K etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
K etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Mart 2025 Cuma

BİR KELİME = KADİT




Kadit : (Arapça) 1. (sıfat) Çok zayıf.

      "Gözlerini kadit elleriyle iyice ovdu." - Ömer Seyfettin

2. (isim) Güneşte veya hafif alevde kurutulmuş et.

3. (isim) ► İskelet.

* * * * *

Birleşik Fiil, Kalıp Söz olarak kullanımı :

Kadidi çıkmak : 1. Çok zayıflamak, bir deri bir kemik durumuna gelmek.

      "Sıtmalı arabacıların titredikleri, cılız, kadidi çıkmış öküzlerin iç ezici bir şekilde düşündükleri görülürdü." - Sait Faik Abasıyanık

2. İskeleti görünmek.

* * * * *

Kelime Kökeni :

Arapça ḳdd kökünden gelen ḳadīd قديد  "ince şerit şeklinde kesilip kurutulmuş et" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḳadda قدّ  "şerit şeklinde kesti, dildi" fiilinin sıfatıdır.



Güzel ülkem için aydınlık ve adaletli bayramlar diliyorum.


{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-




not: görsel, retrowaste.com' dan alıntıdır.​




18 Mart 2025 Salı

BİR KELİME = KERTERİZ






Kerteriz : (Rumca)
1. (isim, denizcilik) Bir yerin nerede bulunduğunu pusula ile ölçme.

2. (isim) Balıkçıların denizde sığlıkları belirlemek için kullandıkları işaretlerin bütünü.

* * * * *

Birleşik Kelime kullanımı :

Kerteriz noktası : (isim, denizcilik) Geminin bulunduğu yeri anlamak için kerteriz almaya yarayan fener kulesi, duba, şamandıra vb.nin harita üzerindeki yeri.

* * * * *

Birleşik Fiil veya Kalıp Söz olarak kullanımı :

Kerteriz almak (veya etmek) : Bir yerin hangi yönde veya geminin nerede bulunduğunu pusula ile ölçmek.

"Uzakta, sancak tarafında, kerteriz ettiğimiz fenerin ışığı bir yanıp bir sönüyor." - Zeyyat Selimoğlu

* * * * *

Kelimenin Kökeni :

Yeni Yunanca kartárizo καρτάριζο  "pusulanın 32'de bir bölümlerine göre yön tayin etmek" fiilinden alıntıdır. Yunanca fiil Venedikçe aynı anlama gelen yazılı örneği bulunmayan *quartarisàr sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Venedikçe quarta "kerte" sözcüğünden türetilmiştir. 



Kerte : İtalyanca quarta "1. çeyrek, 2. pusula kadranının 1/16 dilimini belirtmek için kullanılan söz" sözcüğünden alıntıdır. İtalyanca sözcük Latince quartus "çeyrek" sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Latince quatuor, quatr- "dört" sözcüğünden türetilmiştir.




Kelime, Sevgili Mindmills' in sayfasından yayına alınmıştır. Katkılarına teşekkürlerimle,




{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-




not: görsel, eastmarine.com.tr den alınmıştır.




12 Şubat 2025 Çarşamba

BİR KELİME = KEYFEKEDER





Keyfekeder : (sıfat, Arapça) Pek üzerinde durulmayan, önem verilmeyen.

"Keyfekeder hareket etmek bazen büyük hatalara yol açabilir." 

"Onun hayatı tamamen keyfekeder bir şekilde ilerliyor, hiçbir planı yok."


* * * * *


Kelime Kökeni :

Keyif : Arapça kyf kökünden gelen kayf ,  "durum, ruh hali, özellikle iyi ruh hali, hoşnutluk" sözcüğünden alıntıdır.

Keder : Arapça kdr kökünden gelen kadar,  "sıkıntı, bunalma" sözcüğünden alıntıdır.


* * * * *

Bu kelime Arapça "keyf" (keyif) ve "kadar" (keder) kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur ve kelime anlamı itibariyle "keyfe ve kedere bağlı, önemsenmeden, gelişigüzel, rastgele yapılan" anlamına gelmektedir. Kullanım bağlamına göre anlamı değişmekte. Bazen rahatlık ve özgürlüğü anlatırken, bazen de disiplinsizlik anlamında olumsuz kullanılmakta. Ayrıca kelimenin, keyfekeder satılık, keyfekeder insan gibi kullanımları da mevcut.


Bu kelimeye Sevgili Arpi' nin bloğunda rastladım ve yayına aldım.




{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-





not: gif, tenor.com dan alıntıdır.





5 Şubat 2025 Çarşamba

BİR KELİME : KAKİSTOKRASİ





Kakistokrasi : 

En niteliksiz vatandaşların, hükümeti oluşturduğu yönetim biçimidir. Kelimenin kullanımı 17. yüzyılın ilk yarısına kadar uzanır. İngiliz yazar Thomas Love Peacock tarafından 1829'da kullanılmıştır ancak 21. yüzyılın başlarında dünyanın çeşitli demokrasilerinde ortaya çıkan popülist hükûmetleri eleştirmek amacıyla kullanımı yaygınlaşmıştır.



Kelime anlamı :

Yunanca kakistos (Grekçe: κάκιστος; en kötü) ve kratos (Grekçe: κράτος; yönetim) kelimelerinin birleşimiyle oluşmuştur. En kötü kişilerin yönetimi anlamına gelir.





{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-




not: kelime bilgilerine buradan ulaşabilirsiniz.
       görsel, listelist.com dan alıntılanmıştır.





4 Eylül 2024 Çarşamba

BİR KELİME = KAZULET






Kazulet : (sıfat) Kocaman. 

(Kelime halk arasında iri yarı, uzun, sevimsiz, kocaman, cüsseli gibi anlamda kullanılmaktadır.)

"Mağaza lüks bir yat gibi cilalanmış ve parlaktı, ince halı üzerinde pek kazulet duran ayakkabılarımız yüzünden, çıkarken onu tekrar boydan boya katetmeye çekiniyorduk." - Louis Ferdinand Celine – Gecenin Sonuna Yolculuk


*******


Kelimenin Kökeni :

Halk arasında yaygın olarak kullanılan kazulet kelimesi, dilimize Arapçadan geçmiştir. Kazurat sözcüğünden türetilmiş olan bu kelimenin anlamı çirkindir. Genellikle davranışları kaba saba olan ve ağır hareket eden hantal insanlar için kullanılan bu sözcük, Türkçe dışında Bulgarca ve Arnavutça gibi Balkan dillerine de geçmiştir.







{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-





not: görsel, internetten alıntıdır.





14 Ağustos 2024 Çarşamba

BİR KELİME = KÂŞANE







Kâşane : (isim, eskimiş, Farsça) Büyük, süslü köşk, saray vb. yapı.

      "Akrabalarıyla kâşaneler kurarak nasıl yerleştikleri hiç kimsenin gözünden kaçmıyordu." - Yakup Kadri Karaosmanoğlu




Kelime Kökeni :

Farsça kāşāne كاشانه  "camlı oda, sırça saray" sözcüğünden alıntıdır.





Bu kelime, Sevgili EkmekciKız' ın bloğundan yayına alınmıştır. Teşekkürlerimle,







{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-






not: fotoğraf, internetten alıntıdır.






15 Mayıs 2024 Çarşamba

BİR KELİME = KÜMBET






Kümbet : (Farsça) 1. (isim, mimarlık) Kubbe.

2. (isim) Damı koni veya piramit biçiminde olan, yuvarlak veya köşeli yapı.

"Mezarlığın ortasında altı adet mermer sütunlu harap bir kümbet göze çarpar." - Sermet Muhtar Alus


*********


Kelime Kökeni :

Farsça ve Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) gunbad گنبد  "kubbe, tümsek" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Aramice/Süryanice ḳbb kökünden gelen ḳubbtā קבתא  "kubbe" sözcüğünden alıntıdır. 





{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-






not: fotoğraf, pinterest.com dan alıntıdır.






24 Nisan 2024 Çarşamba

BİR KELİME = KADÜK






Kadük : (sıfat, hukuk, Fransızca) Değerini, önemini yitirmiş, geçerliliği ve hükmü kalmamış, eskimiş.

"Aşağıya alınan tarihi değere sahip soruşturma raporu kadük belgeler arasında arşive kaldırıldı." - Kazım Öztürk


******


Kelimenin Birleşik Fiil olarak kullanımı :

Kadük olmak (veya kalmak) : 1. Değerini yitirmek.

2. Yasama meclisinin değişmesi ile önceden sunulan yasa tasarıları değerini yitirmek, görüşme dışı kalmak. 

"Söz konusu tasarı, Mecliste görüşülmeyerek kadük olmuş ve yeniden incelenmek üzere geri alınmıştır." - Aziz Nesin 


*******


Kelimenin Kökeni :

Fransızca caduc "hukuki geçerliliğini yitirmiş olan (belge, tüzel kişilik vb.)" sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Latince caducus "1. düşük, düşmüş, 2. varisi olmayan mülk" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Latince cadere, cas- "düşmek" fiilinden türetilmiştir.







{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-




not: görsel pixabay.com dan alıntıdır.






31 Ocak 2024 Çarşamba

BİR KELİME = KALLAVİ






Kallavi : (Arapça) 1. (isim, tarih) Vezir ve sadrazamların giydikleri bir tür kavuk.

2. (sıfat, mecaz) Çok iri, kocaman olan.

"Köşede, kesme taşlardan örülü istinat duvarına oturtulmuş, kallavi bir incir ağacını sırtlamış serin ve gölgeli çeşmeyi görünce, içim “Ohh!” dedi." - İlhami Algör



Birleşik kelime olarak kullanımı :

Kallavi fincan : (isim) İri, kulpsuz fincan.

      "Kallavi fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!" - Attilâ İlhan



Kelime Kökeni :

(Etimoloji sözlüğü web sayfasında kelimeye yönelik hiç bir şey bulamazken Nişanyan Sözlük' te aşağıdaki açıklamaları tespit ettim.)

Evliya Çelebi sözcüğün Macarcada "taç" için kullanıldığını belirtir, ancak Macarca sözcüğün aslı açık değildir. Orta Yunanca kalymmávkion καλυμμαύχιον ("yüksek baca şeklinde ruhban başlığı") sözcüğüyle ilgili olması mümkün görünüyor.

Tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler:

“Bir tür kavuk” [Evliya Çelebi, Seyahatname, 1665]
[Macarlar kral tacına] korona ve manlifke ve kallevine derler. Hattā āl-i Osman'da ḳallavī nām sarık andan kalmışdır.

[Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876]
ḳıllavī قلّوی, ḳıllāvī قلّاوی: kule resminde vezir kavuğu.  



Dip Not : Kallavi aynı zamanda Edirne mutfağına ait bir kurabiyenin de ismi.




{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-




not: gif, giphy.com dan alıntıdır.





1 Kasım 2023 Çarşamba

BİR KELİME = KERATA






Kerata : (Rumca) 1. (isim) Çekecek.
(Çekecek: Ayakkabı ile topuk arasına sokularak ayağın ayakkabıya kolay girmesini sağlayan, maden, boynuz veya plastik maddeden yapılmış alet.)

2. (isim) Küçüklere sevgi ile söylenen bir sitem sözü.

      "Kimden yana bu kerata?" - Necati Cumalı

3. (isim) Karısı tarafından aldatılan erkek.




Kelimenin Kökeni :

Kerata : Yunanca kérato κέρατο  "boynuz" sözcüğünden alıntıdır. Yeni Yunanca sözcük, Eski Yunanca aynı anlama gelen kéras, kerat- κέρας, κερατ-  sözcüğünden evrilmiştir. Aynı zamanda Yunanca keratâs κερατᾶς  "boynuzlu, pezevenk, kaltaban" sözcüğünden alıntıdır. Kerastas, keratin kelimeleri de bu sözcükten türemiştir.









{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-






Not: Görsel, internetten alıntıdır.




30 Ağustos 2023 Çarşamba

BİR KELİME = KALEMKÂR






Kalemkâr : (Arapça-kalem, Farsça-kâr) 

1. (isim) Tavan ve duvarlara kabartma gibi görünen resimler yapan sanatçı.

      "Sonra kökboyalarını getirip getirmediğimi sormak isteyen fakat soramayan çekingen, yumuşak bakışlı kalemkâr oğlum Alaca Bey hafiften yüzü pembeleşmiş olarak koşup geldi." - Sevinç Çokum

2.  (isim)  Madenî eşyaların üzerine çelik kalemle veya özel aletlerle süsleme yapan veya yazı yazan kimse.

3. (isim)  Kumaş, tülbent, yazma vb. üzerine ince fırça ile boyama yapan kimse.

4. (isim)  Düğünlerde kadınlara makyaj yapan kimse.

      "Yine bir düğün günü ahali yiyip içip eğlenirken kalemkâr hatun, gelini dizinin dibine oturtmuş, makyajını yapıyormuş." - Selcen Yüksel Arvas




Kelime kökeni :

Arapça ḥkk kökünden gelen ḥakkāk  "hakkedici, oymacı, kalemkâr" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḥakk "oyma" sözcüğünün meslek adıdır. 




30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN!



{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-





not: görsel, internetten alıntıdır.






7 Kasım 2022 Pazartesi

BİR KELİME = KATAKULLİ










Katakulli : (isim, argo, Fransızca) Yalan dolan, oyun, tuzak, düzen.

"Dün geceki arkadaşın tahmini gibi meçhul adam geldi, kız onu birkaç katakulli ile kandırdı." 
- Aka Gündüz


Kelimenin birleşik fiil olarak kullanımları da aşağıdaki gibidir : 


Katakulli okumak : Yalan söylemek, palavra atmak.

"Her seferki gelişinde bu katakulliyi okursun fakat sözün ardı hep boşa çıkar." - Hüseyin Rahmi Gürpınar


Katakulli yapmak : Tuzak veya düzen hazırlamak, oyun oynamak.

"Bunca yıllık arkadaşız, hiç değilse bana katakulli yapma." - Ahmet Ümit


Katakulliye gelmek : Tuzağa düşmek.


Katakulliye getirmek : Tuzağa düşürmek.






{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-




not: gif, gifer.com' dan alıntıdır.





19 Eylül 2022 Pazartesi

BİR KELİME = KESİF









Kesif : (Arapça) 1. (sıfat) Yoğun.

"Karanlık, karın beyazlığıyla karışınca daha kesif, elle tutulur gibi bir şey oluyor." - Nazım Hikmet

2. (sıfat) Saydam olmayan.

3. (sıfat) Sık, kalın.


Birleşik kelime halinde kullanımı da aşağıdaki gibidir :

Kesif yem : (isim) Sindirilebilir besin maddeleri yüksek, selülozu düşük yem.








{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-





not: kullanılan foto internetten alıntıdır.





9 Mayıs 2022 Pazartesi

BİR KELİME = KABIZ








Kabız : (Arapça, kabz) 
1. (isim) Dışkılama sıklığının azalması veya zor ve ağrılı dışkılama, peklik, kabızlık, ishal karşıtı.

"Kabızdan helak olma derecesine geldim." - Necip Fazıl Kısakürek

2. (isim) Azrail tarafından ruh teslim alınma, ölme.
3. (isim) Alma.
4. (isim) Kavrama, el ile tutma.


Birleşik fiil ve birleşik kelime kullanımları da mevcuttur:
Birleşik Fiil

Kabız olmak : Peklik olmak.


Birleşik Kelime

Kabzımal : (isim, ticaret, Arapça) Meyve ve sebze üreticileri ile satıcılar arasında aracılık eden kimse, sebze meyve toptancısı, komisyoncu.

Ahzükabz : (isim, Arapça) 1. (isim) Kendine mal etme.
2. (isim) Para tahsili yapmaya yetkili olma.







{ಠ,ಠ}
 |)_) 
-”-”-





not: kullanılan görsel Yandexten alıntıdır.






29 Eylül 2021 Çarşamba

BİR KELİME = KOMPETAN














Kompetan : (sıfat, Fransızca) Uzman.

"Sorunu çözmek için bu işin kompetanını çağıralım."




(Bu kelime, blogger Kuyruksuz Kedi tarafından önerilmiştir. Yayına katkısından dolayı teşekkür ederim.)








{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-





not: kullanılan gif buradan alıntıdır.​



14 Nisan 2021 Çarşamba

BİR KELİME = KIVANMAK









 
 
Kıvanmak : Övünülecek bir olaydan dolayı sevinmek, iftihar etmek, memnun olmak.
 
 Kıvanma : (isim) Kıvanmak işi, övünme.
 
 "Ardında bıraktığı eserler öyle büyük ki, dilerim ebediyette bile ruhu kıvansın!" - Manxcat/KuyruksuzKedi

 
 
 
 
 


(Bu kelime blogger arkadaşımız Manxcat/KuyruksuzKedi tarafından önerilmiştir. Öneri ve örnek cümleye katkısından dolayı teşekkür ederim.)






{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-

 

 

 

not: kullanılan gif Yandexten alıntdır.

 

 

 

23 Şubat 2021 Salı

BİR KELİME = KAVİ







Kavi : (Arapça) 

1. (sıfat) Dayanıklı, güçlü, zorlu olan

"Türkler dünyanın en cesur, en asil, en kavi bir milleti idi." Ömer seyfettin

 

2. (zarf) Sıkıca

"Kavi tutun merdiveni."





{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-

 

 

 

not: kullanılan gif Yandexten alıntıdır.