18 Ağustos 2024 Pazar

PAZAR GÜNÜ MÜZİĞİ 🎵 LE TRIO JOUBRAN




Le Trio Joubran 

Geleneksel Filistin müziği çalan bir ud üçlüsüdür. Üçlü, aslen Nasıra şehrinde doğmuş ve şimdi zamanlarını Nasıra, Ramallah ve Paris arasında bölüştüren Samir, Wissam ve Adnan Joubran kardeşlerden oluşuyor. Joubran kardeşler, zengin bir sanatsal mirasa sahip, tanınmış bir aileden geliyor. Anneleri Ibtisam Hanna Joubran, Muwashahat'ı (Arap İspanya'sında ortaya çıkan şiirler) söylerken, babaları Hatem, Filistin ve Arap dünyasındaki en ünlü yaylı çalgı yapımcıları arasındadır. 

İlk ud üçlüsü olan gruptan, en büyük erkek kardeş Samir Joubran, Joubran Trio'nun kurulmasından yaklaşık on yıl önce, 1996 yılında başarılı bir müzik kariyerine başladı. Samir, 1996'da Taqaseem adlı iki beğenilen albüm çıkardı ve ardından 2001'de "Sou'fahm" geldi. Üçüncü albümü için Samir, küçük kardeşi Wissam'ı düetlerde kendisine eşlik etmesi için davet etti. Bu albüm (Tamaas), 2003 yılında piyasaya sürüldü. Bir turneden döndükten sonra Samir, en küçük kardeşi Adnan ile bir üçlü kurmayı teklif etti. Ağustos 2004'te Paris'teki Lüksemburg Bahçeleri'nde Le Trio Joubran hayata geçti. Dünya basınında haklarında çıkan övgü dolu yazılarla tanınan Joubran kardeşler, enstrümanlarını tek bir ses gibi büyüleyici biçimde çalıyor. Ud ve Arap lavtasının en büyük virtüözlerinden olarak gösterilen Joubran kardeşler enstrümanlarını kendi ruhlarının sesi ve bedenlerinin çarpan kalbi olarak ifade ediyor. Paris Olympia’dan New York Carnegie Hall’a uzanan farklı konser salonlarında binlerce kişiye konser veren kardeşler, ülkemizde de konserler verdiler. 

Dört kuşaktır « Ud » yapımcısı ve müzisyenlerinden oluşan bir aileden gelen üç kardeş, büyük dede, dede, baba ve şimdi Samir, Wissam ve Adnan bu enstrümanı bir tutkuya, beceriye ve hayata dönüştürdüler. Filistinli üç kardeş, dünya çapında aranan müzisyenler olan Le Trio Joubran, büyük bir bireysel ve kolektif çaba ile müziğe ve halka duyulan derin sevgi ve saygı sayesinde sanatlarında ilerliyorlar.

********

Sanatçıları, yangın yeri olan bir ülkeden, ülkemizin güzelim şehri İzmir' deki yangınlara geliyorum bu müzikle. Yanımızda termosta çay ve bisküvilerle gittiğimiz ormanlık alanların üstünden, kırmızı alevler doymak bilmez canavarlar gibi geçti, gitti. Geriye şehrin üstünü tamamen kaplayan bembeyaz dumanlar,  her tarafa yağan kül ve genzi yakan koku kaldı. 

Anlamsız, bomboş, ümitsiz, hissiz insanlar, şehirler haline geldik. 
Bir ağıt gibi dinleyelim bugün bu müziği, belki, bir gün, kimbilir....




{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-








8 yorum:

  1. Dilim tutuldu, o nedenle tek bir sözcük: Muhteşem!

    Tanıştırdığın için teşekkürler Sevgili Dostum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Dostum,
      Fikirdaşız :T
      Dinlediğin için ben de teşekkür ederim. :A :F

      Sil
  2. Tanıdığım bir grup değil ama tanıdığım duygu dinlerken hissettiğim. Yazının sonunda bahsedilen yangın (!) ise aldığım nefesi yarım kılıyor çok uzun yıllardır.

    Teşekkürler ..müzik ve güzel yorum ve bilgiler için :T

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mai merhaba,
      Müzik, en çok ortak paydada buluşulan alan, ne mutlu hissedenlere. :A
      Dünyayı yangın yerine çevirenlerin utanmasını beklerken, her şey çürüyor maalesef. :(
      Teşekkür ederim yorumunuzla katılımınıza. :F

      Sil
  3. Bu grupla tanıştırdığınız için teşekkürler. Ud aşina olduğumuz bir müzik aleti ve yakın coğrafyaların da sevdiği müziklerin kaynağı. Dinlemek keyifliydi. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. EkmekçiKız hoş geldiniz,
      Müzik aletlerinin sesleri hem kulağımıza, hem de kalbimize aşina olduğunda, eski bir dostu kucaklamış gibi oluyoruz adeta haklısınız. :)
      Beğenmenize çok sevindim. :F

      Sil
  4. Müziği dinlerken o ağıt hissini derinden hissettim sevgili Sezer Hanım. Nasıl öveceğimi inanın bilemedim. Çok çok etkilendim. Üç kardeş de müthiş başarı yakalamış. Atalarından gelen bu sanatı devam etmelerini çok takdir ettim. Ve size gönülden teşekkür ediyorum. Bilmiyordum grubu. Başka parçalarını da dinlemek için bakacağım.
    Ahh yangınlar! Yüreğimizi, ciğerlerimizi yakan yangınlar! İnsanlık bitmiş, kötülerin baş rolde olduğu bir dünyayı yaşıyoruz. Cennet vatanımız cehenneme çevrildi. Hele yanan canları düşündükçe çok üzülüyorum.
    Huzur dolu günlere...❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Nazlı Hanım merhaba,
      Haklısınız, kardeşler iyi çalışmalara imza atmışlar ve ata yadigarı mesleği de sürdürmüşler, yürekten bu işi yaptıkları belli zaten. Beğenmenize çok sevindim.
      Ormanlar konusunda kanunlar acilen değişmeli ve hem eğitim sürecine odaklanmalı, hem de ağır para cezasının yanında hapis de olmalı. Ülke çorak hale geldi iyice. :(
      Huzur dolu günlere inşallah :A <3

      Sil

{ಠ,ಠ}
|)__)
-”-”-


Dikkat Spama düşen yorumlar denetimden geçerek yayınlanacaktır.

:)

;)

:D

:(

=(

:@

:X

:O

:P

:F

:Y

:A

<3


:T

:H