17 Mart 2024 Pazar

PAZAR GÜNÜ MÜZİĞİ 🎵





Jan Johansson 
(16 Eylül 1931 - 9 Kasım 1968) 

Caz piyanisti olan sanatçı, İsveç'in Hälsingland eyaletindeki Söderhamn' da doğmuştu. Çocukken klasik piyano eğitimi aldı ve daha sonraları swing ve bebop'a geçmeden önce gitar, org ve akordeonda ustalaşmaya devam etti. Saksofoncu Stan Getz ile üniversitedeyken tanıştı. Tam zamanlı caz çalmak için eğitimini bıraktı ve birçok Amerikalı caz müzisyeniyle çalıştı. Filarmoni'de Caz eğitimine katılmaya davet edilen ilk Avrupalı oldu.1961'den 1968'e kadar, geleneksel Avrupa halk ezgilerini caz ve avangard aracılığıyla yeniden düzenleyerek, tarzını tanımlamaya yardımcı olacak bir dizi klasik albüm üretti. Bunlar arasında Jazz pşsvenska (İsveççe Caz) ve Jazz pşryska (Rusça Caz) vardı ve her ikisi de CD'de genişletilmiş bir biçimde mevcuttu. Ayrıca "Jazz pşsvenska" isimli İsveççe Caz albümü İsveç'te şimdiye kadar en çok satan caz albümü oldu, çeyrek milyondan fazla kopya sattı ve Spotify'da 50 milyondan fazla kez dinlendi.  Jazz pşungerska (Macarca Caz), Danimarkalı caz kemancısı Svend Asmussen ile birlikte bu serinin üçüncü albümüdür. Jazz pşsvenska, Georg Riedel'in kontrbas çaldığı on altı İsveç halk şarkısının varyasyonlarından oluşur. Bu dönemde Johansson, Radiojazzgruppen ile çeşitli kayıtlar yaptı. Grammy ödüllü albümler "Musik genom fyra sekler"  geleneksel İsveç melodilerine dayanıyor, ancak bu sefer daha büyük müzisyen grupları ile çalışmış. Johansson, kariyerine film ve TV müziği de dahil etmiş ve ünlü İsveç TV dizisi, bizlerin de çok severek izlediği "Pippi Uzunçorap" ın tema şarkısının bestecisi olarak da bilinir. Bu şarkı, aynı zamanda Johansson'ın son çalışmalarından biriydi.Dinleyip, nostalji yapmak isteyenler buraya tıklayabilir.
 Kasım 1968'de İsveç'in Jönköping kentindeki bir kilisede vereceği konsere giderken maalesef geçirdiği trafik kazasında öldü.

Ben geç tanıştım eserleriyle, nedense eserlerinde ruhunu yansıttığını düşündürttü bana. Youtube' da albümlerine göz atmanızı öneririm.

Keyifli pazarlar dilerim,





{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-





13 Mart 2024 Çarşamba

BİR KELİME = HALEL







Halel : (isim, eskimiş, Arapça) Bozukluk.
(Bozuk olma durumu; ayıp, halel, kusur, özür, defo, fesat, illet, sakamet, sekte.)



Birleşik Fiil ve Kalıp Söz olarak kullanımı aşağıdaki gibidir:

Halel gelmek : Bozulmak, zarara uğramak.

      "İsterdim ki saçlarının rengine, dişlerinin parıltısına ve gözlerinin güzelliğine halel gelmemiş olsun." - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


Halel getirmek : Zarar vermek.

      "Son nefesine kadar devlet adamı saygınlığına halel getirmeyen böyle bir metanet örneği olmuştu." - Haldun Taner


Halel vermek : Bozmak, sarsmak.

      "Yeni mahalleler ayrı yerlerde şehrin tarihî kıymetine halel vermemek üzere inşa olunmaktadır." - Falih Rıfkı Atay



Kelime Kökeni :

Arapça χll kökünden gelen χalal, 1. bozma, yırtma, delme, 2. bozukluk, hasar, yırtık sözcüğünden alıntıdır.





{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-






not: kullanılan gif, gifer.com dan alıntıdır.




10 Mart 2024 Pazar

PAZAR GÜNÜ MÜZİĞİ 🎵




David Bowie
(8 Ocak 1947-10 Ocak 2016)

Gerçek adı David Robert Jones olan şarkıcı, söz yazarı, aktör ve prodüktör David Bowie, Güney Londra'nın Brixton şehrinde doğdu. Yorkshire’lı bir babayla, İrlandalı bir annenin oğluydu ve altı yaşına kadar Brixton’da yaşadıktan sonra Kent‘e taşındılar. Bowie, 13 yaşında saksafon çalmaya başladı. Ayrıca çeşitli gruplarda yer aldı. Okul yıllarında bir kavga sonucu George Underwood tarafından sol gözü ciddi anlamda zarar gördü, 4 ay hastanede tedavisi sürdü. Doktorlar hasarın tam olarak tedavi edilemeyeceğini söylemiş, geçirdiği bir dizi operasyon sonucu üst göz kapağı ve irisi diğerinden farklı bir görünüme sahip olmuştur. 

İlk müzisyenlik deneyimini Little Richard’ın grubunda saksafon çalarak yaşayan Bowie, 16 yaşındaki mezuniyetinin ardından King Bees, Manish Boys ve Davey Jones and the Lower Third gibi bazı MOD gruplarında çalıştı. Bu gruplarla gerçekleştirdiği single çalışmaları pek ilgi görmemişti ancak bu deneyimler saksafonun yanında vokalistlik yeteneğini de geliştirmesini sağladı. Tarih 1966‘yı gösterdiğinde, Teksas’lı efsanevi kahraman Jim Bowie ve onunla bütünleşmiş olan bıçağından esinlenerek, soyadını ‘Bowie’ olarak değiştirdi ve bir yıl sonra ilk albümünü Dream Records etiketiyle müzikseverlerin beğenisine sundu. Zamanının çok ilerisinde olan bu albüm birçok farklı soundu içeriyordu. Özellikle albümün son şarkısı “Please Mr. Gravedigger”da kullandığı değişik vokal efektleriyle birçok müzik eleştirmeninin ilgisini çekti. (Dinlemenizi öneririm) Daha o dönemde kült albüm kategorisine sokulan bu başarılı başlangıçla, prodüktör Tony Visconti ile beraber birçok klasik parçaya imza atmış oluyordu. Bowie 1970‘te goth rock, darkwave ve sci-fi alt yapılarıyla kaydettiği “The Man Who Sold The World” albümünü yayınladı. Müzik otoriteleri albümün Bowie’nin gerçek hikayesini anlatan şarkı Nirvana başta olmak üzere birçok müzisyen tarafından yeniden yorumlanarak klasik oldu. Bu albüm ayrıca Glam Rock türünü başlatan çalışma olarak müzik tarihine geçti.
Bu süreçte bir çok albüm ve şarkının yanı sıra konser ve turne programlarıyla da adını daha geniş kitlelere duyurdu ve yıldızı parlamaya devam etti. Bowie konserleri her zaman yenilikçi ve göz kamaştırıcı olmalarıyla dikkat çekti. Müzikte her zaman denenmeyeni deniyor, sahne performansı ve tiyatral gösterileriyle odak noktası haline gelmeyi başarıyordu.

John Lennon ile birlikte yaptığı Fame, Amerika‘da bir numaraya yükselen ilk single’ı oldu. Albümü, The Man Who Fell To Earth isimli bilim kurgu filmi takip etti. George Orwell’ın “1984” adlı kitabından etkilenerek, 1974 Nisan ayında “Diamond Dogs” albümünü yayınlayan David Bowie’nin, sonrasında çıktığı turnede gerçekleştirdiği performanslar BBC televizyonunca belgeselleştirilerek “Cracked Actor” adıyla yayınlandı. Aynı sene “David Live” adlı ilk konser albümünü piyasaya süren sanatçı, bu albümle İngiltere listelerinde 2 numara olmayı başardı. 1985‘de The Falcon And The Snowman filmi için Pat Metheny Group’la birlikte This Is Not America, ardından Mick Jagger ile Dancing In The Street isimli parçaları yaptı. 1993‘de yeniden solo çalışmalara yönelen sanatçı, soul, caz ve hip-hop altyapılı “Black Tie White Noise” adlı albümünü yayınladı ve zirveye yerleşti. Albümünde Amerika’daki ayrımcılığı eleştiren Bowie, “Jump They Say” single’ı uzun süre başarısını devam ettirdi. 2002‘de “Best Of Bowie”, 2003‘te “Reality” adlı albümler müzik marketlerdeki yerlerini aldılar. Ardından “A Reality Tour” adlı turneye çıkan Bowie, turnenin hemen başında kalp krizi geçirdi ve konserlere ara vermek zorunda kaldı. Kısa sürede iyileşen sanatçı, turneye kaldığı yerden devam etti ve 2004 senesinde “A Reality Tour” adlı DVD’yi yayınladı.Aynı sene “Shrek 2” ve “The Life Aquatic With Steve Zissou” adlı filmlerin soundtrack’lerine katkıda bulundu.

Bowie, Rolling Stone'un "Tarihteki En İyi 500 Albüm" listesinde 6. sıradadır ve "Tarihteki En İyi 500 Şarkı" listesinde de 5 şarkısı bulunmaktadır. Bowie, aynı derginin "Tarihteki En İyi Şarkıcılar" listesinde 23.cü sırada yer alırken, BBC'nin yaptığı "En Büyük 100 İngiliz" listesinde de 21. sırada yer almıştır. Kariyeri boyunca 140 milyon civarı albüm satışı elde etmiştir. MTV ve Blender'in yaptığı ankette tarihteki en iyi ses sanatçıları arasında yer alan sanatçı, OnePoll anketinde Rock Tanrılarından biri olarak gösterilmiştir. 2008 senesinde Yaşam boyu Başarı Grammy Ödülü almıştır. Blender dergisi Bowie'yi tüm zamanların en önemli rock dehaları arasında göstermiştir. Aynı zamanda, bir oyuncu olarak da eleştirmenlerden yüksek puanlar toplamayı başarmıştır. The Man Who Fell to Earth filmindeki performansı ona Saturn Ödülü kazandırmıştır. Zoolander (2001) filmi ile MTV Film Ödülüne aday gösterilmiştir. MTV, aynı şekilde kendisini video kliplerdeki başarısından dolayı Video Vanguard ödülü ile onurlandırmış ve Hollywood bulvarında 1997 yılında bir yıldız verilmiştir. Bowie, 2003 senesinde kendisine teklif edilen şövalyelik unvanını geri çevirmiştir.  Ve maalesef  10 Ocak 2016 tarihinde, 69. doğum gününden 2 gün sonra, 18 ay boyunca mücadele ettiği kansere yenik düşerek hayatını kaybetti.

Öylesine dolu bir hayat yaşamış ki, buraya hepsini almam mümkün olmadı. Kendi sanatını icra ederken daima farklı bir yerde görüyordum Bowie' yi, çok yakın hissettiğim az sayıda sanatçılardandı. İstediği gibi yaşadığını ve bu konuda da çok samimi olduğunu hissettirdi daima. 

Huzurla, ışıklarda uyusun diyor ve bizi izlediğini düşündüğüm yere selam niyetine çok sevdiğim "Space Oddity" adlı şarkısını da buraya ekliyorum.

Sevdiklerinizle keyifli bir pazar dilerim,





{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-