29 Haziran 2025 Pazar

BİR KELİME = BUTLAN




Butlan : (Arapça) 1. (isim, hukuk) Batıl olma durumu.

2. (isim, hukuk) Hukuki bir işlemin kurucu unsurlarında mevzuatta öngörülen şartlar sağlanmışken geçerlilik şartlarında yasada öngörülen zorunlu bir unsurun eksik olması durumu.

"Mahkemeden bekledikleri mutlak butlan kararı çıkmadı."

* * * * *

Kelime Kökeni :

Arapça bṭl kökünden gelen buṭlān,  "geçersiz olma, yok hükmünde olma" sözcüğünden alıntıdır. Sözcük,  Arapça baṭala "geçersiz kaldı, iptal edildi, yok hükmünde idi" fiilinin masdarıdır.


Tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler :

[Ömer b. Mezîd, Mecmuatü'n-nezâir, 1437]
rūz-ı ḳıyāmetdür / Ki kılur noḳtayı emr-i ilāhī ḥaṭṭ-ı buṭlānı 
[yokluk hattına noktayı koyar]




{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-




not: görsel internetten alıntıdır.






26 Haziran 2025 Perşembe

BİR KELİME = OLUR A!




Olur a! : Belirsizlik, olasılık anlamı katan bir söz.

      "Olur a! Ağası belki sılaya gitmiştir, yerine tabanı yarık biri gelmiştir, ona da mektubu emniyet edememiştir." - Sermet Muhtar Alus

* * * * *

Atasözleri, Deyim, Birleşik Fiil ve Kalıp Söz olarak kullanımı :

..olsun  ..olsun : Sözü geçen her şey.
      "Er olsun subay olsun, harpte ölen her askerin müşterek sembolü meçhul askerdir." - Peyami Safa

ola ki : Olabilir ki, belki.
      "Ola ki bir oldubitti yaratmayı kendi çıkarlarına uygun görmüşlerdir." - Salâh Birsel

oldu bilmek (veya saymak) : Sorunu çözülmüş bilmek.

olan oldu : "İş işten geçti, artık yapacak bir şey kalmadı" anlamında kullanılan bir söz.

oldu olacak : Hiç olmazsa.
      "Oldu olacak bunu makamla söyle de bari biraz eğlenelim." - Osman Cemal Kaygılı

olduğu kadar : 1. Kabul edilebilir düzeyde. 
                 2. Beklenilenin altında.

olmayacak duaya âmin demek : Gerçekleşmeyecek, sonuç vermeyecek işlerle uğraşmak.

olur şey (veya iş) değil : "Olamaz veya gerçekleşmesi beklenmez" anlamında kullanılan bir söz.

oldu olanlar : "Hoş olmayan, kötü birtakım olaylar oldu" anlamında kullanılan bir söz.
      "Bize oldu olanlar!"

oldu olacak, kırıldı nacak : (ağızlardan) "Her şey olup bitti, iş işten geçti" anlamında kullanılan bir söz.

olan (veya olup) biten : Meydana gelen olaylar, ortaya çıkan durum veya oluşan her şey.
      "Biraz da etrafında olup bitenlere dikkat etsen iyi edersin." - Ahmet Muhip Dıranas
      "Uzun İhsan Efendi olan biteni çaresizlikle seyrediyordu." - İhsan Oktay Anar

olduğu gibi : Nasıl ise öyle; aynen.
      "Söylenilenleri olduğu gibi aktar lütfen."

olup olacağı : "Hepsi bu kadar" anlamında kullanılan bir söz.

* * * * *

Kelime Kökeni :

"Olmak", Türkçe kökenli bir kelimedir.




önemli not : Yine kullanımında, yanlışlık yapılabilen bir kelime. "Olur ya" olarak kullanımının hatalı olduğunu ekleyeyim.



{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-




not: görsel, tenor.com dan alıntıdır.




24 Haziran 2025 Salı

BİR KELİME = ÇOKLUKLA




Çoklukla : (zarf) ► Genellikle.

      "Bazen yumurta pişiriyor, çoklukla yoğurt, peynir, salata, meyve, soğuk etler gibi şeylerle karın doyuruyordu." - Necati Cumalı

* * * * *

Kelime Kökeni :

İnternette yaptığım araştırmada kelimenin Türkçe kökenli olduğu bilgisine ulaştım.





{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-





not: görsel, internetten alıntıdır.




19 Haziran 2025 Perşembe

BİR KELİME = ÂDETA





Âdeta : (zarf, Arapça) ► Neredeyse.

      "Yüzümü âdeta cama yapıştırarak her hareketini ilgiyle izliyorum." - Ahmet Ümit


* * * * *

Kelime Kökeni :

Arapça ˁādatā, "adet olduğu üzere, ber mutad" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Arapça ˁāda(t)  “alışkanlık, itiyat” sözcüğünün +an ekiyle zarfıdır.






{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-




not: görsel Pinterest'ten alıntıdır.



2 Haziran 2025 Pazartesi

BİR KELİME = CİHANNÜMA





Cihannüma : (Farsça)
1. (isim) Her yanı görmeye elverişli, camlı çatı katı veya taraça; kule.

      "Söz konusu cephede, üst kat divanhanesinin geniş saçağı batıya doğru ilerleyerek sonradan eklenmiş olan cihannümayı alt katlardan ayırmaktadır." - Nuri Akbayar

2. (isim, eskimiş) Dünya haritası.

* * * * *

Kelime Kökeni :

Farsça cihān  "dünya" ve Farsça numā  "gösteren" sözcüklerinin bileşiğidir. (NOT: Bu sözcük Farsça numūdan, numā  "göstermek" fiilinden türetilmiştir.) 


Tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler;
“dünya panoraması, atlas” [Neşrî, Kitab-ı Cihannümâ, 1492]
Kitab-ı cihān-nümā

“panoramik balkon” [Şemseddin Sami, Kamus-ı Türki, 1900]
Cihānnümā: (...) 2. çatının üzerinde her tarafa nezāreti olan açık taraça





{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-




not: görsel, homeadore.com sayfasından alıntıdır.