD'deki Billboard listelerinde 2. olan şarkısı "Which Way You Goin' Billy?", Terry Jacks tarafından yazılıp, üretilmişti ve 1970 yılında bu prodüksiyon ona Altın Yaprak (Juno) ödülü kazandırdı.
Yukarda videosunu izlediğiniz "Seasons in the Sun" şarkısı aslında Beach Boys için tasarlanmıştı ve Jacks kayıt için yapımcı olarak görev yaptı. Ancak, grup albümü yayınlamamaya karar verdikten sonra, Jacks 1973'ün sonlarında kendi plak şirketi Goldfish Records'ta kaydetmeye karar verdi. O zamanlar Kanadalı bir sanatçının en çok satan uluslararası single'ı oldu ve sonunda dünya çapında 14 milyon sattı. Sanatçıya iki Juno Ödülü kazandırdı ve tüm zamanların en çok satan Kanadalı single'larından biri oldu.
Jacks, aynı zamanda başka sanatçıların da yapımcılığını üstlendi. 1970'lerin sonlarında, yavaş yavaş müzik dünyasından çekildi. 1980'lerde, Kanada'daki selüloz fabrikası kirliliği sorunlarına odaklanarak çevre hareketine dahil oldu. Çevre çalışmaları ona, Kanada'daki Birleşmiş Milletler Derneği ve Batı Kanada Yaban Hayatı Komitesi'nden olmak üzere birçok ödül kazandırdı. Çalışmaları için, 1997 yılında yaşam boyu başarı ödülü ve Eugene Rogers Çevre Ödülü'ne layık görüldü.
2015 yılında, Jacks'in son 40 yıldaki en sevdiği 40 parçalık, 1970'ler ve 1980'lerdeki bazı kayıtlarını içeren çift CD'lik bir derleme olan "Starfish on the Beach" i yayınladı. CD de, fotoğrafları ve Jacks'in müzik kariyerine dair anılarını içeren 32 sayfalık bir kitapçık bulunmakta.
Galiba hafıza, zaman ilerleyince çocukluk sayılacak gençliğin ilk dönemlerinde işittiği şarkıları sahnenin önüne taşımaya başlıyor. Geçenlerde nasıl olduğunu tam hatırlayamadığım bir anda ağzımdan bu şarkının söz ve melodisi döküldü. Her zaman söyleyeceğim odur ki, o zamanın şarkıcıları, şarkıları bambaşkaydı. Bu zamanları bile renkleyip, besliyor.
Kanada'da, Meksikalı bir baba ve Güney Afrikalı bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen Amanda Martinez, müziksever bir evde büyüdü. İlk yıllarını klasik piyano ve bale eğitimi alarak geçirmesine rağmen, hayatta başka bir yol izledi. Ancak Kanada'nın önde gelen bankalarından birinde Finans Direktör Yardımcısı olarak bir yıl geçirdikten sonra, ayrılmaya ve müziği tam zamanlı profesyonel olarak sürdürmeye karar verdi.
Amanda Martinez, şarkıcı/söz yazarı olarak, müziği eşsiz Meksika ve Güney Afrika köklerini flamenko ruhunun coşkusuyla harmanlıyor. Solo CD'leri Yılın Latin Caz Sanatçısı dalında birçok adaylığı kazandı ve şarkıları üç Putumayo dünya müziği koleksiyonunda yer aldı. Müzik kariyerine ek olarak, bir radyo sunucusu, TV oyuncusu ve aktris olarak çalıştı. Aynı zamanda, terk edilmiş ve yetim kalmış kardeşlerin bir arada kalmasına yardımcı, küresel bir kuruluş olan "SOS" Çocuk Köyleri'nin elçisidir. Üç çocuk annesi genç bir kadın olan Martinez, "SOS" misyonunu "kalbine yakın bir neden" olarak nitelendiriyor.
Amor albümündeki şarkıları çok sevdiğimi belirtmeliyim. Bu albümde benim çok sevdiğim şarkı olan "Cucurrucucú Paloma" yı da buraya tıklayarak dinleyebilirsiniz.
Bu sanatçıyı öneren Sevgili Buraneros' a teşekkürlerimle,
2. (isim) Erkek veya kadının evlilik dışı ilişki kurduğu kimse.
"Bir dostu vardı, belalı, çapkın bir delikanlı." - Hüseyin Rahmi Gürpınar
3. (isim) Sahibine sevgi gösteren hayvan.
Köpek insan dostudur.
4.(isim) Bir şeye aşırı ilgi duyan, koruyan kimse.
Kitap dostu.
5.(sıfat) İyi geçinen, aralarında iyi ilişki bulunan.
"Yüzleri tatlı, dilleri tatlı, dost insanlardı bunlar." - Tarık Buğra
Atasözleri, Deyim, Birleşik Fiil ve Kalıp Söz olarak kullanımı:
Dost acı söyler, Dosta düşmana karşı, Dost ağlatır, düşman güldürür,
Dost başa, düşman ayağa bakar, Dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur, Dost dostun ayıbını yüzüne söyler, Dost dostun eyerlenmiş atıdır, Dost edinmek (veya kazanmak), Dost ile ye, iç alışveriş etme, Dost kara günde belli olur, Dostlar alışverişte görsün (diye), Dostlar başına,
Dostlar başından ırak, Dostlar şehit, biz gazi, Dost olmak, Dost sözü acıdır, Dost tutmak, Dostun attığı taş baş yarmaz.
Birleşik Kelime olarak kullanımı:
Dost canlısı, Dost düşman, Dost kazığı,eş dost, kadim dost, yakın dost, zendost, aile dostu, baba dostu, can dostu, iyi gün dostu, kara gün dostu.
Kelime Kökeni :
Farsça dōst دوست "arkadaş, yar" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük, Eski Farsça aynı anlama gelen dauştā veya dauştar- sözcüğünden evrilmiştir.
Bu kelimeyi Sevgili Makbule Abalı Hocamın son blog yazısına ithaf ediyorum. 💖
Asıl adı "Sobomon Sobomonyan" olan Gomidas Vartabed, 1869 yılında, Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı olan Kütahya şehrinde, müzikle içli dışlı ve sadece Türkçe konuşan Kütahyalı bir ailede doğar.
Ermeni Ulusal Müzik Okulunun kurucusu sayılan, Ermeni Papaz müzikolog, besteci, aranjör ve koro şefidir. Komidas Etno Müzikoloji'nin öncülerinden biri olarak tanınmaktadır. Bir yaşındayken annesi, on bir yaşındayken de babası ölür. Küçük yaşta yetim kalan Gomidas, Ermenistan'ın dini merkezi olan Eçmiadzin' e götürülür. Ve burada Gevorgian İlahiyat Okulu'nda eğitim görür. 1895' te, "Vartabet" yani bekar rahip olarak atanır ve Berlin Humboldt Üniversitesi'nde müzik okur. Daha sonra batılı eğitimini ulusal bir müzik geleneği oluşturmak için kullanır. Yedinci yüzyılda yaşamış bir Ermeni halk ozanı olan Katolikos Gomidas'ın ismine atfen komitas adını alır ve Vartaped ünvanı ile birlikte kullanılmaya, anılmaya başlanır.
Kırsal kesimde geziler yaparak üç bin kadar Ermeni halk şarkısını derleyerek notaya geçirmiş ve eşsiz bir koleksiyon oluşturmuş, Türkçe, Kürtçe ve Farsça derlemeleri de vardır. En önemli özgün eseri İlahi Litürji Badarak' tır. 1892' de bestelemeye başladığı bu eseri bitirememiştir. Uluslararası müzik cemiyetine Avrupa dışından kabul edilen ilk müzik adamı olan Gomidas, 24 Nisan 1915 tarihli Tehcir Kanunu gereğince tutuklanan 2234 Ermeni aydını arasında yer alır. Ertesi gün 200 kadar İstanbullu Ermeni ile birlikte trene bindirilerek, Çankırı'ya sürgün edilir.
Mehmet Emin Yurdakul, Halide Edip Adıvar ve yabancı diplomatların girişimleri üzerine Talat Paşa'nın özel emriyle, 8 Ermeni sanatçısıyla birlikte İstanbul'a dönmesine 7 Mayıs'ta izin verilir. Ancak dönüşünden sonra akıl sağlığını yitiren Gomidas, önce Şişli'deki Fransız Lape Hastanesine, ardından hayatının son 20 yılını geçireceği Paris'teki bir sanatoryuma yatırılır. Ondan sonra hayatının son 18 yılında hiç piyano çalmaz, beste yapmaz, şarkı söylemez ve konuşmaz. 20 Ekim 1935 tarihinde Paris'te ölür.
Gomidas Vartabet 'in, Ermenice, Kürtçe ve Türkçe derlemelerinden oluşan Ari Hergel ve Burcu Yıldız'ın hazırladığı "Yerkaran" albümü (ki yukardaki video o albümdendir) sadece güzel şarkılardan oluşan seçkiden ibaret değil, acılarımızla, sevinçlerimizle ne kadar "bir" olduğumuzu göstermesi açısından da önem arz ediyor. Internette hem yayınları, hem de albümü bulup dinleyebilirsiniz. Anadolu topraklarında yaşayan ilk etnomüzikolog olarak bilinen, dünya kültürüne derin izler bırakmış din ve müzik bilgini Gomidas Vartabed’in Ahmet Sami Özbudak tarafından kaleme alınan hikâyesi, Yolcu Tiyatro tarafından sahnelendiği bir yıl boyunca farklı kimliklerden, düşünce ve inanç gruplarından binlerce seyirci tarafından ilgiyle izlendi. İzmir' de yaşayanlar 18 Kasım 2023' te Bostanlı Suat Taşer Sahnesinde gösteriyi izleyebilirler.
Kim bilir belki de bizler, Gomidas' ın müziklerini dinledikçe, onu anlatan tiyatro oyunlarını izledikçe yattığı yerde ruhu huzur buluyordur.
1.(isim, müzik) Bir şiirin bestelenmesinde, şiirin hece vurgularının müzik vurgu ve yükselişleriyle iyice uyuşmuş olması ve bunu sağlayan müzik kurallarının tümü.
2.(isim, dil bilimi) Vurgu, durak, ezgi gibi ses bilgisi ögelerinin tamamı.
Fransızca prosodie "şiirde vezin ve bununla ilgili disiplin" sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Latince prosodia sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca prosōidía προσωιδία "müziğe veya makama uyarlanmış güfte; müzikte vurgu işareti" sözcüğünden alıntıdır. Yunanca sözcük Eski Yunanca oidē οιδή "makamla söyleme, şarkı" sözcüğünden pros+ önekiyle türetilmiştir.
Tam adı, José Montserrate Feliciano García olan şarkıcı, besteci, söz yazarı ve gitarist, Porto Riko'da Lares'te doğdu. Ailenin 11 oğlundan, dördüncü çocuğu olan Jose, glokomun bir sonucu olarak kör doğdu. Müziğe 3 yaşında akordeon çalarak başladı, 5 yaşındayken ailesi, New York City’deki İspanyol Harlem’e taşındı ve burada 9 yaşındayken Bronx’taki Teatro Porto Riko’da ilk kez halka açık sahneye çıktı. Daha sonra 9 yaşındayken babasının kendisine hediye ettiği gitarla günde 14 saat çalışmaya başladı. 17 yaşında, ailesini geçindirebilmek için okuldan ayrılır ve çeşitli yerlerde sahneye çıkmaya başlar. Gençliğinde 50'li yılların rock müziği ve caz kayıtlarını dinleyerek büyür. "Rain", "The Gypsy", "California Dreaming" gibi şarkılarıyla ünlüdür.
Feliciano, 1970 yılında, Rick Jarrard ile birlikte bir Noel müziği albümü çıkarır. Daha sonra albüm, José' nin bestesi olan "Feliz Navidad" ın adını alır. Kayıt sürecinde Rick, José'nin "albüm için yeni bir Noel şarkısı!" yazmasını önermiş, José önce gereksiz olduğunu düşünür ancak Porto Riko'daki çocukluğunu hatırlatmaya başlayınca birkaç dakika sonra "Feliz Navidad" şarkısı doğar. Şarkı, sayısız sanatçı tarafından söylenir ve Noel zamanında dünyadaki müzikal çalışmaların geleneksel bir parçası haline gelir. "Feliz Navidad", ASCAP tarafından dünyanın en çok çalınan 25 Noel şarkısından biri olarak tanınır ve Grammy Hall of Fame'de yer alır.
Sanatçı, 2018 yılında 2. Uluslararası Mersin Engelsiz Sanat Festivaline katılmak için Türkiye’de konser verir. Jose Feliciano, iki çocuğuyla birlikte kendi adını taşıyan müzik okulunda eğitimler vererek, konserler, albümler ve turnelerle kariyerini devam ettiriyor.
Çocukluk dimağımda yer eden "Rain" şarkısı ve sesinin ağdalı tonu nedense bende üzüntüyü çağrıştırırdı, sesini severdim ama üzüleceğimi bildiğimden dinlemek istemezdim. Gençlik zamanlarımda müzikle daha anlamlı bir ilişkim olduğundan, artık Jose' nin bendeki yeri çok daha farklıydı.
Halâ yaşıyorken bu değerli sanatçıyı da yayına alarak hatırlamak istedim.
(Çekecek: Ayakkabı ile topuk arasına sokularak ayağın ayakkabıya kolay girmesini sağlayan, maden, boynuz veya plastik maddeden yapılmış alet.)
2. (isim) Küçüklere sevgi ile söylenen bir sitem sözü.
"Kimden yana bu kerata?" - Necati Cumalı
3.(isim) Karısı tarafından aldatılan erkek.
Kelimenin Kökeni :
Kerata : Yunanca kérato κέρατο "boynuz" sözcüğünden alıntıdır. Yeni Yunanca sözcük, Eski Yunanca aynı anlama gelen kéras, kerat- κέρας, κερατ- sözcüğünden evrilmiştir. Aynı zamanda Yunanca keratâs κερατᾶς "boynuzlu, pezevenk, kaltaban" sözcüğünden alıntıdır. Kerastas, keratin kelimeleri de bu sözcükten türemiştir.
Ender Eroğlu veya bildiğimiz adıyla Norm Ender rapçi, müzisyen ve söz yazarıdır.
Sonradan “Şehrim ülkemin en batı yakası, Allahı gibidir ve tektir Atası” diyeceği İzmir’de dünyaya geldi. 10 yaşında Cartel müzik grubu sayesinde rap müzik ile tanışan Ender, babasının ona hediye ettiği org ile müziğe giriş yaptı.
1999 yılında Erman Altınoğlu ile birlikte Norm grubunu kurdu. 2001 yılında ilk rap şarkısını profesyonel olarak çıkardı. Atv televizyon kanalında 2004 yılında yayınlanan Akademi Türkiye müzik yarışması programına katıldı ancak kendisinden tarzından farklı şarkılar söylemesini istediklerinde kavga ederek programdan ayrıldı.
Yeni albümünde eski sert tarzından geriye eser kalmayıp, pop-rap tarzına geçtiyse de bilinen bir gerçek var. Norm Ender, bazen küfürbaz, bazen agresif ve isyankar ama hep protest, hep eğlenceli Türkçe RAP' in çocuğu.
(Norm Ender' in kendini çok iyi ifade ettiği bu yayını önyargısız izlemenizi öneririm.)
Ben Cumhuriyetimizin 100. Yıl kutlaması için yayınlanmış bir çok besteyi dinledim. Norm Ender' in bestesi -bana göre- açık ara hepsinden önde ve içime en sineni. Notaları, vurgusu ve özellikle sözleriyle benim kalbimde artık 100. yıl marşı olarak yerini aldı "Parla" marşı.
Cumhuriyetimizi daha coşkulu kutlamak yaraşırdı bize, bir hafta boyunca sürecek eğlenceler, bayrakla donanan sokaklar, caddelerde bandolar, gökyüzünde gururumuz jetlerimizle çok farklı bir hava yaratılmalıydı.
İngiliz müzisyen ve besteci Farley, çalışmaları orkestra notaları, dünya müziği, çağdaş ses tasarımı içeren ve aynı zamanda pop sanatçıları ve yapımcılarla işbirliği yapan bir film bestecisidir.
Farley, kariyerine 1980'lerin başında müzisyen, besteci ve orkestra şefi olarak başladı. Film endüstrisindeki ilk önemli çalışmaları, korku filmi 'The Gardener' (1998), 'Darkness Falls' (1999) ve ardından 2000 yılında 'Sorted' müzikleri üzerinde çalıştı. Bu süre zarfında çeşitli belgesellerin müziklerini de düzenledi. Sonraki 10 yıl boyunca, bir çok dizi film için çalışmasının yanı sıra, birkaç uzun metrajlı film, televizyon filmi ve belgesel üzerinde çalıştı. Bununla birlikte, Sugababes, Leona Lewis, Duran Duran, ve Appletons gibi bir dizi popüler müzik grubuyla da çalıştı.
2014 yılında Farley, 4 Müzik ve Ses Ödülü'ne aday gösterildi ve ödül aldı. Onun hakkında ülkesindeki basında çıkan yazılarda şunlar vardı: "Şu anda en umut verici ve gelecek vaat eden bestecilerden biri. "Modigliani" filmi için bestelediği eserler, melodik açıdan hassas ve ustaca orkestrasyona tabi tutulmuş ve filmin oynatıldığı yılda tüm kategorilerde en iyi beş film müziklerinden biri olmuştu. Melodi ve tematik yazım konusunda büyük bir yetenek sergileyen Guy Farley, kesinlikle yarının film müziği yıldızlarından biri olacak."
Gerek blog yayınları, gerekse kendim için bildiğiniz gibi çok fazla müzik araştırması yapmaktayım. Bazen izlediğim film veya dizilerdeki besteler dikkatimi çektiğinde de hemen bilgisayar başına geçiyorum. Müzik dünyası için, önce "dipsiz bir kuyu" tanımlamasını yapacaktım ama başı sonu bilinmeyen "uzay boşluğu" sözü daha yerinde oldu sanki.
Dünyada ve ülkemizde yaşanan acıları anlatmak için en iyi ifade şekli müzik! Kelimeler artık bu yükü taşıyamıyor bana göre. İyi ki notalar var ve enstrümanlar. Dünyanın dört bir yanından insanların her duygusunu ifade etmek için çalınıyorlar.
Sittin: Arapça sittīn "altmış" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça sitt "altı" sözcüğünden türetilmiştir.
Sene:Arapça snA kökünden gelen sanat "yıl" sözcüğünden alıntıdır. (not: Arapça sözcük Aramice/Süryanice aynı anlama gelen şnā veya şintā sözcüğü ile eş kökenlidir. Bu sözcük İbranice aynı anlama gelen şānāh sözcüğü ile eş kökenlidir. İbranice sözcük İbranice ve Aramice/Süryanice #şnh "tekrarlama, dönme, geri gelme" kökünden türetilmiştir. )
Çocukluk yıllarından itibaren çeşitli televizyon dizileri, sahne performansları ve filmlerle başarılı oyunculuk kariyerine sahip Yahudi asıllı Amerikalı bir oyuncu.
Çocuklukta başladığı reklam filmlerine, daha sonra televizyon filmleriyle ve sitcomlarla devam eden Gordon-Levitt, 1999 yılında önemli bir rol aldığı "10 Things I Hate About You" ile tanınmaya başladı.
Colombia Üniversitesi'nde okuduktan sonra tv filmlerini bırakan Gordon-Levitt, bir yetişkin olarak birçoğu bağımsız olmak üzere sinema filmlerinde rol almaya başladı. 2005'te rol aldığı "Brick" adlı filmdeki rolü için "bağımsız filmlerdeki en ilginç başrol oyuncularından biri, düşünceli bir oyuncu, hem açık sözlü hem de içine kapanık; kendiyle ve dünyayla savaş halinde olan başı belada karakterleri oynamada uzmanlaşmış" denmiştir. Joseph Gordon Levitt seçkin Hollywood yıldızları arasında gösterilmektedir. Ayrıca piyano ve gitar çalabiliyor, güzel şarkı söyleyebiliyor ve akıcı bir şekilde Fransızca konuşabiliyor.
Kendisi, dizi ve filmlerden tanıdığım bir aktör, ancak hafta başında onun da başrollerden birini canlandırdığı bir filmi izledim ve orda hem çalıp hem de seslendirdiği şarkıdan çok etkilendim. Öncelikle filmi izlemenizi öneririm -internette var-, adı "Flora and Son"
Asıl adı Iolanda Cristina Gigliotti olan Dalida, Kahire doğumlu İtalyan asıllı şarkıcı, sinema oyuncusudur. Kariyerini, vatandaşlığına geçtiği Fransa'da yaptı. 55 altın plak alan Dalida, aynı zamanda "elmas plak" verilen ilk şarkıcıdır.
Daha çocukken viyolonsel ve şarkıcılık dersleri aldı. 1951'de bir güzellik ajansına girdi ve ardından da Kahire'de bir moda evinde model olarak çalışmaya başladı. 1954'te Mısır Güzellik Kraliçesi seçildi. Bu yıllarda bir yönetmen olan Marc de Gastyne ile tanıştı ve evlenip Paris'e gitti. Varyete şovlar ve kabarelerde Fransızca, İtalyanca, Arapça ve diğer dillerde şarkılar söyledi. Dalida sahne adıydı.
1957'de Paris Olympia'nın açılışında Charles Aznavour ile birlikte bulundu ve aynı yıl Gilbert Bécaud'ya vokalistlik yaptı. Daha sonra Türkçe dahil olmak üzere bir sürü dilde şarkılar söyleyen Dalida, dünya turnelerine çıktı. 1973 yılında ise Alain Delon ile birlikte, o herkesin bildiği efsanevi düet: 'Paroles paroles' i gerçekleştirdi. Dalida şarkılarını, Fransızca, İtalyanca, Arapça, Almanca, İspanyolca, İbranice, İngilizce, Danca, Japonca ve Yunanca olarak 10 dilde icra etmiştir. Kariyerinde 500 Fransızca şarkı bulunmaktadır. Bunların 200'ü İtalyancaya, 300'ü ise diğer dillere çevrildi. Dünya çapında 150 milyon albüm satmıştır. Aynı zamanda pek çok ödül kazanan Dalida 55 kez Altın Plak almıştır.
Hayatındaki bu şan ve şöhrete rağmen, kişisel hayatı zorluklarla, dramla ve trajedi ile doludur. 1961'de akıl hocası olan Lucien Morisse ile evlenmiştir. Evlilik birkaç ay sürer ve boşanırlar. 1967'de yeni aşkı olan İtalyan şarkıcı Luigi Tenco intihar etmiş, Dalida da intihara kalkışmıştır. Daha sonra Richard Chanfray ile birlikte gösterişli bir hayat sürdüren şarkıcı, Chanfray'ın intiharı ile karşı karşıya kalmıştır. Bu acıları es geçip şarkı söylemeye devam eden Dalida kendi anlatımıyla hayatın anlamının küçük olduğunu belirtmiş ve kişiliği geliştirmek için çok zaman harcamıştı. 3 Mayıs 1987'de Montmartre'daki evinde aşırı dozda uyku ilacı alarak intihar etmiştir.
Ardında şöyle bir not bırakmıştır: "Hayat artık çekilmez hale geldi. Beni affedin."
Oysa bizler de, her bir şarkısında umutlanıyor, neşeleniyor ve yeni bir güne tutunuyorduk. Geride kalan sesi ve görüntüleriyle avunuyoruz.
Benim çok sevdiğim şarkısını ve Türkçe sözlerini de yayın sonuna ekliyorum.
Işıklarda uyusun.
Dalida' yı hatırlatarak yayına almamı öneren Sevgili Nazlı Toaç' a çok teşekkürler.
Kelime kökeni konusunda herhangi bir bilgiye ulaşamadım. Teşhir kelimesinden yola çıkarak yaptığım araştırma da bir sonuç vermedi maalesef. Bilgi paylaşımı yapmak isteyen olursa seve seve yayınlarım.
Amerikalı şarkıcı Gaynor, çoğunlukla 1979 yılında çıkarmış olduğu ve Türkiye'de Ajda Pekkan tarafından yeniden yorumlanmış olan "I Will Survive" ile bilinmektedir. Bunun dışında ABD'nin disko çağında yaptığı sayısız eseri de bulunmaktadır.
Sanatçı 1960'larda "Soul Satisfiers" adlı caz-pop grubunda vokalistti. 1975'teki ilk solo albümü ve ardından gelen sayısız disko hiti onun ABD'de tanınmasını kolaylaştırdı. Gaynor, 1979 başlarında "I Will Survive" adlı hitini yayınlamış ve şarkı Gaynor'ın 1 numaraya ulaşan şarkısı olmuştur.
Ayrıca Grammy En İyi Disco Kaydı Ödülü ve Grammy Hall of Fame Ödülü vardır.
Gaynor' un, "I Will Survive" adlı şarkısı her dönemin şarkısı olmuştur. Yıllar hatta asırlar geçse bile dillerden ve yeni düzenlemeleriyle gündemden düşmeyecek bir şarkıdır. Bugün, bu bilinen şarkı harici yine hareketli iki parçasının bulunduğu bir video kaydını yayına aldım.
Reaya : (Arapça) 1.(isim) Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk.
2. (isim) Osmanlı Devleti'nde Tanzimat'tan önce halkın vergi ve haraç veren, genellikle toprakla uğraşan gayrimüslim kısmı.
"Buradaki Türkler de tek tük reayayı görmemezliğe gelebiliyorlardı." - Abdülhak Şinasi Hisar
Kelimenin Kökeni :
Arapça raˁayāˀ "davar, sürü" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça rˁy kökünden gelen raˁiyat "güdülen hayvan, koyun veya davar" sözcüğünün çoğuludur.
İzmir doğumlu olan Erdem, kontrtenor ses aralığına sahip bir müzisyendir. Müzik hayatına 2009 yılında, küçük bir org ile başlamıştır. 2014 yılından bu yana sözlü ve sözsüz bir çok müzik türünde eserler üretmiştir. Sözlü türleri: İndie, Ballad, Rock, Alternatif Rock, Pop Sözsüz türleri: Piyano, New Age, Soundtrack tarzındadır.
Serhat Erdem, blog müzikleri araştırırken karşıma çıktı bir vals ile. (Dinlemek isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.) Daha fazlası vardır diye araştırırken enstrümantal besteleri yanında, sözlerini yazdığı ve söylediği şarkılarının da olduğunu gördüm. Bugün Türkiye' den genç bir yeteneği tanıyalım istedim. Youtube ve Spotify' da çalışmaları var, çok yumuşak ve dinlendiren tarzdaki bestelerini beğeneceğinizi umuyorum.
Mahlas : (isim, Arapça) Kendi adından başka eğreti alınan ad,takma isim.
"Yazılarında mahlas kullanan Gevheri ve Dadaloğlu'nun gerçek adları neredeyse unutulmuştur."
Kelime kökeni :
Arapça χlṣ kökünden gelen maχlaṣ "1. kurtuluş yeri, sığınak, 2. şiirde takma ad" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça χalāṣ "kurtulma" sözcüğünün ismi zaman ve mekânıdır.
The Buggles, şarkıcı ve basçı Trevor Horn ve klavyeci Geoffrey Downes tarafından 1977'de Londra'da kurulan bir İngiliz müzik grubudur.
1979'daki ilk single'ları "Video Killed the Radio Star" ile piyasaya çıkıp, UK Singles Listesinde zirveye ulaştıkları gibi diğer 15 ülkede de bir numarada yer aldılar. İlk albümleri "The Age of Plastic" den sonra 1981' de "Video Killed the Radio Star" müzik videosu, ABD'de MTV kanalında gösterilen ilk video oldu. Ertesi yıl Buggles, "Adventures in Modern Recording" adlı ikinci bir albüm çıkardı. Ticari başarısının olmaması, grubun dağılmasına yol açtı. 1998'den beri, Horn ve Downes ara sıra davet edildikleri etkinliklerde Buggles'ın şarkılarını seslendirdiler. Ekim 2011'de Buggles, Londra'daki O2 Arena'da British Music Experience' da çalmak için yeniden bir araya geldi. 2016 Progresif Müzik Ödülleri'nde, Buggles bir ödül kazandı.
Grubun adı için açıklama yapan G.Downes, bir kelime oyunu olarak türetildiğini söyleyerek devamında şunları eklemiş: "Orijinal olarak Bugs, stüdyo böcekleri olarak adlandırılıyordu, kayıt stüdyolarında yaşayan ve hasara yol açan hayali yaratıklar gibi. Sonra birisi şaka olarak, Bugs'ın asla Beatles kadar büyük olamayacağını söyledi. Biz de onu Buggles olarak değiştirdik."
Grubun diğer üyesi T.Horn ise konuyla ilgili şunları iletmiş: "İsmin berbat olduğunu biliyorum, ama o zamanlar büyük punk çağıydı. Genelde aptal olan ama kendilerine her türden zeki isimler koyan insanlar görmekten bıkmıştım. Konu ismimizi seçmeye geldiğinde, mümkün olan en iğrenç ismi seçeceğimi düşündüm. Geriye dönüp baktığımda sık sık kendime Böcekler dediğim için pişman oldum ama o günlerde grubu paketleyerek satmayı gerçekten hiç düşünmedim, beni gerçekten endişelendiren tek şey listeler ve dinlenme rekoruydu."
Güzel bir nostalji şarkısı olduğunu ve insanı hareketlendirdiğini düşünerek yayına aldığım şarkı, hepinize enerjik bir gün getirsin.
"Teselliden nasibim yok hazan ağlar baharımda." - Mehmet Akif Ersoy
Kelimenin kökeni :
Farsça χazān "sonbahar" sözcüğünden alıntıdır.
Bir başka anlamı da, İbranice χazzān a) Tapınak görevlisi. b) Sinagogda ilahi okumakla görevli kişi, kantor sözcüğünden alıntıdır. İbranice sözcük Akatça (Babil ve Asur dillerinde) χazānu "kent yöneticisi" sözcüğünden alıntıdır.
Amerikalı caz şarkıcısı ve piyanist olan Dearie, İskoç İrlanda kökenli bir babaya ve Norveç kökenli bir anneye sahipti. "Blossom" adını "doğduğu gün evine şeftali çiçeği getiren bir komşusu" nedeniyle aldığı detayı yazılmış Wikipedia'da.
Dearie, Londra ve New York City'de yıllarca düzenli çalışmalar gerçekleştirdi ve Johnny Mercer , Miles Davis , Jack Segal dahil olmak üzere birçok müzisyenle işbirliği yaptı. Liseden sonra bir müzik kariyeri sürdürmek için Manhattan'a, 1952'de de Paris'e taşındı. Blue Stars (1952–1955) adında bir vokal grubu kurdu. 1954'te grup, Michel Legrand tarafından düzenlenen "Lullaby of Birdland " ın Fransızca versiyonuyla Fransa'da büyük bir başarı yakaladı. Blue Stars grubu, daha sonra The Swingle Singers 'a dönüştü. 1957'de Fransa'dan döndükten sonra Dearie, 1950'lerin sonu ve 1960'ların başında Verve Records için solo şarkıcı ve piyanist olarak ilk altı Amerikan albümünü yaptı. "I'm in the Mood for Love", "May I Come In?", "That's Just The Way I Want To Be", ""I'm Shadowing You" yer etmiş şarkılarından bazılarıdır. Ayrıca şarkıları, bazı film ve dizi müziklerinde de kullanılmıştır.
Dearie'nin vokal tarzı, New Yorker tarafından çocukça tiz "şarkı söyleyen" olarak tanımlandı. Bu tarz hafif ve havadardı ve Dearie'yi bu kadar farklı kılan şeyin bir parçasıydı. Ancak o zamanki vokal koçları, bu eşsiz ses tonunun uygunsuz nefes almanın sonucu olduğunu savunuyorlardı. Profesyoneller onu "diyaframından şarkı söylemesi" için uyarıyorlardı, ancak o bu eleştirileri duymazdan geldi.
Minyon bir yapıya sahip olan sanatçının şarkılarını dinlediğinizde sizler ne düşüneceksiniz bilmiyorum ama bana göre, sesi gerçekten de çok hafif, ışıltılı ve küçük bir kız çocuğununki kadar taze izlenim bırakıyor.
Umarım bu pazar için seçtiğim, kanatlarını uçmak için kullanmaya cesaretlendiren bu şarkıyı seversiniz.
Çok umutlu, heyecanlı, cesaretli, güçlü ve çok da şık bir pazar günü dilerim hepinize.
2 Mart 1942 tarihinde New York, Brooklyn’de Yahudi bir orta sınıf ailenin çocuğu olarak doğmuştur. Esas adı Lewis Allan Reed’dir. 1960 yılında Syracuse Üniversitesinde gazetecilik, film yönetmenliği üzerine eğitim aldı. 1964 yılında mezun oldu.
The Velvet Underground müzik gurubunun gitarist ve vokalistliğini yaptı, burada rock müziğine yeni ufuklar açmış ve bu türü derinden etkilemiş, şarkı sözü yazarı olarak birçok tabu hakkında şarkı yazmıştır. Velvet Underground’dan ayrıldıktan sonra çıkardığı «Transformer» adlı albümü rock tarihinin en iyi albümlerindendir.
1960’larda Andy Warhol‘un da desteğiyle, onun atölyesinde başlayan serüven, dönemin underground ruhunu simgeleyen bir müzikle albüme dönüşmüştü. Lou Reed’in en popüler şarkısı da “Perfect Day” oldu. Gitar çalma tekniği, vokali ve besteleriyle kendine özgü bir müzisyen olan Lou Reed, İstanbul Caz Festivali kapsamında Türkiye‘ye de gelmiş ve Açıkhava Tiyatrosu’nda konser vermişti. Lou Reed, 27 Ekim 2013 tarihinde karaciğer naklinden kaynaklanan bir rahatsızlıktan 71 yaşında Long Island’da öldü.
Eylül ayının ilk pazar günündeki yayına, sanatçının bu şarkısını seçtim.
Şarkıda, "öyle eğlenceli ve güzel bir günden" bahsediyor ki, "seninle geçirdiğim için çok mutluyum" diyor. Sizlerin de, aynen şarkıdaki sözleri söyleyeceğiniz mutlu günleriniz ve sevdikleriniz olsun.
1.(isim) Tavan ve duvarlara kabartma gibi görünen resimler yapan sanatçı.
"Sonra kökboyalarını getirip getirmediğimi sormak isteyen fakat soramayan çekingen, yumuşak bakışlı kalemkâr oğlum Alaca Bey hafiften yüzü pembeleşmiş olarak koşup geldi." - Sevinç Çokum
2. (isim) Madenî eşyaların üzerine çelik kalemle veya özel aletlerle süsleme yapan veya yazı yazan kimse.
3.(isim) Kumaş, tülbent, yazma vb. üzerine ince fırça ile boyama yapan kimse.
4.(isim) Düğünlerde kadınlara makyaj yapan kimse.
"Yine bir düğün günü ahali yiyip içip eğlenirken kalemkâr hatun, gelini dizinin dibine oturtmuş, makyajını yapıyormuş." - Selcen Yüksel Arvas
Kelime kökeni :
Arapça ḥkk kökünden gelen ḥakkāk "hakkedici, oymacı, kalemkâr" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḥakk "oyma" sözcüğünün meslek adıdır.
Lübnan asıllı Kanadalı şarkıcı ve söz yazarıdır. 12 yaşında profesyonel kariyerine başladı. 1956'daki "I Confess" adlı ilk parçasının kaydını babasından aldığı parayla yaptı. Ama o plak sadece 300 tane sattı. Sonraki parçası "Diana" ise 9 milyon satışa ulaştı, ben de bu şarkıyla kendisini tanımış ve sevmiştim.
Buddy Holly'nin söylediği "It Doesn't Matter Anymore", Tom Jones'un popüler hale getirdiği "She's A Lady" adlı besteler onundur.
Hepimizin iyi bildiği ve çok sevdiği Claude François'nın "Comme D'habitude" adlı ünlü bestesine, "My Way" olarak İngilizce sözleri Paul Anka yazmıştır. Ayrıca yazdığı reklam müzikleri de yazıldıkları zamanda büyük bir üne kavuşur. Örneğin bir fotoğraf makinesi firması için yazdığı "Times Of Your Life" adlı şarkı -ki yukarda onu yayına aldım, piyasaya sürüldüğü zaman çok sevilmiş. Bence halâ çok iyi bir parça.
Kendi adına birçok televizyon şovu yaptı. 1957'de "Diana" şarkısı dünya çapında üne kavuştu. 1961 yılında "Time" dergisi onun besteci ve söz yazarı kimliğini ön plana çıkarttı. Kanada Ottawa'da 27 Nisan Paul Anka günü olarak kutlanmaktadır. 1990'da ABD vatandaşlığına geçti. 2003'te "American Idol" yarışmasında konuk sanatçı olarak sahneye çıktı. Birçok ünlü sanatçıyla beraber düetler yaptı.
Yukarda sıraladığım muhteşem şarkıların yanısıra "You Are My Destiny", "Papa", "Put Your Head On My Shoulder", "Puppy Love" gibi daha pek çok ölümsüz şarkının yaratıcısı olan sanatçıya sağlıklı ve sonuna kadar müziğin içinde yer alacağı bir yaşam diliyorum.
Şarkıyı, çocukluğunuzdan itibaren tüm anılarınızı, geriye baktığınızda hatırlamak istediklerinizi gözünüzün önüne getirerek dinleyin.