Adam bir hukuk profesörüydü. Gözlerinde bir hasarla doğmuş, biraz da olsa ışığı seçebiliyorken 5 yaşında düşüp kafasını çarptığından itibaren onu da kaybedip, tamamen karanlığa gömülmüştü.
Üniversitede dersler vermenin yanısıra, kendi hukuk bürosunu yönetmekteydi. Kendi camiasında tanınıp, sevilen ve saygı duyulan birisiydi. Ancak özel yaşamına çok fazla özenli değildi. Bunu bilen arkadaşları her fırsatta onu işten sıyırıp, sosyalleşmesi için emri vaki yaparlardı.
Resim sergisinin açılış kokteyline bu vesile ile gelmişti. Sergide görme özürlüler için tablolarla ilgili bilgileri aktaran görevliler de olduğundan rahatlıkla eserlere ait bilgileri edindi. Eserleri anlatan kadın rehberin sesinden etkilendi. Renklerin ve nesnelerin tarifini detaylı yaparken, sesine bir melodi vererek büyülü bir masal anlatıyormuş hissi yaratıyordu. Profesör ona mesleğiyle ilgili sorular sordu. Rehber, akademide resim bölümünde son sınıfta olduğunu, resme olan ilgisi sayesinde de böyle sergilerde görev aldığını söyledi. Sergiyi gezmeyi bitirdikten sonra da ressamın yanına götürerek, yanlarından ayrıldı.
Ressamla sohbet ederken profesörün aklı resim rehberindeydi. Neyinden etkilendiğini anlamaya çalışıyordu. Şimdiye kadar bazı toplantılarda bu tarz rehberler eşlikçi olmuştu ama sesinin tınısında onun dünyasına ulaşan bir şey vardı. Gözleri uzakta bir şeye dalmış gibi düşünürken yüzünde hafif tebessüm belirdi. Kokteyle birlikte geldiği arkadaşlardan biri durumu farkedip kulağına, "Tam karşında bir kadın ona bakıp gülümsediğini sanıyor ve gözlerini sana kilitlemiş, karşısındaki adam da allah bilir kendi üstüne alınıyordur. Gelmek için nazlandın ama kısmetin bol bakıyorum." dedi. "O kadını bilemem de, benim aklım anlatıcı rehberde kaldı" diye cevap verdi. Arkadaşı hemen gözüyle salonu taradı ve rehberi, salonun diğer ucunda duvarda asılı boğaziçinin resmedildiği bir tablonun önünde gördü.
Profesör rehberin yanına gitti ve "Bu tabloyu satın almak istiyorum, işlemler için yardımcı olur musunuz?" dedi. Rehber gülümseyerek döndü "Elbette" deyip galeri yöneticisine durumu bildirerek, hemen resmin yanına satıldı etiketi konuldu.
"Sanırım siz de bir İstanbul aşığısınız" dedi profesör. "Evet öyle de diyebiliriz, aslında benim aşık olduğum bir şehrin ortasından geçen deniz, nehir, su. İlham verici buluyorum bu görüntüyü." diye cevapladı. Profesör içinden deniz geçen başka şehirleri sıralayınca rehber çok ilgilendi. Ve profesör sohbete başka bir yerde devam etmek üzere kendisini davet edince kokteylden ayrıldılar.
Gece öncesinde hiç bir beklentisi olmayan iki insan, hayal bile etmedikleri bir ilişkiye doğru yol aldılar.
(Yıllar önce yazdığım öykünün devamı için bana ilham olan tüm blogdaşlarıma teşekkürler.)
|)__)
-”-”-
Çok nahif, hoş bir öyküydü. Profesörün etkilenmesi ve hislerini çok güzel yansıtmışsın. Çok uzun olsa da keyifle okurdum bunu. :)
YanıtlaSilDuygu Emanet, teşekkür ederim :) uzun yazamıyorum artık maalesef. <3
SilGönül gözüyle görmek, derin hikâye. Keşke şöyle olsaydı dedim ama; iki bölümlük öyküyü okurken:) Böldüğüm yazılarda, yazdığımı zamanla tekrar okuduğumda kolaylık olsun diye son yazının en üstüne öncesi diye ilk yazıyı, ilk yazının altına da sonrası diye ötekini eklerim ve özellikle ayrı sayfada açılmasını tercih ederim:) Tamamını okumak isteyen için zaman kaybı olmadığı gibi hikâyeden kopmama, bütüncül bir okuma için de akıcılık adına kolaylık oluyor da... o bakımdan yani:) Müzik seçimi yine harikaydı:)
YanıtlaSilBuraneros, uyarınızı hemen dikkate aldım, haklısınız dediğiniz gibi olmalıydı. :) Müzik beğenisine ve yorumunuza kalpten teşekkürler.
SilÇooook hoşuma gitti, aynı sergide iki farklı öykü! Şahane fikir... Ne olur devamı gelsin, o sergide daha ne olaylar ne karakterler saklıdır eminim <3 Bak mesela şu ilerdeki köşede elini kolunu nereye koyacağını bilemeyen bir adam var, gördün mü!? Onun hikâyesi eksik mi kalsın yani şimdi!!!!!
YanıtlaSilSadece C., hahahahahahha çok tatlısın :) O mekanda daha neler var neler.. Dur bakalım senin işaret ettiğin adamdan önce galeri yöneticisi var :)
SilProfesörün kızın yanına gidip "Bu tabloyu bana bir kez daha anlatır mısınız? Göremiyorum ama siz anlatırken görmüş gibi hissediyorum." gibi bir şey diyeceğini sandım ama senin anlatımındaki daha iyi olmuş sanırım. Benim beklentime göre olsaydı adam direk kıza asılmış gibi basit kaçabilirdi :)
YanıtlaSilKuyruksuzKedim, bu cümleden sonrasını da yazarsan aslında senin dünyandan bir parça olacak. Açıkçası cümle devamını okumak isterim senden :))
Silromantikli öykü, film gibii :) hayalet sevgilim sdlı şarkı vardı ne güxeldii :)
YanıtlaSilDeeptone, bilmiyorum o şarkıyı.. arayayım nette. 😊
SilÇok hoş bir hikaye olmuş. Okurken yüzümde tebessüm belirdi. Kalemine sağlık.:)
YanıtlaSilOkurix ah ne güzel bu cümleleri okumak. Asıl beni teşvik ettiğiniz için ben hepinize teker teker teşekkür ederim. :) Sevgiler <3
Silİlkaycığım çok teşekkür ederim :) Yazılan tüm cümleleri kalbimde saklıyorum. Işık oluyor bana :) Tekrar teşekkürler <3
YanıtlaSilDevamı gelecektir umuyorum:) Kaleminize sağlık!
YanıtlaSilKlio'nun Şarkısı, Sadece C. de aynı şeyi söyledi :)) İyisi mi ben ciddi ciddi bunu düşüneyim. Çok teşekkür ederim. <3
SilProfesör adına çok mutlu oldum. Kader! ağlarını iyi örmüş. :) Hikayenin kurgusu çok güzeldi. Emeklerine sağlık. İyi bayramlar diliyorum canim. :)
YanıtlaSilFilmgündemi, yıllar sonra devamı geldi bu öykünün. Beğenmene mutlu oldum. Teşekkür ederim 😍😊
SilIyi bayramlar sana da canim 🤗
SilTuhaf bir kokteyl, pek olaya gebe. Harika, devamı gelsin:))
YanıtlaSilKaystros Tyrha,
SilDevamı için çalışmalar devam ediyor 😊 teşekkürler
Satın aldığı resim, kadının resmi olmasın?
YanıtlaSilDeryadadamla,
SilBu da güzel bir bakış açısı imiş :) ama yok onun değil. Teşekkürler yorumuna.
Hayır ikisini illa buluşturacağım ya:))
YanıtlaSilDeryadadamla :))) ah sen ilk öyküdeki kadından bahsediyorsun, şimdi jeton düştü bende :))) ama cidden bu versiyonu da senin yazmanı beklerim doğrusu.
Sil