26 Şubat 2025 Çarşamba

BİR KELİME = MATİZ






(Bugün, söylenişi aynı ama iki farklı anlamı olan bir kelime yayında. Aşağıda ayrı ayrı anlam, kullanış ve birleşik fiil açıklamaları mevcut.)


Matiz : (isim, denizcilik, Rumca) İki halatı ek yeri kalınlaşmayacak biçimde birbirine ekleme işi.


Birleşik Fiil olarak kullanımı :

Matiz etmek : İki halatı ek yeri kalınlaşmayacak biçimde birbirine eklemek.

      "Şafak sökerken şatı ta uzaklarda gördük. Ona gittik, denizciler kopan halatı matiz ettiler. Şatı bağladık." - Halikarnas Balıkçısı


* * * * *


Matiz : (Rumca) 1. (sıfat, argo) Çok sarhoş.

2. (sıfat, argo, tiyatro) Orta oyununda ve Karagöz'de sarhoş rolü.



Birleşik Fiil olarak kullanımı :

Matiz olmak : (argo) Sarhoşluktan sızacak duruma gelmek.

      "Bak şu moruğa matiz oluyor gene." - Orhan Kemal


* * * * *

Kelime Kökeni :

Yeni Yunanca máthisos μάθυσος  "sarhoş" sözcüğünden alıntıdır. Kelime, Eski Yunanca aynı anlama gelen methystēs μεθυστης  sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Yunanca methý μεθύ  "mayalanmış içki, şarap" sözcüğünden türetilmiştir. Yunanca sözcük, Hintavrupa Anadilinde yazılı örneği bulunmayan *medhu- "mayalanmış içki" biçiminden evrilmiştir.




 



{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-




not: görsel, internetten alıntıdır.



23 Şubat 2025 Pazar

PAZAR GÜNÜ MÜZİĞİ 🎵 CAN GOX




Can Gox

Can Gox ve eski sahne adı Haydar Waits ismiyle de bilinen Türk müzisyen Can Göksun, 18 Temmuz 1976 doğumlu. 15–16 yaşlarından itibaren, İstanbul'da birtakım gece mekânlarında müzik yapmaya başladı. İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden kazandığı burs ile, caz müzik eğitimine devam etti. Bu müzik eğitiminde, birçok isimle beraber çalışarak, bu çalışmalardan ve müzikal edinimlerden kazandığını, sahne performansı ve diğer çalışmalara yansıtabilmeyi, müzikal felsefe anlamında hedefine oturttu. Can Gox, 2000 yılında oluşturdukları Blues-Mobil ile birlikte, şarkılarını ve enerjisini kitleler ile tanıştırmayı başardı. Ancak, Kaybedenler Kulübü filminin müziklerini yapan Can Gox açısından, bu çalışma bir dönüm noktası oldu. 2011 yılının Nisan ayında piyasaya sürülen aynı filmin soundtrack albümünde, "Wrong Side Of The Road", "Son Kare", "Wake", "Angels Gone", "Melancholy Man", "My Woman" parçalarını seslendirdi. Müzik kariyerindeki ilk solo albümü ise "Yalnızım Ben" çalışması olmuştur.

Yaptığı müziği, Anadolu blues olarak tanımlamaktadır. Birçok müzik otoritesince, sesi Cem Karaca'ya benzetilmektedir. Can Gox, Gox isminin nereden geldiği sorulduğunda, Göksun soyadının kendince kısaltılmış sahne adı olduğunu söylemiştir. Müzik piyasasına atılmadan önce de, özel bir şirkette yöneticilik yaptığını, ancak hem müzik ile uğraşıp hem de mesleki kariyerine devam etmesinin çok zor olduğunu belirterek, özel sektörden ayrıldığını açıklamıştır. "Drama Köprüsü", "Neredesin Sen" gibi geleneksel ezgiler taşıyan Anadolu müziklerini, kendi enstrümanları ve caz stilini yansıtarak oluşturduğu tınılarda yeniden seslendirmesiyle, eski ve yeni kültürel ögeler arasında köprü vaziyeti de görmektedir. Sahnede ve stüdyo çalışmalarında, Neşet Ertaş'ı, Cem Karaca'yı, Müslüm Gürses'i seslendirirken, Tom Waits, Bob Dylan gibi dünyaca ünlü sanatçılardan eserler de çalıp söylemektedir.

Yalnızım Ben (2013 Albüm), Unutama Beni (2016 Single), İçimde Ölen Biri (2017 Single), Senden Vazgeçmem (2018 Single), Ah Bir Ataş Ver (2019 Single), Ah Be Ah (2020 Single), Only The Pain (2020 Single), Gazing (2021 Single), Içim Sızlıyor (2021 Çelik Şarkıları-Single), Severek Ayrılanlar (2021 Single), Eyvallah (2022 Yeni Türkü Zamansız-Single) sanatçının yaptığı çalışmalardan örneklerdir. Youtube'da enteresan sesinin kayıtlarını dinleyip, (tanımıyorsanız) keşfedebilirsiniz.

Yayın sonuna, dönemin reyting rekorları kıran Kuzey Güney dizisinde yayınlanmasıyla müzik sektörünün odağı haline gelen ve bir çok ödüle layık görülen "Haydar Haydar" şarkısını ekliyorum.

Müziğin, her daim hayatınızda olduğu nice keyifli pazarlar diliyorum.








{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-





19 Şubat 2025 Çarşamba

BİR KELİME = BATIN/BÂTIN






Batın : (Arapça) 1. (isim, eskimiş) Karın.

"Kâh batn-ı hût içinde Yûnus ile söyleşem"- Yunus Emre
(Açıklama: "batn-ı hût" balığın karnı demektir.)

2. (isim, eskimiş, toplum bilimi) Kuşak.

""Biz üç batın evvel köylü idik"- Ahmet Hamdi Tanpınar


* * * * *

Bâtın : (Arapça) 1. (isim) İçyüz.

2. (sıfat) Gizli, görünmeyen.

"Biz her olayın batınında neler olduğunu bilecek kadar bilgili değiliz."


* * * * *

Kelime Kökeni :

Batın : Arapça bṭn kökünden gelen baṭn بطن  "karın, rahim" sözcüğünden alıntıdır.


Bâtın : Arapça bṭn kökünden gelen bāṭin باطن  "belirgin olmayan, gizli, bir şeyin iç yüzü" sözcüğünden türetilmiştir. 

Luggat.com da ise bâtın için yukarda yazılanların dışında, "Bütün varlıkların iç yüzünü ve özellikle canlıların içlerini mükemmel bir fabrikanın harika makineleri gibi yaratan ve işleten Allah." olarak yazılmıştır.




{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-




not: görsel, internetten alıntıdır.




16 Şubat 2025 Pazar

PAZAR GÜNÜ MÜZİĞİ 🎵 ANDREY PAVLOVICH PETROV




Andrey Pavlovich Petrov 
(2 Eylül 1930 - 15 Şubat 2006)

 Bugünün konuğu Rus besteci, Leningrad'ın yerlisi olan Petrov, askeri bir doktorun oğluydu. Annesi bir sanatçıydı. On dört yaşında "The Great Waltz" ı görene kadar müziğe çok az ilgisi vardı. Bundan sonra besteci olmaya karar verdi. Leningrad Konservatuvarı'nda Orest Yevlakhov'un öğrencisi olarak kompozisyon eğitimi aldı. 

Petrov, çeşitli türlerdeki çalışmalarıyla tanınır; Çok sayıda opera ve balenin yanı sıra senfonik eserler,  film müzikleri ve çeşitli şarkılar yazdı. Özellikle Jean Effel'in çizimlerine dayanan "Dünyanın Yaratılışı" (1968) balesi ile ünlüdür. Bu gösteri, ilk sanatçılarından olan ünlü Mikhail Baryshnikov ile dünya çapında gerçekleştirildi. Petrov ayrıca Sovyet-Amerikan ortak yapımı "The Blue Bird" (1976) dahil olmak üzere seksenden fazla filme imza attı. 1980 yılında SSCB Halk Sanatçısı seçildi. Andrey Petrov, "Moskova Sokaklarında Yürümek", "Arabaya Dikkat Et" ve "Ofis Romantizmi" gibi çok sayıda klasik Sovyet filminde yaptığı müzikle de tanınan besteci, Saint Petersburg'da bir müzik festivali kurdu ve genel müdürü olarak görev yaptı. Çok sayıda ödül kazandı ve 22 Mayıs 1998'de Saint Petersburg'un fahri vatandaşı oldu. 

Sanatçılar bu dünyadan gittiklerinde, onları hatırlatacak yegane eserlerini bırakırlar ve bizler onların eserlerini dinlediğimizde/izlediğimizde onların adını anarız. Petrov, diğer meslekdaşlarından biraz daha şanslı ki, 1993 yılında küçük bir gezegen olan asteroit 4785' e (Petrov) onun adı verildi. Gökten bir yıldız size göz kırpar gibiyse eğer o mutlaka Petrov yıldızıdır çünkü eserlerini dinlediğinizde ne kadar muzip, eğlenceli bir müzik bestelediğini de göreceksiniz. :)


Sanatçının ikinci videosunu da bu amaçla buraya yerleştiriyor ve herkese keyifli, neşeli bir pazar dileklerimi sunuyorum.





{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-





12 Şubat 2025 Çarşamba

BİR KELİME = KEYFEKEDER





Keyfekeder : (sıfat, Arapça) Pek üzerinde durulmayan, önem verilmeyen.

"Keyfekeder hareket etmek bazen büyük hatalara yol açabilir." 

"Onun hayatı tamamen keyfekeder bir şekilde ilerliyor, hiçbir planı yok."


* * * * *


Kelime Kökeni :

Keyif : Arapça kyf kökünden gelen kayf ,  "durum, ruh hali, özellikle iyi ruh hali, hoşnutluk" sözcüğünden alıntıdır.

Keder : Arapça kdr kökünden gelen kadar,  "sıkıntı, bunalma" sözcüğünden alıntıdır.


* * * * *

Bu kelime Arapça "keyf" (keyif) ve "kadar" (keder) kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur ve kelime anlamı itibariyle "keyfe ve kedere bağlı, önemsenmeden, gelişigüzel, rastgele yapılan" anlamına gelmektedir. Kullanım bağlamına göre anlamı değişmekte. Bazen rahatlık ve özgürlüğü anlatırken, bazen de disiplinsizlik anlamında olumsuz kullanılmakta. Ayrıca kelimenin, keyfekeder satılık, keyfekeder insan gibi kullanımları da mevcut.


Bu kelimeye Sevgili Arpi' nin bloğunda rastladım ve yayına aldım.




{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-





not: gif, tenor.com dan alıntıdır.





9 Şubat 2025 Pazar

PAZAR GÜNÜ MÜZİĞİ 🎵 LES DJINNS




Les Djinns Korosu

Bugün bir koroyu tanıtacağım sizlere. Paul Bonneau tarafından yönetilen, dokuz ila on sekiz yaşları arasındaki altmış kızdan oluşan, kendine özgü bir şarkı söyleme tarzına sahip bir Fransız korosu bugünün konuğu. 1959'da Fransız hükümeti, ülkenin radyo ve televizyon sektörüne, performans yeteneği olan kızların müzik konularında eğitimi için bir 'Yüksek Lisans Okulu' açtı. Bu okul, kızların sabah saatlerinde standart akademik konulardan oluşan bir müfredatı takip ettikleri, ardından öğleden sonraları gamlar, vokal teknikleri, armoni ve koro vokalizasyonundan oluşan müzik derslerini takip ettikleri bir çalışma düzenlendi. Mezun olduktan sonra, her kız Les Djinns'e kabul edildi.

Grubun kuruluşundan altı hafta sonra, Les Djinns Fransa'daki Rekorlar Akademisi'nin Gran Prix'sine layık görüldü ve popülerlikleri Fransa'da sahne almaları ve diğer Avrupa ülkelerindeki turlarla çoğalmaya başladı. Sonunda, bir Noel albümü ve Fransızca söylenen Amerikan favori şarkılardan oluşan bir albüm de dahil olmak üzere toplam 88 melodi kaydedildi ve ABC-Paramount etiketiyle yayınlandı. Les Djinns'in tek albümü "Marie Marie" (1960), Top 100 listesine girdi.

Les Djinns' den ayrılıp başka gruplar kuran üyeler oldu ama hiç birinin sürekliliği olmadı. Yayına iki video ekliyorum, ikisi de çok sevdiğim şarkılar ve bu şarkıları dinlerken bende uyandırdığı hissi kelimelere dökmeme gerek var mı diye düşündüm. Zira kızlar korosunun sesleri hiç bilmediğim halde nedense meleklerin sesini andırıyor gibi hissediyorum. Yerden bir kaç santim havalanıyormuş gibi hissediyor insan :) Abartıyor gibi gelebilirim size ama kalabalık bir topluluğun seslerinin toplamı sihirli bir etki yaratıyor bence. Dinleyip, kararı siz verin.

Keyifli pazarlar,






{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-





5 Şubat 2025 Çarşamba

BİR KELİME : KAKİSTOKRASİ





Kakistokrasi : 

En niteliksiz vatandaşların, hükümeti oluşturduğu yönetim biçimidir. Kelimenin kullanımı 17. yüzyılın ilk yarısına kadar uzanır. İngiliz yazar Thomas Love Peacock tarafından 1829'da kullanılmıştır ancak 21. yüzyılın başlarında dünyanın çeşitli demokrasilerinde ortaya çıkan popülist hükûmetleri eleştirmek amacıyla kullanımı yaygınlaşmıştır.



Kelime anlamı :

Yunanca kakistos (Grekçe: κάκιστος; en kötü) ve kratos (Grekçe: κράτος; yönetim) kelimelerinin birleşimiyle oluşmuştur. En kötü kişilerin yönetimi anlamına gelir.





{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-




not: kelime bilgilerine buradan ulaşabilirsiniz.
       görsel, listelist.com dan alıntılanmıştır.





2 Şubat 2025 Pazar

PAZAR GÜNÜ MÜZİĞİ 🎵 FİKRET KIZILOK




Fikret Kızılok
(10 Kasım 1946 - 22 Eylül 2001)

Münir Fikret Kızılok, İstanbul' da dünyaya gelmiş, Türk rock müziği sanatçısıdır. Hafif Türk müziği için rock tınıları ve deneysel çalışmalarıyla yakın dönemin en önemli sanatçılarından biridir. Öğrenim hayatına Galatasaray Lisesi'nin ilkokul kısmında başlayan Kızılok'un, müzikle de tanışması burada oldu. İlk enstrümanı, kendisine yaş gününde armağan edilen kırmızı bir akordeondu. Kızılok ve sınıf arkadaşlarının oluşturdukları Fikret Kızılok ve Orkestrası adlı küçük müzik grubu, çaldığı halk türküleri ile alkış alıyordu. Lise yıllarında akordeonu bırakan sanatçı, Elvis Presley'den etkilenerek eline gitarı aldı. Kızılok'un o dönemdeki en büyük destekçileri ise üst sınıflarda okuyan Barış Manço ile Timur Selçuk'tu. 1964'te arkadaşı olan Cahit Oben ile birlikte yeni bir atılım içine girdi, böylece "Cahit Oben 4" isimli grup doğdu. Kendilerini "Beatles tipi müzik yapan bir grup" olarak tanımlıyorlardı. Sanatçı çalışmalarını sürdürürken girdiği dişçilik yüksekokulundaki eğitimini sürdürerek bir süre sadece okuluyla ilgilendi. Müzikten kopamayacağını anladığında ilk solo plağını doldurdu, ancak ses getirmedi. Bu arada arkadaşlarının kurduğu Kaygısızlar'la birlikte çalıştı; Barış Manço'ya eşlik etti.  Ancak Barış Manço'nun ilk eşi Marie Claude ile aşk yaşamaya başladığı için ikilinin yolları ayrıldı. Diş Hekimliği son sınıfta okurken arkadaşı Arda Uskan ile çıktığı yolculukta Aşık Veysel ile tanıştı. Dönüşte gitarını eline alan Kızılok stüdyoya girdi ve 1969'da Aşık Veysel'in "Uzun İnce Bir Yoldayım" türküsünü yeni bir düzenlemeyle kayda aldı. Bunu bir 45'lik olarak yayınladı. İkinci solo 45'liği Fikret Kızılok'un hayatında da önemli bir dönüm noktası oldu. Arka yüzünde sözlerini kendi yazdığı bir halk şarkısı, "Pınar Başından Bulanır" türküsünün bir bölümünü kullanan "Benim Aşkım Beni Geçti" yer aldı. O güne dek sürdürdüğü suskunluğu ve bunu bozmasının nedenini de plak kapağında şöyle açıkladı: "Piyasa, öylesine Türk benliğinden uzak melodilere kucak açmıştı ki, beni dinlemeyeceklerdi bile. Bugün ise durum büyük bir hızla değişiyor. Bu öz benliğimize dönüşte ben de üzerime düşen görevi yapmaya karar verdim..."

Kasım 1969'da yine Aşık Veysel'in yanına Sivrialan'a gitti. Kar yolları kapayınca üç ay ustasının yanında kaldı. Döndüğünde çalışmalar hazırdı ve "Yumma Gözün Kör Gibi / Yağmur Olsam", "Söyle Sazım", "Güzel Ne Güzel Olmuşsun", "Vurulmuşum" şarkılarına Karacaoğlan, Ahmed Arif' in şiirlerini de besteleyerek ekledi. Ödüller, altın plaklar ve liste başı olan eserleriyle gündeme oturan sanatçı Aşık Veysel' in ölümüyle müziğe küstü ve uzaklaştı. Sonrasında farklı çalışmalar denediyse de dönemin karışıklığı onun çalışmalarına da yansıyarak yasaklandı ve müziği bıraktığını açıkladı. O güne dek 13 altın plak ve çeşitli ödüller alan sanatçı, bundan sonra derin bir sessizliğe gömüldü. Buna gerekçe olarak da "hazırladığı yapıtların ticari olmadığı gerekçesiyle plak evleri tarafından geri çevrilmesini" gösterdi ve bir daha profesyonel olarak müzik hayatına dönmeyeceğini bildirdi. Ancak 
1983 te yine muhteşem şarkılarla dönüş gerçekleşti. "Zaman Zaman", "Sevda Çiçeği", "Bu Kalp Seni Unutur mu?", "Gecenin Üçünde" gibi hala dinlemeye doyamadığımız şarkılar ortaya çıktı. Siyasal taşlama tarzında bir bestesi de bulunan sanatçı, Uğur Mumcu' nun "Sesleniş" yazısını, senfonik şiir olarak besteleyip, "Vurulduk Ey Halkım" adıyla albüm haline getirdi. Mustafa Kemal Atatürk' ün hayatını anlatan, "Mustafa Kemal - Devrimcinin Güncesi" adında destansı, lirik bir müzik yaptı. 

Kızılok bir çok sanatçı ve gruba da güfte verdi ve bestelerinde yardımcı oldu. 1998 de geçirdiği kalp krizinden sonra 2001 de bir kez daha kriz geçirerek vefat etti. Ben bugün değerli bir siyaset adamı Bülent Ecevit' in yazdığı şiiri ve şiirin bestelenmiş halini yayına almak istedim. Hiç bir yerden güzel haber alamadığımız bir ortamda, sanata yaslanıp, ondan güç almayı hedefledim hepimiz için.

Biraz uzun bir yazı oldu farkındayım ama sanatçının her anı dopdolu ve üretken geçtiğinden yine de kısaltarak buraya naklettiğimi bilmenizi isterim. Yukardaki videoya tıklayıp, şuraya ekleyeceğim şiiri okumanızı öneririm. Sonrası, iyilik güzellik olsun!

İyi pazarlar,

* * * * * *

Sıla Hasreti

Sıla derdine düşünce anlarsın
Yunanlıyla kardeş olduğunu
bir Rum şarkısı duyunca gör
gurbet elde İstanbul çocuğunu

Türkçenin ferah gönlünce küfretmişiz
olmuşuz kanlı bıçaklı
yine de bir sevgidir içimizde
böyle barış günlerinde saklı

Bir soyun kanı olmasın varsın
damarlarımızda akan kan
içimizde şu deli rüzgâr
bir havadan

Bu yağmurla cömert
bu güneşle sıcak
gönlümüzden bahar dolusu kopan
iyilikler kucak kucak

Bu sudan bu tattandır ikimizde de günah
bütün içkiler gibi zararı kadar leziz
bir iklimin meyvasından sızdırılmış
bir içkidir kötülüklerimiz

Aramızda bir mavi büyü
bir sıcak deniz
kıyılarında birbirinden güzel
iki milletiz

Bizimle dirilecek bir gün
Ege'nin altın çağı
yanıp yarının ateşinden
eskinin ocağı

Önce bir kahkaha çalınır kulağına
sonra Rum şiveli Türkçeler
o Boğaz'dan söz eder
sen rakıyı hatırlarsın
Yunanlıyla kardeş olduğunu
sıla derdine düşünce anlarsın

Londra, 1947
Bülent Ecevit





{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-