29 Temmuz 2025 Salı

BİR KELİME = YEDİEMİN




Yediemin : (isim, hukuk, Arapça yed + emīn) Birden çok kişi arasında hukuki durumu çekişmeli olan bir malın, çekişme sonuçlanıncaya kadar emanet olarak bırakıldığı kimse.

* * * * *

Kelime Kökeni :

Arapça yadd  “el” ve Arapça amīn “güvenli” sözcüklerinin bileşiğidir.

Tespit edilen en eski Türkçe kaynak :

Yeni Osmanlıca: [TDK, Türkçe Sözlük, 5. Baskı, 1969]
yediemin: Yasaca güvenilir kimse olarak seçilen kişi






{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-





27 Temmuz 2025 Pazar

PAZAR GÜNÜ MÜZİĞİ 🎵 BARBRA STREİSAND & STING




Sıcakların insan bedenini zorladığı şu günlerde, bir koltuğa kendinizi bırakıp keyifle dinleyeceğiniz enfes bir parçayı, iki değerli sanatçının birlikte çalışmasında dinleyeceğiz.

Sakin ve müzikli bir pazar diliyorum.






{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-






25 Temmuz 2025 Cuma

BİR KELİME = NAMAHREM




Namahrem : (Farsça nā + Arapça maḥrem)
1. (sıfat) Evlenmelerinde yasa bakımından sakınca olmayan (kadın ve erkek).

2. (sıfat) ► Yabancı.

     "Doğrusunu isterseniz beni aldatmamıştır ama namahrem karşısında oynamıştır." - Sait Faik  Abasıyanık

* * * * *

Kelime Kökeni :

Farsça nā-maḥram “harem dairesi dışında kalan (dolayısıyla nikâhı caiz olan) kişi, yabancı” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Arapça maḥram sözcüğünden nā+ ön ekiyle türetilmiştir.


Tespit edilen en eski Türkçe kaynak :

[Nasırüddin Rabguzi, Kısasü'l-Enbiya terc., 1310]
"nâ-maḥremka bakğan közlerni ot birle toldurğuları" 
[namahreme bakan gözleri ot ile doldurula]




Bu kelime Sevgili KuyruksuzKedi tarafından önerilmiştir. Katkılarına teşekkürlerimle,



{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-




not: görsel, istanbulsanatevi.com dan alıntıdır.



22 Temmuz 2025 Salı

BİR KELİME = NAHAK





Nahak : (sıfat, eskimiş, Farsça nā + Arapça ḥaḳḳ) Haksız, gereksiz.

      "Talihin sana bilasebep verdiği nahak bir mükâfatın kıymetini takdir edemiyorum." - Ömer Seyfettin


* * * * *

Birleşik kelime olarak kullanımı :

Nahak yere : (zarf) Haksız, gereksiz olarak, boş yere, boşuna.

      "Her seferinde kıyasıya kapıştıklarını, nahak yere kalp kıracaklarını sanıyor." - Attilâ İlhan





{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-




not: gif, tenor.com sayfasından alıntıdır.





17 Temmuz 2025 Perşembe

BİR KELİME = SEMAFOR





Semafor : (Fransızca) 
1. (isim) Demir yollarında gündüz mekanik olarak kırmızı bir kolla, gece kırmızı ışıkla işaret veren alet.

2. (isim) İki gemi veya gemi ile kıyı istasyonu arasında haberleşmede kullanılan üç kollu işaret sütunu.

* * * * *

Kelime Kökeni : 

Fransızca sémaphore, “denizcilikte flamalarla işaretleşme sistemi” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük, Eski Yunanca sḗma(t) σήμα “işaret, simge, gösterge” ve Eski Yunanca phóros φόρος “taşıyan” sözcüklerinin bileşiğidir. Bu sözcük Eski Yunanca phérō, phor- φέρω “taşımak, getirmek” sözcüğünden türetilmiştir.

Tespit edilen en eski kaynak : 
“demiryolu sinyali” [Cumhuriyet - gazete, 1929]
"Ekspresin makinisti semaforun yol açık işareti verdiğini söylüyor." 





{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-




not: görsel, www.hin.be sayfasından alıntıdır.





13 Temmuz 2025 Pazar

PAZAR GÜNÜ MÜZİĞİ 🎵 DHAFER YOUSSEF





Dhafer Youssef

(19 Kasım 1967)


Tunuslu udi, vokalist ve besteci Dhafer Youssef, Tabulbah'da müezzin dedesinin yanı başında ve annesinin mutfağında yaptığı şarkı söyleme deneyleriyle küçük yaşta başlayan müzikal yolculuğunu düğünlerde çalarak ve Tunus'taki konservatuvara kaydolarak sürdürdü. Okulda aldığı eğitimden hoşnut kalmayan Youssef, çözümü 80'lerin sonunda Viyana’ya taşınmakta buldu ve kendini yenilemekten asla geri durmayan kariyerini başlattı. Aradığının akademik bir eğitim olmadığını keşfeden Youssef, cazın ve Hint müziği gibi etnik tınıların büyüsüne kapılır. 1996 yılında ilk albümü "Malak" yayınlanır ve gün geçtikte müziği olgunlaşır. 2001’de ikinci albümü “Electric Sufi” yayınlanır. Dhaffer Youssef, elektronik müziğe dokunan bu albümüyle deneyselliği kusursuz bir şekilde başarmanın da ötesinde, sesini başlı başına bir enstrüman olarak konumlar.

Caz dünyasının ilgisini 1999 yılında yayınladığı ilk albümü ile çeken sanatçı, Nils Petter Molvaer, Bugge Wesseltoft ve Arto Tunçboyacıyan gibi isimlerle de çalışır. Sufi geleneğini, caz unsurlarını ve Arap lirizmini harmanladığı müziğini kendine özgün bir üslupla yorumlayan Tunuslu udi, şarkıcı ve besteci, bugüne kadar imza attığı sekiz albüm ve dünya çapında yüzlerce canlı performansla müzikal yükselişini hep bir üst seviyeye çıkardı.

2011 yılında Almanya'da Hüsnü Şenlendirici ve Aytaç Doğan ile beraber "Birds Requiem" albümünde şarkı kaydetmiş, ki ben de YouTube' dan bu videoyu ekledim yayına. Bu albüm Fransa dahil birçok ülkede en iyi 10 jazz albümü arasına girdi ve DownBeat dergisi tarafından “En İyi 20 Erkek Vokal” listesine eklendi.

Sanatçının albüm çalışmaları sırasıyla şu şekildedir : 1999: Malak, 2001: Electric Sufi, 2003: Digital Prophecy, 2006: Divine Shadows, 2007: Glow (Material) Wolfgang Muthspiel ile, 2010: Abu Nawas Rhapsody, 2013: Birds Requiem, 2016: Diwan of Beauty and Odd, 2018: Sounds of Mirrors.

Enstrüman ve ses birlikteliği üzerine ince bir çalışma izleyeceksiniz bu yayında. 
Keyifli ve müzikli bir pazar dilerim.




{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-







8 Temmuz 2025 Salı

BİR KELİME = AŞİNA



Aşina : (Farsça) 1. (sıfat) Bildik, tanıdık olan.

      "Hiç değilse kütüphanede üç beş aşina yüz görebiliyordum." - Mehmed Niyazi

2. (sıfat) Daha önceden bilinen (şey).

      "Galiba ilk defa oynuyorsunuz mösyö, dedi. Telaffuzu bana aşina geldi." - Halide Edip Adıvar

3. (sıfat) Bilen, tanıyan (kimse).

      "Ümitsiz bir aşkın ne demek olduğunu bilirim, kalbi nasıl acıttığına aşinayım." - Selâmi İzzet

* * * * *

Birleşik Fiil olarak kullanımı :

Aşina olmak : Tanımak, bilmek.

      "Onun lehçesine aşina olanlara göre gayet derin hikmet, pek ince manalar taşırdı." - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

* * * * *

Kelime Kökeni :

Farsça āşnā veya āşinā,  "bilinen, tanıdık" sözcüğünden alıntıdır. Sözcük, Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) aynı anlama gelen āşnāk sözcüğünden evrilmiştir ve yine Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) āşnūtan, āşnāv- "duymak, algılamak, bilmek" fiilinden türetilmiş olup, Orta Farsça fiil Eski Farsça ā-χşnav- "bilmek" fiilinden evrilmiştir. 




Bu kelime, blogger Kendi Dünyasında' nın hatırlatmasıyla yayına alınmıştır. Katkısına teşekkürlerimle,


{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-




not: fotoğraflar ​M©MENT©S​ arşivindendir.​



5 Temmuz 2025 Cumartesi

BİR KELİME = İSTİBDAT




İstibdat : (isim, Arapça)  Uyruklarına hiçbir hak ve özgürlük tanımayan sınırsız monarşi.

* * * * *

Kelime Kökeni :

Arapça bdd kökünden gelen istibdād,  "başına buyrukluk, kural tanımazlık, bağımsızlık" sözcüğünden alıntıdır. Aynı kelimeden türemiş "müstebit" ise, Arapça bdd kökünden geliyor ve "başına buyruk yönetici, despot, tiran " anlamını taşıyor. 




{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-





not: görsel, vecteezy.com dan alıntıdır.




1 Temmuz 2025 Salı

BİR KELİME = TEFESSÜH





Tefessüh : (Arapça)
1. (isim, eskimiş) Organ, yiyecek vb.nin çürüyerek bozulması.

2. (isim, eskimiş, mecaz) ► Soysuzlaşma.


Birleşik Fiil olarak kullanımı :

Tefessüh Etmek : 1. Organ, yiyecek vb. çürüyerek bozulmak.
2. (mecaz) Soysuzlaşmak.
      "Demokrasi idaresinin tefessüh edip cıvıklaşma devrine geldiği, bir şahıs aleyhine ücretle iftiralar tertip eden propagandacılardan anlaşılır." - Rıza Tevfik


Kelime Kökeni :

Arapça fsχ kökünden gelen tafassuχ,  "sakatlanma" sözcüğünden alıntıdır. Sözcük, Arapça fasaχa  "kolunu veya bacağını çıkardı, hukuken geçersiz kıldı" fiilinin tefeˁˁul vezni (V) mastarıdır. 

Tespit edilen en eski kaynak :
[Ahmed Vefik Paşa, Lehce-i Osmani, 1876]
tefessüχ: Çürüyüp dökülme.





{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-





not: görsel, internetten alıntıdır.