Hangi çizgi film karakteri olmak isterdiniz diye bir mim dolaşır dururmuş ortalıkta, bilmiyordum. Taaa ki; sevgili Giz beni mimleyene kadar. Aslında "mim" i uzaktan izlemek hoşuma gidiyor, içine girmek istemiyorum, -dum. Yani böylesine sevimli ve çocukluğumuza (belki de) dayalı bir mim uzantısı ilgimi çekti ve bir kez daha yanıtlamak istedim.
Evet ben bir Heidi delisiydim, hala da öyle. Bu yazıyı hazırlarken, ona ait görselleri bulmak için dolandığımda, onun boğazının derinliklerine kadar görüntü verdiği gülüşüyle, minicik kömür parçası gözleriyle, yanında hep "DAĞ" gibi duran dedesiyle görünce yüzüm genişledi. (Gülümsedim demek oluyor bu) Ona benzetirdim kendimi. Tek fark, o dağ kasabasında yaşıyordu, bense şehrin deli kızıydım. Hey gidi günler...
Belki sevenleriniz vardır diye meşhur görüntüyle birlikte müziğini de ekledim.
Teşekkürler sevgili Giz :)
.
Spama düşen yorumlar denetimden geçerek yayınlanacaktır.
Ben 1960 yıllarında Yüzbaşı Tom Miks'in macerlarını okurduk hep gizli gizli. Ders çalışmak sıkıcı gelirdi bana . Sonra büyüdüm ben. Lise yıllarında para kazanmam gerekiyordu, okuyabilmem için. Tay Yayınları'na baloncu olarak free çizerlik yaptım. İngilizce gelen resimli romanların, konuşma balonunun üzerine aydınger koyup, türkçelerini yazıyordum rapido kalemlerle. Yüzbaşı Tom Miks'in macera arkadaşlarından birsi de Profösör idi. (Son iki "ö" noktalı yazılıyor.) Ne zaman darda kalsalar Profösör mutlaka bir çare ve çıkış yolu buluyordu arkdaşlarına.
YanıtlaSilGel zamn git zaman Üniversitede beni adımla değil de "Profösör" lakabımla çağrılır oldum. Şimdi de Profösör rumuzunu kullanıyorum burada. Belki blogdaşlarıma çare bulurum diye.
Dolayısıyla "Profösör" Tommiks kadar kahraman olmasa da, maceracılara danışmanlık yapan bir figürdür. Ama bu arada Alaaddin i de sevdiğimi söylerim. Çünkü ben son zamanlarda şişeden çıkan bir cinim...
:))) Peki Profösör, eğer bir çizgi film karakteri olsaydınız hangisini tercih ederdiniz? Gerçi yorumun sonlarına doğru Alaaddin' in "cin" ininden bahsetmişsiniz ama o genellikle yardımcı roldeydi :) asıl karakter olmak isterseniz acaba hangisi olurdu.. mesela HEMAN ? :))
YanıtlaSilHeidi'nin şarkısı süper :)
YanıtlaSilAma bir de şöyle birşey var;
http://prometheus-josefk.blogspot.com/2009/12/deine-welt-sind-die-bergen.html
Eheheh, saygılar :)))
Prometheus ah ah !! hayallerimi yıktın :)) nerde benim Heidim, nerde bu şuh görünümlü kız.. Ferdi Tayfur şarkısıyla sana şöyle diyorum; bauuukmaaazzzz olaaaıııaaaydııuuuıımmm, görmeeeeezzz olaaauuyydduummmm :)))))
YanıtlaSilEheheheh, tabi artık devir değişti, nerde o saf duygular :DDD
YanıtlaSilDevir değişse de ben bir dinazorum işte :)))))))) hem gözlerimi kapattım bir kere :))))))
YanıtlaSil:DDD
YanıtlaSilKeloğlan olmak isterim ben. Zaten keloğlanım aynı zamanda.
YanıtlaSilSevgili Momentos küçükken Heidi'yi ne çok severdim, kısa paçalı Peter, Clara ve Heidi'nin insana güven veren dedesi de hikayenin değişmez parçalarıydılar. Müziğini dinleyince bir hoş oldum şimdi :))
YanıtlaSilNe güzel bir şeye vesile oldun sevgili Giz :))) teşekkürlerimle...
YanıtlaSilGözlerimi kapadım. Sağım solum sobe dedim. Saklnmayan ebe demeye kalmadan gözlerimi açtığımda ortalık in cin top oynuyordu. Ama ben gittim ilk önce O'nu elimle koymuş gibi saklandığı yerde buldum. Sobeledim. Çünkü saklambaç oynarken benim de saklandığım yerdi orası. Ebeliği değişimli olarak biz ikimiz yapıyorduk. İkimiz de değişimli olarak sobeleniyorduk. Oyun böyle sonsuza kadar devam ediyordu. Diğer çocuklar ise birer figüran gibiydiler...
YanıtlaSilAh yine çocuk olsak, yine oyunlara dalsak...
YanıtlaSil