D etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
D etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Mart 2025 Salı

BİR KELİME = DURUM





Durum : 
1. (isim) Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi; yer, vaziyet (I), hâl, hâlet, keyfiyet, mevki, manzara, pozisyon.

      "Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - Reşat Nuri Güntekin

2. (isim) Duruş biçimi; tavır.

3. (isim) Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.


* * * * *

Birleşik Kelime olarak kullanımı : 

Durum eki, açık durum, coğrafi durum, geçerli durum, istenmeyen durum, ruhsal durum, seferî durum, süredurum, sürer durum, üç durum yasası, yalın durum, ad durumu, araç durumu, ayrılma durumu, belirtme durumu, birliktelik durumu, bulunma durumu, çıkma durumu, çiçek durumu, dış çizgiler durumu, duygu durumu, eşitlik durumu, gün durumu, hava durumu, ilgi durumu, isim durumu, kalma durumu, tamlayan durumu, uzaklaşma durumu, yönelme durumu, yükleme durumu.

(Liste uzun olduğu için kelimelerin açıklamalarını buraya alamadım. TDK' dan bknz.)

* * * * *

Birleşik Fiil veya Kalıp Söz olarak kullanımı :

... durumuna düşmek, ... durumunda olmak (veya bulunmak), durum almak, durumdan ders çıkarmak, durumdan vazife çıkarmak, durumu bozulmak, durumu düzelmek, durumunu açmak.


* * * * *

Kelime Kökeni:

(Bilgiler, Nişanyan sözlükten alıntıdır.)

Eski Türkçe turum “boy, endam” sözcüğü ile eş kökenlidir. Bu sözcük Eski Türkçe tur- fiilinden Eski Türkçe +Im ekiyle türetilmiştir.

Türkiye Türkçesi kullanımdan düşmüş bir sözcük iken, Dil Devrimi döneminde canlandırılmıştır.
(durum vaziyet)

Tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler :

Eski Türkçe: “boy” [Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073]

"bir er turumı sūw" [bir adam boyu su]

Yeni Türkçe: “vaziyet, hal” [Cumhuriyet (gazete), 1934]

"Böylece yurd yarı koloni oldu. Bu durum kurtuluş savaşına kadar sürdü."






{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-





not: görsel, internetten alıntıdır.




22 Mayıs 2024 Çarşamba

BİR KELİME = DEFTERDAR





Defterdar : (Arapça defter + Farsça -dār)

1. (isim) Bir ilin para işlerini yöneten en üst düzeydeki görevli.

2. (isim, tarih) Osmanlılarda maliye işlerinin en yüksek yetkilisi veya illerde maliye işleriyle uğraşan görevli.

      "Defterdar, adından anlaşılacağı gibi defter tutar ve kalede çok sayıda silah tutar ağalar içinde az sayıdaki efendi grubundandır." - Mahir Aydın


********


Birleşik Kelime şeklinde kullanımı :

Asitane defterdarı : (isim, tarih) Tanzimat’tan önce maliye müsteşarı.



*******

Kelimenin Kökeni :

“Defterdar” kelimesi Arapça kökenlidir. “Defter” (دفتر) Arapça’da “defter” veya “kitap” anlamına gelirken, “-dar” eki ise “sahip” veya “görevli” anlamına gelir. Dolayısıyla “defterdar”, “defter sahibi” veya “defterleri yöneten görevli” anlamına gelir.





{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-







not: görsel, pinterest.com dan alıntıdır.




15 Kasım 2023 Çarşamba

BİR KELİME = DOST






Dost : (Farsça)

1. (isim) Sevilen, güvenilen, gönüldaş, iyi anlaşılan kimse; yâr, düşman karşıtı.

      "Ben giderim adım kalır / Dostlar beni hatırlasın" - Âşık Veysel

2. (isim) Erkek veya kadının evlilik dışı ilişki kurduğu kimse.

      "Bir dostu vardı, belalı, çapkın bir delikanlı." - Hüseyin Rahmi Gürpınar

3. (isim) Sahibine sevgi gösteren hayvan.

      Köpek insan dostudur.

4. (isim) Bir şeye aşırı ilgi duyan, koruyan kimse.

      Kitap dostu.

5. (sıfat) İyi geçinen, aralarında iyi ilişki bulunan.

      "Yüzleri tatlı, dilleri tatlı, dost insanlardı bunlar." - Tarık Buğra




Atasözleri, Deyim, Birleşik Fiil ve Kalıp Söz olarak kullanımı:

Dost acı söyler, Dosta düşmana karşı, Dost ağlatır, düşman güldürür,
Dost başa, düşman ayağa bakar, Dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur, Dost dostun ayıbını yüzüne söyler, Dost dostun eyerlenmiş atıdır, Dost edinmek (veya kazanmak), Dost ile ye, iç alışveriş etme,  Dost kara günde belli olur, Dostlar alışverişte görsün (diye), Dostlar başına, 
Dostlar başından ırak, Dostlar şehit, biz gazi, Dost olmak, Dost sözü acıdır, Dost tutmak, Dostun attığı taş baş yarmaz.


Birleşik Kelime olarak kullanımı:

Dost canlısı, Dost düşman, Dost kazığı, eş dost, kadim dost, yakın dost, zendost, aile dostu, baba dostu, can dostu, iyi gün dostu, kara gün dostu.


Kelime Kökeni :

Farsça dōst دوست  "arkadaş, yar" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük, Eski Farsça aynı anlama gelen dauştā veya dauştar- sözcüğünden evrilmiştir. 




Bu kelimeyi Sevgili Makbule Abalı Hocamın son blog yazısına ithaf ediyorum. 💖





{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-






not: fotoğraf, forbes.ru' dan alıntıdır.






12 Temmuz 2023 Çarşamba

BİR KELİME = DERYADİL






Deryadil : (sıfat, mecaz, Farsça) Her şeyi hoş gören, çok sabırlı.

"Öyle iyi, hoş insandı ki herkese karşı deryadil davranıyordu." 






{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-





not: görsel, internetten alıntıdır.





12 Eylül 2022 Pazartesi

BİR KELİME = DESTUR




(foto: gifer.com)




Destur : (Farsça) 1. (isim) İzin, müsade.

"Odaya destursuz girilmez."

2. (ünlem) "Yol verin, savulun, izin verin" anlamlarında kullanılan bir söz.

"Destur! Sultanımız teşrif ediyorlar."

3. (ünlem) Karanlık, ıssız yerlere pis veya atık su dökerken cin çarpmasın diye yüksek sesle söylenen bir söz.



Kelimenin, birleşik fiil olarak kullanımı da aşağıdaki gibidir :

Destur almak : İzin almak.

"Annenden babandan destur almadan evlenemezsin."


Destur vermek : İzin vermek.






{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-









11 Nisan 2022 Pazartesi

BİR KELİME = DAĞDAĞA










Dağdağa : (isim, Arapça) Gürültü, patırtı, telaş, karmakarışık durum, sıkıntı.

"Hayat, mütemadi ihtiyaçları yerine getirmeye uğraşmaktan ibaret çetin bir dağdağa." - Hüseyin Rahmi Gürpınar



Bu kelime blogger KuyruksuzKedi tarafından önerilmiştir. Kendisine katkısından dolayı teşekkür ederim.







{ಠ,ಠ}
 |) _ ) 
-”-”-




not: kullanılan fotoğraf Yandexten alıntıdır.




27 Aralık 2021 Pazartesi

BİR KELİME = DİLHUN









Kelime TDK sözlüğünde yer almıyor. "Luggat.com" ve "lugatim.com" adreslerinden detaylı açıklamasına ulaştım.

Farsça olan kelime, dil (gönül) ve hun (kan) ile birleşerek dilhun (dil-hun) olmuştur.



Dilhun : (sıfat, Farsça) Yüreği kanlı, içi kan ağlayan, çok kederli kimse.

"Ne zaman kıbleye dönsem dilhun / Seni bir mahfede pûyan görürüm." -Tevfik Fikret



Kelimenin birleşik fiil olarak kullanımı da aşağıdaki gibidir:


Dilhun olmak : İçi kan ağlamak.

"Ben Yahyâ Kemal' e, yılın şairi ilân edildiği zaman 3500 lira para verildiğini işiterek dilhun olmuştum." - Burhan Felek


Dilhun etmek : Çok kederlendirmek, kan ağlatmak.

"Bu vefat sizi dilhun ve müteessir etmiş olabilirdi." - Reşat Güntekin



(Bu kelime blogger Ahmet Ozan tarafından önerilmiştir. Katkılarından dolayı kendisine teşekkür ederim.)







{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-




not: kullanılan gif buradan alıntıdır.​




8 Kasım 2021 Pazartesi

BİR KELİME = DAÜSSILA










Daüssıla : (isim, Arapça) Yurt özlemi.

"Bu daüssıla denen bir yurt acısı hastalığıdır." - Reşat Nuri Güntekin





{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-





not: fotoğraf buradan alıntıdır.





13 Şubat 2021 Cumartesi

BİR KELİME - DİĞERKÂM













DİĞERKÂM

TDK sözlük : (sıfat, Farsça diğer - kâm) Özgeci, özgecil.
 
 
(Bu açıklama yeterli gelmediğinden, bir başka anlatımı daha buraya ekliyorum.)


Lügat365 : Kendinden çok başkalarını düşünen. Özgeci. Dilimize Farsçadan geçmiştir. Başka manâsındaki diğer kelimesiyle, arzu ve sevgi manâlarına gelen kâm kelimesinin birleşiminden oluşmuştur.

 





{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-

 

 

 

not: kullanılan görsel Yandex'ten alıntıdır.