Zevahir : (isim, Arapça) Görünüm.
"Hadi aleme karşı zevahiri topla."
Birleşik fiil şeklinde kullanılışı da aşağıdaki gibidir:
Zevahiri kurtarmak : Görünüşü kurtarmak.
"Öyle yapmakla beraber zevahiri kurtarıyor, konuşuyor, gülüşüyordum." - Refik Halit Karay
|)__)
-”-”-
Kullandığım bir kelime. Teşekkürler sevgili Momentos 😊🤚
YanıtlaSilYıldız,
SilNe güzel, sevindim kullanmana :)
Ben teşekkür ederim canım <3
Kelimeyi görür görmez, daha yazıyı tıklarken şarkıyı mırıldandım Momentoscum :) Anlamını düşünmemiştim hiç sanırım çünkü kelime tanıdık gelse de anlamı direk gelmedi aklıma :)
YanıtlaSilKuyruksuzKedim,
Sil:)) Oh yeni bir kelime cepte.. üstelik seninki şarkıyla daha revaçta kullanım. :))
Zevahiri kurtarmak diye bir şey olduğunu biliyordum ama neyi kurtardığımı gerçekten bilmiyordum:))
YanıtlaSilKaystros hahahhahahahahahaha
SilAh çok güldüm ya, harikasınız! :))
Kullanmadığım ama etrafımda bilinse kullanmaktan büyük keyif alacağım bir kelime:) Gif güzel, gerçek hayatta şahit olsam ciddi ciddi ağlarım ama böyle video olarak görünce gülüyorum istemesiz:)
YanıtlaSilSzgnBsl,
SilBence kullanın yazılarınızda da günlük kullanımda da. Yarından tezi yok öyle yapacağım ben :))
Gif çok aradım ama bir tek uygun bulduğum buydu.. ve itiraf ediyorum ben de çok güldüm. :)))
Benim de direkt aklıma o şarkının sözleri geldi:)
YanıtlaSilPodyumdaki video çok uymuş bu arada:) Gülümsetti.
Klio'nun Şarkısı,
SilBen de unutmuştum o şarkıyı, internet hatırlattı :)
Manken kızımız zevahiri hangi adımda kurtaracak göremedik. :)
Teşekkür ederim yorumuna.
Alanım gereği bu kategoride yazdığınız kelimelerin neredeyse tamamını biliyorum. Ama kullanıyor muyum? İhtiyacım olursa tabi ki kullanıyorum.
YanıtlaSilBir kelimeyi biliyor olmak onu mutlaka kullanmayı gerektirmez. Çünkü biz öğrendiğimiz her kelimeyi konuşurken veya yazarken kullanalım diye öğrenmeyiz. Birçoğunu, başkalarının dile getirdiklerini anlamak için öğreniriz.
Şuna de değinmeden geçmeyeyim. Kelime bağnazı olmamak lazım. Yani bu eski bir kelime veya bu uydurma bir kelime diye bazı kelimelerden kaçmamak lazım. Her kelimenin kendine has bir kullanım alanı vardır. İhtiyacınız olanı kullanırsınız. Bu yönüyle dilde eş anlamlı kelimeler olsa bile bunlar her zaman birbirinin yerini tutmaz. Zevahir gibi bilinen bir kelime değil, çok bilinen "siyah -kara" gibi iki kelimede bile siyahı eski diye atıp karayı kullanmaya zorlamak çok anlamsız geliyor bana. Ya da tam tersi.
En basit şekliyle örneklemek gerekirse:
Ne siyah bahtım varmış, demeyiz.
Kara - beyaz televizyon devri bitti, demediğimiz gibi.
Kelimenin çokluğu zarar vermez, yokluğudur sıkıntı olan. Kelimelere düşman olan insanların aslında iletişime düşman olduklarını düşünürüm ben. Kelimelerle dans etmeyi öğrenmek lazım. ��
Bir Edip,
SilHaklısınız, ihtiyaç duyulduğunda ve o "kelimenin" tam da yerine denk geleceği durumlarda kullanmak ehvendir. Kullanma süresi uzayan kelimeler, tembelleşiyor ve silikleşiyor sanki. Belki de genelin söylemek istediği şey unutulan kelime ile tekrar sıcak bir ilişki kurulamıyor eğer sosyal hayattan ve kitaplardan da görülmüyorsa.
"Siyah-Kara" örneğini çok güzel işlemişsiniz, katılıyorum. Bazı kelimeler kullanılmasa bile ordadır biliriz ve bir gün otomatik olarak ağzımızdan çıkabilir.
Bazı kelimeler de var ki ilk duyduğum anda hoş geliyor ancak kullanamıyorsam, unutulmaya mahkûm bir kelime oluyor. Meselâ Aşık-ı Mehcûr kelimesinde mehcûr daha önce duymadığım için çok yabancı geliyor ve akla yerleşmiyor. Oysa mecrûhun anlamına baktığımda, unutulmuş, bırakılmış, metruk diyor. Metruk tanıdığım bir kelime ama Aşık-ı Metruk olarak kullanamadığım için de, gittikçe silikleşen bir kelime olmaya aday oluyor. Yani burda bile isteye kelimeyi dışlama söz konusu değil. (Tabii bu kelime için bu kadar anlatıma girdikten sonra kesin unutmam ben artık bu kelimeyi) :)
Velhâsıl ben sizi anladım ve takdir ediyorum. Üstelik teşekkür ediyorum vaktinizi ayırıp bu kadar detaylı ve keyifli bir yorum yazdığınız için.
Kelime bağnazı tanımı çok hoşuma gitti :)
Öneri kelimelerinizi yayına almaktan mutlu olurum.
Sevgiler,
Yorumda bir yerde mehcûr yerine mechûr yazmışım. yanlışlığı düzelteyim istedim. :)
SilBen de tam bunun üzerine bir yorum yazıyordum. 🙂
SilYukarıdaki yorumum doğrudan şahsınıza değil. Genel geçer bir söylemdi. Birbirimizi anladığımız noktasında sorun yok.
Bir yazım hatası olarak hem "mehcur" hem de "mecruh" kelimelerini kullanmışsınız. Bunun gözden kaçan bir yazım hatası olduğu belli. Yeri gelmişken ikisine de değinmek lazım. İki kelime de Arapça kökenli ve çok eski. Bunlar bugünün Türkçesinde olmasa bile aynı kökten gelen farklı kelimeleri kullanıyoruz mesela. Mehcur ile aynı kökten gelen hicret, muhacir, hicran kelimeleri yaşıyor ve hep yaşayacak. Mecruh ile aynı kökten gelen cerrah, cerrahi, cerahat kelimeleri de yaşamaya devam ediyor.
Sözlük okumaya alışması lazım gençlerin. Hele bu teknoloji devrinde cep telefonunda sözlük (hatta birkaç tane) uygulaması olmayanları dövmek lazım. TDK'nin "Türkçe Sözlük"ü, Kubbealtı Vakfının "Lugatım" uygulamaları mutlaka olmalı. (Lugatım kelimesini yapımcısının uygulama marketine koyduğu şekliyle yazdım. Değilse TDK bu kelimenin lügat şeklinde yazılacağını ve ek alınca da sondaki "t" harfi yumuşamadan, gelen ünlünün ince [lügati, lügate şeklinde] olacağını söylüyor. 🙂
Yazım yanlışından bile yeni bir kelime öğrendim, üstelik o kökten başka akrabalarını da tanıyormuşum hayret :) Cerrah, cerahat, muhacir, hicran bunlar hep bildik.
SilKelime dünyası muhteşem! Girdikçe, sokaklarında kayboluyor insan. (Lügat kelimesini işlemiştim ve aynı yazdıklarınızı yazmıştım ben de) :)
Duymuştum ama kullandığım ya da anlamını tam bildiğim bir kelime değildi. Teşekkürler.
YanıtlaSilLady Wednesday,
SilÖğrenmek hayat boyu ve hep birlikte, ne güzel :)) Ben teşekkür ederim katılımınıza.
zevahir de önemli tabii günümüzde :)
YanıtlaSilDeeptone,
SilYe kürküm ye misali :)
Merhabalar.
YanıtlaSilZevahir kelimesine kulağım aşina ama, tam olarak kastedilen manayı sizin paylaşımınızla pekiştirmiş bulunyorum. Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
Bir şeyin dışardan görünüşü anlamını kapsayan bu Arapça kökenli kelimenin artık kullanılmadığını görüyorum. Örneğin "Dış görünüşüne aldanma, sen onun içine bak!" derler. Arapça kelimeyi kullanarak nasıl söylenebilirdi: "Sen onun zevahirine aldanma, içine bak!" Bana göre Türkçesi daha yerine oturan ve anlaşılan bir ifade oldu.
Sizin bu paylaşımlarınızı seviyorum. Ancak, bu kelimeyi kaçırmışım. Bir öncekinden gördüm de yakaladım. Şimdi yalan olmasın, doğru dürüst çalışmadığı için blog listemden takip etmekte zorlanıyorum. Yeni paylaşımları, okuma listesine bakarak kontrol ediyorum.
Bir sonraki kelimenizde görüşmek üzere. Selam ve saygılarımla.
Recep Altun,
SilAslında bu kelime daha kullanımda gözüküyor, zira pop şarkısının içindeki kelimeyle hatırladı burdaki büyük çoğunluk. Dağarcıkta bulunsun, bir gün gelir lazım olur :)
İlginize, desteğinize ve yorumlarınıza çok teşekkür ederim.
Yeni kelimelerde görüşmek üzere.
Bir olayın iç yüzü anlamında biliyordum ben :) Demek ki yanlışmış. Doğrusunu öğrenmiş oldum.
YanıtlaSilYaşamdan Yazılar,
SilBildiklerimizi, bilmediklerimizi çek ediyoruz hep beraber :)