ƸӜƷ ƸӜƷ ƸӜƷ ƸӜƷ
Adam bakışlarıyla, "Aslında seni hep sevdim, sen hiç bilmedin" dedi. Kadınsa meraklı bakışlarla, ne söyleyeceğini bekliyordu.
Yıllar öncesinin yolları kesişmiş iki kişisi, kendilerini sınayan kadere yeniden merhaba diyorlardı bir akşam vakti. İkisi de yaşlarının olgunluğunu saçlarında, yüzlerinde ve bedenlerinde taşıyordu. "Bana böyle bakmanı özlemişim" dedi kadın, sessiz bir sesle. "Ölene kadar.." diye konuştu adam. O anda gök gürledi ve yağmurun habercileri tek tek damlalarını dökmeye başladı.
Yıllar önce ikisi de işten dönerken karşılaşmışlardı, adam kadının yorgun halini farketmiş ve bundan da yararlanarak biraz sohbet için onu alıkoymuştu yolundan. Sadece o gece belki birşeyler olacakken, adam umutsuzluğun ve aşkın verdiği ızdıraptan ağlamaya başlamıştı. Sözlerinin arasında duyulur duyulmaz bir "seni seviyorum" çıkmıştı ağzından ama kadından bir tepki gelmeyince duyulmadığını sanmış, susmuştu. İşte o akşam kadın ilk defa onu yumuşak kollarıyla, şefkatlice sarmış ve onunla birlikte ağlamıştı yağan yağmurla beraber.
Aynı aşk ve aynı yağmurla ölene dek ıslanacağını biliyordu artık adam.
{ಠ,ಠ}
|)__)
-”-”-
|)__)
-”-”-
not; görsel Google'dan alıntıdır.
(* aynı aşk, aynı yağmur)
Canım Eric Satie'nin Gymnepodie'sini zaten çok severim bu güzel yazı ile okurkenki duygulanmamı çok güzel ivmelendirdi.
YanıtlaSilBazen bir aşk yitirdiğimizi sansak da yıllar sonra geri döner bize. Kavuşmayı en ummadığımız anda. Hayatın oyunu da budur işte, beklesek ve umsak gelmeyecek olandır belki de.
Nasıl krem kaymak gibi bir melodi değil mi Giz :) muhteşem..
YanıtlaSilO "bazen" leri önümüze düştüğünde değerlendirmek gerekir.. en azından bir zamanlar mesai harcanmışsa kalp açısından, hakeder diye düşünüyorum :) Renk kattın yine Gizciğim :))
adam biliyordu da ya kadın?
YanıtlaSilSanırım biliyordu Ebrulim.. yazan olarak öyle hissettim :)
YanıtlaSil