Tarkovsky Quartet
Fransız piyanist François Couturier’nin, 15 yılı geride bırakan projesi Tarkovsky Quartet, sadece adıyla değil müziğin karakteriyle de usta yönetmenin sinemasına atıfta bulunuyor. Tabi bahsettiğim müzik grubunun alakalı olduğu ünlü yönetmen Andrey Tarkovski' yi de (1935-1986) anmak gerek. Sovyet-Rus film yönetmeni, senarist ve film kuramcısıdır. Tüm zamanların en büyük ve en etkili film yönetmenlerinden biri olarak kabul edilir. Yavaş ve şiirsel sinemanın önde gelen temsilcilerindendir. Bizler seyirci olarak onun sinemasından etkilenmişken, bir kaç müzisyenin bu etkiyle yine sanatsal bir harekete imza atmaları kaçınılmazdı sanırım.
François Couturier, kendisiyle yapılan röportajda, "Tarkovsky’nin sineması benim ve bizim için çok önemliydi. Kendisi, filmlerin müziğe ihtiyaç duymadığını söylüyor. Ben de filmi görerek, tasvir odaklı bir müzik yapmak istemedim. Halâ Tarkovsky Quartet adını kullanıyoruz ama Tarkovsky sinemasına aşina olmayan biri de bu müzikten keyif alabilir." diye yanıt vermiş.
Ayrıca "Tarkovsky sinemasında sessizliğin yeri büyük. Siz sessizliğin müzikteki yeriyle ilgili ne düşünüyorsunuz?" diye sorulduğunda ise, F. Couturier' in yanıtı şöyle oluyor:
"Bu çok önemli bir soru. Müziğimiz dans edilebilir bir müzik değil, bazen çok yavaş, bazen çok şiddetli olabiliyor. Tarkovsky’nin sinemasında da çok tutkulu ve yoğun anlar vardır. ECM’in tanımı şudur: “sessizlikten sonraki en güzel ses”. Müziği Tarkovsky’nin filmlerine bakarak yapmadık ama oğlu ve onun sinemasını seven insanlar, müziğimizin onun eserlerini yansıttığını düşündü. Bu da onun bir şekilde müziğimizde varolduğunu gösteriyor."
Oldukça dinlendirici ve müziğin ritmine kapıldığında insanı tek bir yerde sabit tutmayıp, ordan oraya sürükleyen bir yapısı var melodilerin.
Bu pazar günü de böyle bir seçkiye yer vermek istedim. Umarım seversiniz.
Keyifli ve müzikli pazarlar,
{ಠ,ಠ}
|)__)
-”-”-
Müthiş seçim, çok sevdim, sevindim de paylaştığın ve gruptan senin sayende haberdar olduğum için, çok teşekkürler... Lakin Sevgili Dostum, Anja Lechner'siz François Couturier, kambersiz düğüne benzer! Grubu senin sayende öğrendim ama ikiliyi daha önce dinlemişliğim çoktur:) Şu linkteki yazımın altında San Sebastian Caz Fesivali'ndeki yakın tarihli bir konserleri var. Dikkat et bayılabilirsin! :) Sevgiler...
YanıtlaSilhttps://laparagas.blogspot.com/2020/10/zorunlu-kesif.html
Sevgili Dost Buraneros,
SilŞu anda linke tıklamış ve keyifle "bir kelime" yayınını hazırlıyorum. Cidden güzel bir sabah bu, müzikle yoğrulmuş, notalarla kabartılmış ve tüm uzuvların eşlik edeceği bir ziyafet. :)
F. Couturier elbette kendisine eşlik edenlerle daha mükemmelleşir bu yadsınamaz! Burada grubu hayata geçiren kişi olarak gözükmekte :)
Müzikle ilgili birbirimizi hep bir adım yukarı taşıdığımız için artık teşekkürü sadece alışılagelmiş bir kelime olarak söylüyorum. Bilmukabele benden de :D :F
Müzik farklı ve güzel. Güzel filmlere de yakışır gerçekten. :) Yazını ilgiyle okudum Sezercim emeğine sağlık.
YanıtlaSilMutlu pazarlar, benim için bu pazar biraz sıkıcı. Haber beklediğim için haftaiçi gelsin istiyorum. :))
Duygucuğum, içinde bulunduğun andan keyif almaya bak, bir daha bu dakikalar yaşanmayacak çünkü. :) Beklediğin haber sana uçup gelecek istediğin şekilde :A :F
SilSağlıcakla kal canım. :)
Hayat boyu öğrenme devam ediyor. Ve daha öğreneceğimiz ne çok şey var.
YanıtlaSilSabahları Radyo Momentos da vazgeçilmezlerimizden oldu.
Emeğe ve çabaya saygıyla...
Makbule Hocam, bu öğrenme hiç bitmesin zaten :)
SilRadyomun müdavimlerinden olduğunuzu biliyorum, kalpten teşekkür ediyorum.
Sağolun, varolun :F
Tarkovsky Quartet'i öğrenmekten, dinlemekten gayet memnunum. Müzikleri gerçekten Tarkosky filmi havasında.
YanıtlaSilTeşekkür ederim bu seçim için. :)
Sevgili Ekmekçikız,
SilAynen söylediğiniz gibi, müziklerini dinlerken bir film atmosferine girmiş gibi hissediyor insan, özellikle ünlü yönetmenin filmlerine. :)
Beğenmenize çok mutlu oldum.
Yorumunuzla katkınıza teşekkürler :F
Gerçekten de insanı bir film sahnesinin içine hep etken hem edilgen olarak sokabilecek potansiyelde ezgiler. Bunun yanı sıra hiçbir şey düşünmeden kendini müziğe bırakmak ayrı hoş. Belli bir temayı izlemelerini de sevdim. Öneriniz için teşekkürler. :)
YanıtlaSilSevgili İlkay,
SilMüziğin çok önemli bir sanat olduğunu düşünürüm hep.. çünkü notaların tek başına bir film karesi yaratabilme gücü var. İnsanlar müzik dinlerken o yüzden coşkun bir sele kapılmış gibi eğlenir, o yüzden anıların yüküyle ağırlaşır, hüzünlenir ve o yüzden duyguları gözyaşı olup akar. Kimbilir akıllarında kaç sahne canlanmıştır o an.
Güzel yorumunla eşlik ettiğin için teşekkürler. :F :)
Hem sakın hem şiddetli...Her türlü duygu durumunda insanın ruhuna eşlik edebilen nadir parçalardan. Beğenmemek elde değil. Bizimle paylaşmanız çok hoş. Teşekkürler Momentos. :)
YanıtlaSilEşfâ hoş geldiniz :)
SilYazmakla uğraşanların müzikle bağlantıları hep olmuştur. Paylaşmakla çoğalıyoruz hep birlikte. :)
Beğeni ve yorumunuza çok teşekkürler.
Bu arada yeni bir blogger olduğunuzu görüyorum, yazılarla çoğalan bir blog olması dileğiyle. Hayırlı olsun. :A :F
Ben de müzikle yazmak arasında güçlü bir bağ olduğuna inanıyorum.
SilGüzel dileğiniz için teşekkür ederim.☺️
:A :F :)
SilMerhabalar.
YanıtlaSilGüzel ve keyifli bir müzik eseri olduğu muhakkak. Ancak, bu tür müzikleri çok kaliteli bir seslendirme teknolojisiyle dinlemek gerekir. Çünkü ağır aksak çalışan ve seslerin kesik kesik geldiği bir bilgisayar ortamında dinlemekle müziğin notalarındaki sihirli tını ve armoniyi duymak ve hissetmek çok zor.
Paylaşım için teşekkür ederim.
Recep bey hoş geldiniz,
SilEvet haklısınız, nacizane önerim en azından cep telefonundan kulaklıkla dinlemek daha net bir etki sağlayacaktır.
Yorumunuzla desteğiniz için teşekkür ederim.
Sağlıkla kalın. :F
sessizlikten sonraki en güzel ses. Çok iyi tanımlama olmuş.
YanıtlaSilYaşamdan Yazılar,
SilAynı fikirdeyim :T
Yine güzel bir seçim yapmışsın canım. Podcast yayınlarını da severek dinliyorum 🥰
YanıtlaSilDeryacığım, çok teşekkür ederim. :A
SilMotive ediyorsun beni :) <3
Sevgiler benden sana...