31 Mayıs 2021 Pazartesi

BİR KELİME = HAMASİ











Hamasi : (Arapça)  

1. (sıfat) Yiğitlerden ve yiğitliklerden söz eden (destan, şiir)

"Başladığı uzun ve hamasi söylevleri gün ağarırken son bulurdu."
Murathan Mungan

2. (sıfat, mecaz) Dinleyenleri etkilemek veya heyecanlandırmak için abartılı anlatım.

"Bırakın bu hamasi nutukları."





{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-




not: kullanılan gif buradan alıntıdır.




28 Mayıs 2021 Cuma

GEZİ






Yıldönümü

Ağaca sığınıyorum...





{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-

 

not:fotoğraf google'dan alıntıdır.

 

 

 

27 Mayıs 2021 Perşembe

TEK ÇAREM MÜZİK❗











Bu günlerde müziğe sığınıyorum.







{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-

 

 

 

not: kullanılan gif buradan alıntıdır.

 

 

 

24 Mayıs 2021 Pazartesi

BİR KELİME = MİNVÂL








Minvâl : (isim, Arapça) Biçim, yol, tarz, davranış, usül.
"Bu minvâl üzere bir ay bekledik, nöbet gelmedi." - N. Hikmet

"Adaletin herkes için aynı minvâl üzere tecelli edemediği bir memlekette, bütün manevi değerler kökünden yıkılır, insanlıktan eser kalmaz."  - A. Çiftçi

(Bu kelime blogger arkadaşımız Manxcat/KuyruksuzKedi tarafından önerilmiştir. Kelime katkısından dolayı teşekkür ederim.)

{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-

 

 

not:kullanılan gif buradan alıntıdır.

 

 

 

 

23 Mayıs 2021 Pazar

PAZAR GÜNÜ MÜZİĞİ 🎶






"when you leave.."


İyi pazarlar 💙





{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-

 

 

not: kullanılan gif buradan alıntıdır.

 

 

 

22 Mayıs 2021 Cumartesi

KARAHİNDİBA












Elinde diş fırçasıyla pencerenin önüne yürüdü. Dişini fırçalarken gayri ihtiyari yaptığı bir şeydi bu. Bomboş gözlerle dışarıyı kolaçan etti. Kimi zaman hızlı hızlı, kimi zaman duraksayarak fırçayı ağzının içinde dolaştırıyordu. Sokakta asfaltın üstünde bir karga ile bir kediyi çekişirken görünce bütün dikkatini onlara verdi. Uzaktan pek anlayamadığı bir şeyi çekiştiriyordu ikisi de. Karga gagasına olanca gücünü aktarmış ve kediye dikleniyordu. Kedi ise bir yandan dişleriyle, bir yandan pençesiyle iyice asılmış görünüyordu nesneye. Boş bir ana denk gelse kargayı pençesiyle halledebilecek irilikteydi kedi, öte yandan karganın gözü pekliği, sokakta nice savaşı kaybetmiş kediye fazla geliyor, kendini çok da ateşe atmak istemiyordu besbelli.

Çevreden bir kaç insan da durumu görmüş ve müdahale etmeden galibiyeti kedinin mi karganın mı alacağı yönünde bahislere tutuşmuşlardı bile. Tam o anda sokağın köşesinden ambulans sirenlerini çalarak dönünce,  konsantrasyonu bozulan iki hayvan da sıkı sıkı tutundukları şeyi bırakarak, kaçıştılar. İnsanların ilgisi de ambulansa yöneldi doğal olarak. İki metre sonra duran ambulanstan inen görevliler hemen karşı binaya girdiler. Pencerenin önünde hemen karşı binadaki daireleri taradı gözüyle. Altıncı katta yalnız yaşayan yaşlı bir kadın vardı. Bir kaç kez sokakta, markette karşılaşmış, bir kaç kez de pencerede o çiçeklerine su verirken selâmlaşmışlardı. Onun dairesinde bir hareketlilik olduğunu farketti, "Umarım onu yeniden görebilirim" dedi bir umutla.

Pencerenin önünden banyoya doğru yürüdüğünde ne sokaktaki karga ve kedinin savaşı, ne de ambulans vardı aklında. Hazırlandı ve yarım günlük işine doğru yola koyuldu.

Akşam eve dönerken marketteki orta yaşlı adamın kendisini çağırdığını gördü. Yanına gittiğinde adam, "Bayan Sapienza bugün hastahaneye kaldırıldı" dedi heyecanla. Birden sabaha döndü ve olayları hatırlayarak "Ah evet işe gitmek için hazırlanıyordum, ambulansı gördüm" dedi. "Ambulansa bindirilirken yanındaydım, bana dairenin anahtarını size vermemi ve pencere önündeki çiçeği o gelene kadar evinize almanızı istediğini söyledi" dedi ve anahtarı uzattı. Şaşırarak, "Bana verilmesini istediğinden emin misiniz?" diye sordu. Adam olanca ciddiyetiyle anahtarı bir kez daha uzatarak "Elbette eminim. Sizin de pencerede çiçeğiniz varmış hatta, -o daha iyi bakar- dedi" Elini uzatıp anahtarı aldı ve karşı apartmana yürürken yaşlı kadının neden böyle bir şey söylediğine manâ veremediğini düşündü. Dairenin içi oldukça eski kokan eşyalarla doluydu. Antika bir büfe, vazolar, likör ve şarap kadehleri, ince porselen fincanlar, karşılıklı iki berger koltuk ve ortasında sehpa, üzerinde kapaklı bir şekerlik, gül dallarıyla bezeli perdeler, tahta ayaklı bir abajur ve sehpaların üstünde siyah beyaz fotoğraflı çerçeveler.

Yaşlı kadının gençlik fotoğraflarında yanında hep aynı adam vardı. "Kocası olmalı" diye düşündü. Salonun camındaki saksıyı alırken, karşıda kendi penceresine baktı. Camda kendi siluetini görür gibi oldu. İçini tahammül edilmez bir sıkıntı kapladı aniden ve çiçeği alarak, çıktı evden. Anahtarı tekrar marketteki adama bıraktı. Ancak eve geldiğinde saksıyı pencere kenarına koyarken farketti saksının kenarında bir not vardı.

"Sevgili komşum, evime dönüp dönmeyeceğimi bilmiyorum ama artık sevgili eşimin beni çağırdığını hissediyorum. Bu çiçek yalnızlar için iyi bir arkadaştır. Canın çok sıkkın olduğunda saksıda boy veren çiçeklerden birini eline alıp camın önünde üflediğinde, yaprakların uçuşması gibi, tüm tasanın dağılıp gittiğini göreceksin. Biliyorum çılgınlık gibi gelecek ama çiçeğe su verirken benim daireme de bakıp arada selâm ver. Hayat sürprizlerle doludur, unutma."

Elinde notla bir müddet kalakaldı. Bu bir deli saçmasından ibaret olamaz diye geçirdi içinden ama derinlemesine düşünüp, anlamlandırmak için oldukça yorgundu. Saksıya su verdi ve geceye bıraktı kendini.

Ondan sonraki günlerde yaşlı kadın uzun süre evine dönemedi. Düşüp kalçasını kırdığından, yaşı nedeniyle de iyileşmesi zaman alıyordu. Pencere önüne her geldiğinde saksıyı hatırlıyor ve o zaman ilgilenebiliyordu. Bir akşam eve çok yorgun ve sinirli gelmişti. İçindeki hırsı nasıl atacağını bilemeden pencere önünde buldu kendini. Camı açtı, biraz esinti iyi gelmişti. O esnada gözü saksıya takıldı. Bir kaç tane çiçeği görünce çok şaşırdı. Sadece rutin hareketlerle suyunu verdiğinden gelişimini farkedememişti. Yaşlı kadının yazdığı notu hatırladı. Bir sap çiçeği dikkatlice kopardı ve dudaklarına yaklaştırıp olanca gücüyle pencereden dışarı üfledi. çiçeği oluşturan bir sürü ince sap dağılıp, uçuşmaya başladı. Bu görünüm çok hoşuna gitti, hatta pencere önüne gelmeden önceki ruh halini unutmuştu bile.

Gözleri karşı apartmana, yaşlı kadının dairesine takıldı. Pencere önünde biri vardı sanki. Alacakaranlıkta birinin el salladığını gördüğüne yemin edebilirdi. "Fazlasıyla sakinleştim galiba" dedi ve gülümseyerek pencereyi kapatıp içeri girdi.

Ertesi sabah her zamanki ritüeli diş fırçalama için pencere önündeydi. Gelişigüzel etrafı seyrederken, birinin el salladığını farketti. Karşı binada yaşlı kadının dairesinde genç bir adam ona el sallıyordu. Pencereden uzanıp sağa sola bakındı, kendine olup olmadığından emin olmak için. Penceredeki adam hem gülüyor, hem de "sen, sen" dercesine onu işaret ediyordu. O da belli belirsiz el sallamakla geçiştirdi ve içeriye girdi. 

İşe gitmek için, binadan çıkarken karşı kaldırımdan koşarak biri geldi. Yaşlı kadının dairesindeki adamdı bu. "Merhaba, sizi şaşırttığımın farkındayım. Halam Sapienza sizden bahsetti, çok sevdiği çiçeğini de size emanet etmiş. İlgilendiğiniz için çok teşekkürler" dedi. Şaşkınlıkla karışık "Rica ederim, halanıza geçmiş olsun. Umarım daha iyidir" diye yanıtladığında, genç adam "Biraz vaktiniz varsa bir kahve içip sohbet edebilir miyiz?" diye sordu.





(Okuyucuya not; evet kahve içtiler, bayan Sapienza' dan konuştular ve sonra özel bir sohbete geçtiler. Nasıl olduğunu  kendileri dahil kimse anlamadı ama artık birlikteler ve çok mutlular. Bayan Sapienza' nın çiçeğinin parmağı olabilir derseniz, mümkündür derim. Hem zaten hayat sürprizlerle dolu değil midir?) :)





{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-

 

 

not: kullanılan gif buradan alıntıdır.

      öykü, tekrar yayındır.

 

 

 

19 Mayıs 2021 Çarşamba

BİR KELİME = BELÂGAT















Belâgat : (Arapça) 1. (isim)  İyi konuşma, sözle inandırma yeteneği.

      "Gülünç olduğu kadar hazin bir belâgati varmış." - Halit Fahri Ozansoy
 
2. (isim) Söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı, retorik.

3. (isim, edebiyat) Konuyu bütün yönleriyle kavrayarak hiçbir yanlış ve eksik anlayışa yer bırakmayan, yorum gerektirmeyen, yapmacıktan uzak, düzgün anlatma sanatı.

      "Hakikati ifade için yazıdan ziyade resmin belâgatine müracaat daha doğru olacak." - Sermet Muhtar Alus
 
4. (isim, mecaz) Bir şeyde gizli olan derin anlam.
 
      Sükûtun belâgati.






{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-

 

 

 

not: kullanılan gif buradan alıntıdır.

 

 

 

17 Mayıs 2021 Pazartesi

UMARSIZ










Evden kendini dışarı atıp sokaklarda yürümeye başladı. Kafasının içinden, saçlarını savuran rüzgardan daha hızlı geçiyordu düşünceler. Umutsuzluk hissediyordu içinde, derin koyu renkte ve kıvamda bir umutsuzluk. Oysa mutluydu hem de çok. İmrenilesi derecede. Kıskanılası hatta. Neden bu duyguyu misafir etmek zorunda kalmıştı o halde?

İnsan çevresinden bağımsız değildir elbet. Eninde sonunda çevresel faktörler, kişinin alanına sızıntı yapabilir. Kendi kapılarını kapatabilir, bir odanın, bir evin, bir sarayın, bir arabanın içinde izole olarak duygularını yaşayabilir ama günü gelip kabuğundan dışarı başını uzattığında gördükleri, bir anda atmosferini değiştirebilir. Duyarsız olmayı, bilmemeyi, öğrenmemeyi öyle isterdi ki. Ama görüyordu, farkındaydı herşeyin. Bilgi, bazen çok ağır geliyordu. 

Uzakta bir tarihi bilmek istemiyordu mesela, gitmek istediği, olmak istediği yerin koşullarını öğrenmek istemiyordu, zorunluluğun dayattığı şartları görmek ve uymak istemiyordu. Biyolojik saati belki de huysuzluk yapmaya en yatkın zamandaydı ama o bunu bile bilmek istemiyordu. 

Başını kaldırdığında sahile geldiğini farketti. Kendi içi gibi kabaran dalgalarla, rüzgarla karşı karşıyaydı. Öylece durdu ve rüzgarın yüzünü, saçlarını yalamasına kayıtsızca bıraktı kendini.







{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-

 

 

 

 

not: kullanılan gif buradan alıntıdır.​

 

 

 

16 Mayıs 2021 Pazar

PAZAR GÜNÜ MÜZİĞİ 🎶







stream of psychedelia underwater gif



Derin nefesler alabileceğimiz günlere, sağlıkla kalın.





{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-

 

 

not:kullanılan gif buradan alıntıdır.

 

 

 

12 Mayıs 2021 Çarşamba

BİR KELİME = SİRKAT












Sirkat : (isim, Arapça) Çalma, hırsızlık


"Herifin birini sirkat töhmetiyle mahkemeye götürürler." Fâik Reşat

 

“Şecaat arz ederken merd-i kıptî sirkatin söyler”  Koca Ragıp Paşa

(Türkçe meali; Erkek çingene, yiğitliğini anlatırken hırsızlığını söyler.)

 👆

Cümlenin detay açıklamaları için buraya tıklayın.










{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-

 

 

 

not: kullanılan gif buradan alıntıdır.

 

 

 

10 Mayıs 2021 Pazartesi

BİR KELİME = SİRAYET












Sirayet : (Arapça) 1. (isim) Hastalık başkalarına geçme, bulaşma.
 
 "Yapılan muayene neticesinde, hastalığın kimseye sirayetine meydan verilmeyecektir." - Sait Faik Abasıyanık
 
2. (isim, mecaz) Yayılma, dağılma.
 
 "Vehbi'nin bu şüphesi büyüklere sirayete başladı, çocuk bu fırtınada başka köye gitmiş olamaz." - Reşat Nuri Güntekin 
 
 
 
 
Birleşik fiil olarak kullanımı; sirayet etmek.
 
 "Valinin hızı ve coşkusu, yanındakilere de bulaşıcı bir hastalık gibi sirayet ediyordu." - Ayşe Kulin












{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-

 

 

 

not: kullanılan fotoğraf Yandexten alıntıdır.

 

 

 

9 Mayıs 2021 Pazar

PAZAR GÜNÜ MÜZİĞİ 🎶










  1960' ların ve tüm zamanların klasikleşmiş parçasını Simon and Garfunkel' in sesinden dinlemek bana her daim huzur vermiştir. 
 
Bu şarkıyı en az onlar kadar mükemmel seslendirecek birileri vardır elbet, ancak tüm zamanların en iyi 100 metal vokalisti arasında 42. olan David Draiman' ın sesinden dinlemek çok ilginç bir tecrübe oldu benim için. Önyargısız  dinlemeye başladığımda, Disturbed grup vokalinin ses yelpazesinin muazzamlığına şahit oldum. Farklı bir yorum. Sizlerle paylaşmak istedim. 
 
İyi pazarlar.





{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-

 

 

not: kullanılan gif buradan alıntıdır.

 

 

 

8 Mayıs 2021 Cumartesi

SANDAL











 
 
İpi kopan sandal
Nasıl uzaklaşırsa iskeleden
Öyle ayrıldı işte
Elinden elim
 
Küçüldü kıyılar
Evler kayboldu
Büyüdü gök ve deniz
 
Kalakaldım
Hayatın ortasında
Yönsüz 
Küreksiz
 
 
Nadir GÖKTÜRK (*)
 
 
 
 
 
 
(*)Ezginin Günlüğü grubundaki sanatçı ile ilgili detay bilgi burada.









{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-

 

 

 

not: kullanılan gif buradan alıntıdır.

 

 

 

 

6 Mayıs 2021 Perşembe

BİR KELİME = JEST













Jest : (Fransızca) 
 
1. (isim) Herhangi bir şeyi açıklamak için genellikle 
el, kol ve baş ile yapılan içgüdüsel veya iradeli hareket.

      "Jestleri daha serbest, çoğu güzel sesli, güzel güzel insanlardı." - Sait Faik Abasıyanık
 
2. (isim) Beklenmedik iyi davranış. 

👇


🚩Not: Birleşik fiil olarak da "jest yapmak" kullanılmaktadır.


"Son derece heyecanla konuşuyor, elini kolunu sallayarak birçok jestler yapıyordu." - Ali Naci Karacan







{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-

 

 

 

not: kullanılan gif buradan alıntıdır.

 

 

 

 

4 Mayıs 2021 Salı

BİR KELİME = VAHAMET












Vahamet : (isim,Arapça) Güçlük, korkulacak tehlikeli durum.
 
 "İşin aramızda mutlak bir ayrılıkla halledilmesi lazım gelecek derecede vahameti olmadığını anlıyorum." - Hüseyin Cahit Yalçın







{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-

 

 

 

not: kullanılan gif  burdan alıntıdır.

 

 

 

 

1 Mayıs 2021 Cumartesi

BİR KELİME = LÂEDRİ











Lâedri : (Arapça) 1. (sıfat, edebiyat) Anonim.

 "Birçok halk şiiri lâedri olarak ağızdan ağza geçerek ezberlenmiştir."

 2. (sıfat, felsefe) Bilinemezci.

 *Bilinemezci' yi biraz daha açmak için bir başka kaynaktan aşağıdaki paragrafı buldum:

 Metafizik bahislerinde, yani "Mutlak Varlık", "Eşyanın Hakikatleri", "Ruhun Tabiatı" ve "Mebde ve Mead" gibi meseleleri insan aklının kuşatamayacağına inanan ve bu konuda bilgisizliğini itiraf etmekten çekinmeyen düşünürlere "lâedri" yani bilinemezciler denir.
(paragraf lafsozluk' den alınmıştır.)








{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-

 

 

not: kullanılan gif Yandexten alıntıdır.