20 Temmuz 2021 Salı

Celaliye 1








Gideniniz, blieniniz var mı bilmem Celaliye' ye ama ben iyi bilirim.

10-11 yaşlarımın haşarı hali, oralarda geçti. Denizi sevdiğimin farkındaydım ama yüzme öğrenmek ayrı bir işti. Hele ki, yüzmeyi sadece kurbağalama olarak uygulayan sülalede şansım ne kadardı bilmiyordum. Her şeyden önce bir öğretmene ihtiyaç vardı herhalde. İlk yaz orada tutulan evde kalabalık olan sülalenin, sırayla kalma işi organize edildi. Hoş; arada daha fazla gelmeye çalışanlar nedeniyle tartışmalar çıkmıyor değildi ama sonunda bunun mutlaka bir düzende yapılması gerekliliğini algılayıp, herkesin yaz' dan keyif alması sağlandı.

İşte o yazlığa ilk gidişimde, çok heyecanlanmıştım. Apartmanın ön kısmı yola bakıyor ve dairenin içine girildiğinde de salonun ve mutfağın önünde, tamamen uçsuz bucaksız görünen kumsal ve denize baktığı görülüyordu. Öyle güzel bir manzaraydı ki; kumlar altın gibi ışıldarken gözlerim kamaşıyor ve bir an önce denize ayaklarımı değdirmek istiyordum. Hemen giyinip, kumlara indim. 

Deniz durgundu, kıyıya yakın yerde siteye ait kayıklar nazlı nazlı salınıyorlardı. Etrafıma baktım ve öğrenecek ne kadar çok şey olduğunu farkettim. Öte yandan acaba kendi yaşıtım arkadaşlar da var mıydı diye merak ediyordum. Yerleşme ve öğle telaşını atlattıktan sonra akşam üzeri deniz ve güneş banyosu için evdekiler de indiler. Komşularla tanışma faslı sonrasında, yaşıtım bazı çocuklarla tanıştırıldım. 

İçlerinden sadece bir tanesi herşeye kafa tutar gibiydi. Adını maalesef hatırlamıyorum ama biz ona Ali diyelim. Ali, biraz hırçın bir çocuktu. Her fırsatta meydan okuyan tavırla yanıma gelip, "sen yüzme biliyor musun?" diye sorardı. Önceleri bu soruyu geçiştiriyordum ama dişine göre birini bulduğunu farketmiş olacak ki, soruları hakkında daha da baskın çıkıyor ve açıkça bilgisiyle beni ezmeye çalışıyordu. Kesin rol model aldığı biri vardı ailesinde böyle davranan. O yaşta çocuğun ruhsal durumunu çözümleyebilecek durumum yoktu haliyle ve restlerine, ben de restle karşılık vermeye başladım. Ali, benim içimdeki anarşist, dizginlenmez, ateşli yanımı ortaya çıkartmıştı.

Genellikle denizin kıyısında debelenip duruyordum, zira annemden tembihliydim. Bu yüzden kıyıya paralel yüzerken sığ yerde olduğumdan ellerim denizin içine girdiğinde, kumlardan kuvvet alarak vücudumu ileri ittiriyordum, sonra öteki kulaç, sonra öteki, derken dışardan bakan biri için basbayağı yüzüyor görünümündeydim. Ben en azından kendi başıma yüzme alıştırmalarını yapar ve sonrası için büyük adımlara hazırlanırken, Ali yine yanımda bitiverdi ve meşhur soruyu sordu. "Sen yüzme biliyor musun?", "Görmüyor musun, yüzüyorum işte", "Var mısın yarışa?"Ah kışkırtma beni Ali, kışkırmaya hazırım "Varım !", "Tamam o zaman", "Tamam ama kıyıya paralel yüzeceğiz annem izin vermez yoksa...", "İyi". 

Kendimi hemen kıyıya yakın tarafa alıp onu dış kısma koyuyordum. Her seferinde buna itiraz edecek oldu ama bir şekilde onu alt ettim. Yarışlarda hep başabaş geliyorduk. Zordu çünkü ellerimle kendimi ileri ittirmek. Bir keresinde sanırım farkeder gibi oldu ve itiraz etti. Ben de çirkefe yattığını, basbayağı da yüzdüğümü söyledim. Sonraki günlerde ilginç bir şey oldu. Ben günümün çoğunu denizde geçiriyor ve sürekli ellerimi ayaklarımı çırpar pozisyonda çalışıyordum. Ellerimin ve ayaklarımın yerden kesildiğinin farkına varmadığım bir gün suyun üstünde kalabildiğimi görmek inanılmaz mutlu etmişti beni. Artık daha beter kafa tutuyordum Ali' ye. O da, iddialarını çeşitlendirmeye başladı.





"Sen denize dalabiliyor musun?" Eyvaah, tabii ki bilmiyorum.. "Dalıyorum!", "İyi o zaman yarışalım". Birden ellerini önünde uzatarak birleştirdi ve nefes alıp denize daldı. Çok fazla başarılı değildi ama bunu hiç yapmamış olan o yaştaki ben için zorlu bir mücadele olacaktı. Onun yaptıklarının aynısını yaptım ama çabuk çıktım yüzeye ve o hemen itiraz etti. "Ohhooo, dalamadın işte", "Sanki sen çok iyi daldın.", "E tamam bir daha o zaman". İşte o bir dahalar sonunda denize her dalışımda gözlerim açık etrafa bakarken, denizin dibinin ne kadar zengin bir dünya olduğunu keşfetmiştim. Enteresandır bu konuda da günler sonra onu geçtim. Denize daldığım yerden epey ilerde çıkıyordum yüzeye ve böbürlenme sırası bana gelmişti.



  
(devam edecek)









{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-





not: kullanılan foto buradan alıntıdır.





18 yorum:

  1. Ne tatlı bir yaz hikayesi :)
    Devamını merakla bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evde Yazar, çok tesekkür ederim. Devamı gelecek 😊😍

      Sil
  2. Çocukların rekabeti ne tatlı, Hikaye de öyle. :) Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Filmgündemi, çocukluğumun en güzel zamanlarıydı. Teşekkürler canim 🤗❤

      Sil
  3. Anlatı pek hoştu:)

    Ve yine müzik! Yazıya pek yakışmış, bu bir yanı... ama kendi başına da çok hoş. Bilmiyordum, şimdi gidip tüm albümlerini talan edeceğim ve artık biliyor olacağım. Teşekkürler ve iyi bayramlar:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buraneros,
      Çocukluk zamanlarıma misafir olmanız ve müziği begenmenize çok sevindim. 😊
      Teşekkür ederim ve iyi bayramlar dilerim ben de.

      Sil
  4. Okuması gerçekten çok keyifli bir anı oldu:-) Devamını da merakla bekleyenlerdenim:-)) Bu arada Ali'nin size faydası oluş olsa da hiç sevemedim böyle yaşıtlarımı...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. SzgnBsl,
      Haftaya yeni bölum geliyor 😊
      Ali gibi çocuklar yine de hayat mucadelesinin en masum yüzü aslinda 🤗 çok teşekkür ederim yorumunuza.

      Sil
  5. Müzik eşliğinde okudum ve büyük zevk aldım:) Özellikle "kışkırtma beni, kışkırmaya hazırım" sözü iz bıraktı:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaystros Tyrha,
      Çok mutlu oldum 🤗 teşekkür ediyorum güzel yorum için. 🙏

      Sil
  6. Çoçuklar birbirine ne güzel gaz verir 😉

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Terspabuçlar,
      Gerçekten de öyle :) iddiaya doyamazlar hiç :D

      Sil
  7. Ne güzel bir çocukluk anısı. Küçükken ben de kardeşimle ve arkadaşlarla bisiklet yarışına girer, bahçe duvarlarından atlar, hatta kim daha güçlü diye dövüşürdük. 😅

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Duygu Emanet,
      Çocukluk anıları hepimizin en değerlileri. O enerji dolu günleri özlememek mümkün değil :)

      Sil
  8. Ben bu Ali'yi bir yerden hatırlıyorum sanki :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. KuyruksuzKedim canım :) hepimizin hayatında benzer Ali'ler vardı sanırım. :) <3

      Sil
  9. yüzme bilmeyenler hep kurbağalama yüzerler zaten :) böyle böyle yüzücü olsun kahramanımız :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deeptone, evet ona halk arasında köpekleme de derler :)) olsun inşallah :)

      Sil

{ಠ,ಠ}
|)__)
-”-”-


Dikkat Spama düşen yorumlar denetimden geçerek yayınlanacaktır.

:)

;)

:D

:(

=(

:@

:X

:O

:P

:F

:Y

:A

<3


:T

:H