12 Mart 2025 Çarşamba

BİR KELİME = MATAH



Matah : (isim, alay yollu, Arapça) İnsan, mal, eşya vb. için küçümseme yollu bir söz.

"Kadının çantası da matah bir şey değil zaten." - Çetin Altan


* * * * *

Kelime Kökeni :

Arapça matāˁ متاع  "ticari eşya" sözcüğünden alıntıdır. 

(Nişanyan sözlükte ek olarak şu açıklama mevcuttur : Meta sözcüğünün, kısmen anlam ayrışmasına uğramış varyantıdır.)





{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-





not: görsel, finwise.edu.vn den alıntıdır.





9 Mart 2025 Pazar

PAZAR GÜNÜ MÜZİĞİ 🎵 LE MYSTERE DES VOIX BULGARES



Le Mystère des Voix Bulgares

Bugünün konuğu olan koro, geleneksel Bulgar halk ezgilerinin modern düzenlemelerini icra eden, uluslararası üne sahip, aynı zamanda Grammy ödüllü bir müzik topluluğudur. İlk olarak 1952 yılında Georgi Boyadjiev tarafından Bulgar Radyosu Halk Şarkıları Topluluğu olarak kurulan koro, şu anda Dora Hristova tarafından yönetilmektedir. Şarkıcılar, seslerinin güzelliği ve açıklığı nedeniyle kırsal köylerden seçilir ve benzersiz, asırlık şarkı söyleme tarzında kapsamlı bir eğitimden geçerler.  Bulgaristan'ın Trakya, Bulgar, Osmanlı ve Bizans tarihinden etkilenen müzikleri, diyafonik şarkı söyleme ve kendine özgü tınıların yanı sıra modal gamları, alışılmadık ölçüleri (7/8, 9/8 ve 11/8 gibi) ve ahenksiz armonileri (bol ikinci, yedinci ve dokuzuncu aralıklar) ile dikkat çekicidir. Bunların hepsi Bulgar halk müziğinin karakteristiğidir.

 1997 yılında Marcel Cellier, orijinal derlemelerdeki şarkıların çoğuna katkıda bulunduğundan koroya, "Le Mystère des Voix Bulgares" adını verdi. İsviçreli etnomüzikolog ve yapımcı Marcel Cellier'in 15 yıllık çalışmasının bir sonucu olan ve "Voix Bulgares" adı verilen bir albüm yapıldı. Bu albüm Cellier'e ve koroya 1989'da Grammy Ödülü kazandırdı. Grup o zamandan beri dünya çapında büyük beğeni toplayan kapsamlı bir performans sergiledi. 1990'ların sonlarında koro, ABD'de Xena: Warrior Princess'in müziğine yaptığı katkılarla tanındı.

 Yayına aldığım ilk şarkı "The Wedding" i bir film sahnesinde çok beğenerek dinledim. Grubun yerel kıyafetlerle katıldıkları gösteriden bir yayını daha ekliyorum aşağıya. Kadınların yemenilerinin yanına iliştirdiği çiçekler ve giysilerin canlı renkleri bana Muğla yöresindeki kadınların giysilerini anımsattı. Dünyanın her yerinde renkli, canlı ve umut dolu insanlar var, hepsinin söyledikleri şarkıların mesajı hep aynı aslında, sevgi, özgürlük, umut...

Hepimizin ihtiyacı olan ve özlenen güzel günlere...
İyi pazarlar,








{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-




5 Mart 2025 Çarşamba

BİR KELİME = SOYKA





(Bugün yine tek kelimede, TDK' de kayıtlı iki, halk ağzında ise çeşitli anlamı olan bir kelimeyi inceliyoruz.)


Soyka (I) : (isim, ağızlardan) Ölünün üzerinden çıkan giysi.



Soyka (II) : (isim, hayvan bilimi, Bulgarca) Tüyleri alacalı, bir tür küçük karga.


* * * * *


Kelime Kökeni :

Türkiye Türkçesi soy- fiilinden türetilmiştir.

Tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler :

“giysi” [Mesud b. Ahmed, Süheyl ü Nevbahar terc., 1354]

"Ki geydükleri soykaları arı / Semiz idi yorga idi atları"

“... ölünün üstünden çıkan giysi” [Türkiye'de Halk Ağızlarından Derleme Sözlüğü, 1930 yılından önce]
soyha, soyka: 1. Ölünün üstünden çıkan giysi. 2. Miras, kalıt.

* * * * *

Araştırmalarıma göre, "gereksiz, bir değeri olmayan eşya" anlamlarına gelen ve daha çok İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesinde kullanılan bir kelime olduğunu öğrendim. Soyka kelimesinin çeşitli yörelerde birçok anlamı bulunmaktaymış. Bu anlamlar yöreden yöreye farklılık gösteriyor. 

Ölünün üzerinden çıkarılan kıyafetlere “soyka” adı verilirken, işe yaramayan, önem ve değer taşımayan nesne anlamlarında da kullanılıyor, ayrıca erkeklerin cinsel organı olarak da kullanımının yaygın olduğu gözlenirken, Bulgarca olduğu söylenen, tüyleri farklı renklerden meydana gelen bir karga türü olarak kullanılıyormuş. Özellikle İç Anadolu bölgesinde “soykası batasıca” ve “soykası çıksın” gibi deyimlerin içinde kötü anlamlı olarak kullanıldığını öğrendim ki ailemden benzer deyimleri duyduğum için hiç yabancı gelmedi. Son olarak Orhan Kemal' den kelimenin cümle içinde kullanımına bir örnekle yazıyı sonlandırıyorum.

"O sarı sıcaklarda zehirli sıtmaya yakalansa iyi. Anası ana değil ki. Aladağdan serin soyka!" 





{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-

 



not : 1. tdk ve nişanyan sözlüklerden yararlanılmıştır.
        2. görsel pikbest.com dan alıntıdır.





2 Mart 2025 Pazar

PAZAR GÜNÜ MÜZİĞİ 🎵 BERT KAEMPFERT



Bert Kaempfert
(16 Ekim 1923 - 21 Haziran 1980)

Alman orkestra şefi, multi-enstrümantalist, müzik yapımcısı, aranjör ve besteci olan Kaempfert, Almanya'nın Hamburg kentinde doğdu ve Hamburg Müzik Okulu'nda okudu. Akordeon, piyano, klarnet ve diğer enstrümanları çalan bir multi-enstrümantalist, II. Dünya Savaşı sırasında Alman Donanması'nda bandocu olarak görev yapmadan önce Hans Busch tarafından orkestrasıyla çalmak üzere işe alındı. Daha sonra kendi büyük grubunu kurdu ve onlarla turneye çıktı, ardından aranjör ve yapımcı olarak çalışarak Freddy Quinn ve Ivo Robić ile hit kayıtlar yaptı. 

Kaempfert'in orkestrasıyla ilk hiti "Wonderland by Night" oldu. Temmuz 1959'da kaydedilen şarkı Almanya'da yayınlanamadı, bu yüzden Kaempfert parçayı New York'taki Decca Records'a götürdü ve 1960 sonbaharında Amerika Birleşik Devletleri'nde yayınlandı. Charles Tabor'un unutulmaz solo trompetiyle, sessiz üflemelileri ve gür yaylılarıyla single, Amerikan pop listelerinde zirveye yerleşti ve Bert Kaempfert ve Orchestra'yı uluslararası yıldızlara dönüştürdü. Daha sonraki birkaç yıl boyunca, "Tenderly", "Red Roses for a Blue Lady", "Three O'Clock in the Morning" ve "Bye Bye Blues" gibi pop melodilerini yeniden canlandırdı ve sırasıyla Al Martino, Wayne Newton tarafından kaydedilen "Spanish Eyes" (diğer adıyla "Moon Over Naples ki bu parçayı ikinci şarkı olarak yayına aldım), "Danke Schoen" ve "Wooden Heart" gibi kendi parçalarını besteledi. Kaempfert'in orkestrası kornoları yoğun bir şekilde kullandı. "Magic Trumpet" ve "The Mexican Shuffle" adlı üflemeli çalgıların öne çıktığı bazı parçalar, hem Kaempfert'in orkestrası hem de Herb Alpert & the Tijuana Brass tarafından çalındı. 

Plak yapımcısı olarak Kaempfert, Beatles'ın yükselişinde de rol oynadı. 1961'de Beatles'ı, Tony Sheridan'ı My Bonnie adlı bir albümde desteklemesi için işe aldı. Daha sonra onlarla sözleşme imzalayarak, ilk albüm ve single'larını yayınladı. 1960 larda hepimizin çok severek dinlediği "Strangers in the Night" şarkısının bestesini yaptı. Elvis Presley tarafından G.I. Blues filminde söylenen "Wooden Heart", 1961'de hit oldu. Yine hepimizin çok sevdiği "L-O-V-E", Milt Gabler tarafından eklenen sözlerle, Nat King Cole için bir hit oldu.  "Almost There", "Love After Midnight", "A Swingin' Safari", "That Happy Feeling" ve daha bir çok unutulmaz şarkı besteledi. 1970'lere gelindiğinde, Kaempfert'in müziğinin satışları düşmüştü, ancak kayıt yapmaya devam etti. "Theme from Shaft" versiyonu besteci Isaac Hayes tarafından beğenildi ve izleyiciler arasında popülerliğini korudu. Grubunun müzikal kapsamını genişletti ve çok çeşitli tarzlarda kayıtlar yaptı. Ayrıca 1974'ten itibaren Londra'daki Royal Albert Hall'da sahne alarak orkestrasıyla canlı konserler vermeye başladı. Bir çok müzisyen, onun çalışmalarına katkı sağlayıp, eşlik etti. Kaempfert, Mallorca'daki evinde geçirdiği felçten sonra, 21 Haziran 1980'de İngiltere' de 56 yaşında vefat etti.

Severek dinlediğimiz şarkıları, nedense seslendiren şarkıcılara aitmiş gibi düşünürüz, oysa yayına aldığım ve bizler için en tanıdık bu iki besteyi de, bu değerli besteci yapmış. Yayına alarak hem yad etmek, hem de bestelerin gerçek sahibinden bahsetmek kaçınılmazdı. 

Müzik her daim hayatınızda olsun, havaya ve suya düşen baharın müjdecisi iki cemre ile birlikte muhteşem bir pazar günü diliyorum.









{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-