Bu sabah okula
gelmek için ne yaptım?
Evden çıktım, 2
numaralı metroya bindim, ondan çıkıp başka bir trene bindim, ondan da indim,
istasyondan çıktım ve varış noktama ulaştım.
Buraya kadar her
şey normal.
Evdeydim, derse
gelmem gerekiyordu, bunun için öncelikle olduğum yeri fark ettim, kabul ettim,
olmak istediğim yere odaklandım ve oraya giden yolda bir sürü kez bir yerlere
girip çıktım. En önemlisi bunların hiç birini sorgulamadan yaptım.
“Ee tamam Miia ya,
toplu taşıma ile üniversiteye gitmişsin, amma uzattın..”
Doğru.
Peki, fiziksel
olarak bu kadar kolayca yaptığımız bir şeyi, söz konusu duygular olduğunda
neden yapmakta zorlanıyoruz?
Örneğin başarılı
olmak istiyoruz, fakat tembellik trenine biniyoruz.
Veya doyumlu bir
ilişki istiyoruz, fakat artık kullanımda olmayan terk edilmiş bir durakta aylar,
hatta yıllarca bekliyoruz.
Sanki devreye
duygular girince, sebep – sonuç ilişkisi ortadan kalkıyor.
Nereye varmak
istediğimizi bilsek bile, alakasız yollardan gitmek doğal oluyor.
Aklıma Randy
Pausch’un Zaman Yönetimi ile ilgili konuşması geliyor.
Hayatlarından
memnun olmayan insanlar ile yaptığı bir konuşma örneği veriyor:
“Yani, bir işim var ama yaparken çok keyif almıyorum”
diyen insanlara,
“Şey, işini değiştirebilirsin?” diyorum
“Ama bu çok zahmetli olur.”
“Haklısın, her gün iş yerine, yapmaktan hoşlanmadığın bir iş yapmaya gitmelisin. Teşekkürler, iyi geceler.”
“Şey, işini değiştirebilirsin?” diyorum
“Ama bu çok zahmetli olur.”
“Haklısın, her gün iş yerine, yapmaktan hoşlanmadığın bir iş yapmaya gitmelisin. Teşekkürler, iyi geceler.”
Şu aşamada her birimizin 'ama' larını duyuyor gibiyim. - Ama hazır değilim, - ama üzülmesin, - ama
sorumluluklarım var, - ama bahsettiğin kadar kolay değil …
Evet değil,
biliyorum.
Yukarıda
gördüğünüz fotoğrafı çekmeden önce bir süre metronun çıkış kapısının önünde
kalakaldım bu sabah.
Fakat
bahanelerimiz ne olursa olsun, bu, zamanın geçtiğinin gerçeğini değiştirmiyor.
Mutlu olsak da,
olmasak da zaman geçiyor. Geriye baktığımızda nasıl bir hayat görmek istiyoruz?
Ben şimdi biraz
kendime zaman ayırıp hayatımın bu döneminde ne istediğime ve nelere ihtiyaç
duyduğuma göz atacağım.
Sonra da, o yönde
gitmeyen yolların ilk çıkışından çıkmak için cesaretimi toplayacağım.
Bakalım neler
olacak.
|)__)
-”-”-
not: kullanılan resim miia.stella 'ya aittir.
Tıkanmış yollarda, ilişkilerde, işlerde bir çıkış noktası mutlaka vardır. Belki öncelikle o çıkışı keşfedip en kısa zamanda dönüşe geçmelidir. Her zaman kolay olmasa da yol yakınken dönülmelidir.
YanıtlaSil"Bir kapı kapanır, bir kapı açılır."
Sevgiler.
Değil mi? "Bir kapı kapanır, bir kapı açılır" sözü bana hep umut vermiştir
SilHayat hep inişli çıkışlı Tıpkı dik yokuşlar gibi Her zaman inersin rahatlıkla ama her zaman kolay çıkamazsın Bazen tıkanmış yollara mutlaka bir çıkış yolu vardır Arayıp bulmak gerek Rabbım Bir Kapıyı kapatır birini açar Dilerim her şey güzel gönlünce olur Sevgiler
YanıtlaSilTeşekkür ederim, hepimiz için en güzeli olması dileği ile
SilHoş geldin Mia. Seni okumak da zevkli olacak. -Ama-sız olmuyor. Günde belki kerelerce kulandığımız bir sözcük. Hiç birimiz diğerinin -ama-larının sebebini, değip değmediğini bilemeyiz. Kaçırılan sevgiyse bence -ama-lar gerekli diye düşünürüm. Zaman zaten kaçar ama sevgi kaçırılmamalı..
YanıtlaSilHoş bulduk :) Teşekkür ederim. Sevginin olduğu yerde, gerisi de bir şekilde yolunda gidiyor sanki.
SilAdını yanlış yazmışım Miia. Mazur gör canım :(
SilEstağfurullah :)
Sil20'lerin başındaki ben :)
YanıtlaSilHaklısın Mia fakat yaptığın korelasyon pek sağlıklı değil söz konusu duygular olunca...Mesela terk edilmiş bir durakta aylar yıllarca beklenir arkadaşım.Beklediğin sadece o değildir,bir tutunamayan halidir.Pasif agresif vir direniştir inceden. Neyse ya...eline sağlık
Yorumunla 20’lerimin başına gittim ben de :) ah ah..
SilDoğru diyorsun, o durakta yıllarca beklemek de var. Teşekkürler
Zamanın kıymetini yaş ilerledikçe anlıyorsun tabi ki momentos ama icraata geçmeye gelince yılların getirdiği alışkanlıkları, bağları kolayca koparan çok az.
YanıtlaSilEvet Pelinpembesi, icraata geçmeye gelince emek gerekiyor.
SilBakalım ne olacak? Güzel olacak güzel.Elimizdeki güzelliklerin farkına vardığımız,huzurlu,mutlu, cesur yarınlarımız olacak.:)
YanıtlaSilBence de ^.^
Silİşte bu aradığım yazı! Amaları bir kenara bırakıp, ne istiyorsak onu yapmalı artık. En azından bir adım atmalı.
YanıtlaSil:))
SilIsteklerimize ve hayallerimize dogru biz adim atmazsak hayal olarak kalirlar.
YanıtlaSilBöyle durumlarda kendime hep Walt Disney'in "Hayal edebilirseniz yapabilirsiniz." sözünü hatırlatırım :)
SilAferin Miia, genç bir insan olarak böyle düşünmek zorundasın, aksi takdirde değiştirebileceğin şeyleri değiştirmeden sadece mızıldayıp geçirilmiş bir hayata yazık olur.
YanıtlaSilİnşallah amaçlarına ulaşıp gönlüne göre bir ömür geçirirsin....
Teşekkür ederim Hayalci ve Arkadaşı :)
SilKapılar aslında bir yere girmek ya da çıkmak değil, geçiş için kullanılır. İnsan manen de hep bir takım kapılardan geçip durur. Halden hale geçer. İnşaallah durumumuzun farkında olanlardan oluruz.
YanıtlaSilBence de, farkındalık yaşamın en değerli malzemelerinden bir tanesi.
SilHayatın içinde gerçekten ne istediğimizi bilmek önemli.Ben de o yüzden ücretsiz izne ayrılma dilekçemi verdim.Hayallerimin peşinden koşabilmek için.Herkes şaşırdı ama gerçekten eminsen istediğinden devam eder gidersin.
YanıtlaSilAynen öyle! Hayallerine giden yolda güzellikler diliyorum :)
SilBasit gibi görünüyor ama çoğu kez bu kararsızlık, tembellik ya da cesaretsizlik yüzünden kaybediyoruz. Kapıların gizemi de bu, her çıkış bir yere varıyor. Haydi demeli sık sık..
YanıtlaSilHaydi o zaman :)
SilHayatın Duraksama anları diyorum ben buna. Beyin kendini programlak için güncelliyor. Kendine yollar arıyor şimdilik fakat tembelliği aşmak için zinde olmak önemli. Beyin beslenmezse ruh uzaktan bakar durur.
YanıtlaSil'Beyin beslenmezse ruh uzaktan bakar durur.'
SilÇok güzel
Merhaba! :)
YanıtlaSilCesaret... Değişime açık olmak aslında doğrudan cesaretle ilgili bir durum. Kendimiz için cesur olamayacak kadar korkak mıyız acaba?
Güzel günler dilerim!
Değil mi? O yüzden "Cesaret, korkuya rağmen adım atmaktır" cümlesini çok seviyorum :)
Silivit yapmak lazım tabii ki. hayat bizim ve kısacık. mesela işte okumak yazmak çok güzel başka şey yapmasak da olur yiaaa :)
YanıtlaSilahaha, müzik ve film de ekleyelim listeye tam olsun :p
SilÖğrendiğimiz yoldan gitmek daha kolay geliyor galiba. Yeni bir şey öğrenmek bilmediğimiz sularda yüzmek korkutuyor.
YanıtlaSilMisal, hayatımı çok kolaylaştıracak bir çözümüm var ama trafiğe çıkmaktan çok korktuğum için bir türlü hayata geçiremiyorum.
Yazınızdan enerji aldım. Bakalım ilerleyen günler ne gösterecek. :)
Evet, derler ya bilindik acı, bilinmeyen mutluluktan daha güvenlidir diye. Bazen o güven alanından çıkmamak adına, hayatımızı zorlaştıran durumlarda takılı kalıyoruz. Geçmişte saatlerce otobüs yolculuğu yaptığımı bilirim, uçağa binmemek adına. :)
SilYazınıza ba-yıl-dım!Farkındalık yaratmaya çalışmışsınız ve benim üzerimde kesinlikle işe yaradı.
YanıtlaSilAlıntıyı çok sevdim bu yüzden ss aldım :)
Kaleminize sağlık.
Teşekkür ederim, çok sevindim :)
Sil