"Kahretsin, şu telefon yan çizecek zamanı buldu!"
-Ne dedin?
"Kahretsin dedim... telefonun ses düğmesi bozuldu"
-Eeee?
"Biri aradığında sesi az duyuyorum."
-Ne yapmayı düşünüyorsun?
"Garantisi bitmiş, servisi nerde onu araştırıyorum."
-İyi işte.. bir adım atmışsın. Hem düşünsene bundan 25 sene önce telefon mu vardı.
"Haklısın.. nasıl bu kadar öncesi varmış gibi hayatımıza girdi bilemiyorum"
-Hıh.. dayatmalar hep bunlar.. şu telefon olmasa da olur.."
"Sahi sen bu düzen içinde nasıl telefon kullanmadan yaşıyorsun?"
-Algılarımı açık tutarak..
"Nasıl? Üçüncü gözün falan mı çıktı?"
-Dalga geçme, adam gibi dinleyeceksen dinle..
"Afedersin.. dinliyorum"
-Daha
önceleri insanlar birbirlerini dinliyorlardı. Sözler; havada kalan ve
bir rüzgar esintisiyle dağılan bir şey değildi. Kulak verilirdi herşeye.
İnsanların görüşmeleri, buluşmaları telefonla olmazdı ki. Diyelim bir
tanıdığına uğramak istiyorsun, çıkardın evden ve giderdin, kapıyı
çalardın ki genellikle kapı açılırdı. Kadınlar o zamanlar hep evdeydi.
Başka bir görüşme için orada karar verilir, ayrılınırdı. Kapı ya da
mahalle komşuları için sıkıntı yoktu. Çünkü evdeki ufaklıklar önden
gönderilir, bir manileri yoksa misafir geleceğini iletirlerdi.
Arkadaşlar bir sonraki toplantıyı, o görüşme içerisinde kararlaştırırdı. O saat ve gün belirlenen yerde beklerdi insanlar. O zamanlardan bu zamanlara geldik, göyya herkesin elinde şahsa özel iletişim aracı.. ama acaba kim gerçekten dinliyor birbirini. Ben kaç kez yanlış iletişim yüzünden sancılı görüşmelere şahit oldum. Değil dakika, saat gecikmesiyle randevulara gelenler, bir de gelmeyenler bile var.
Arkadaşlar bir sonraki toplantıyı, o görüşme içerisinde kararlaştırırdı. O saat ve gün belirlenen yerde beklerdi insanlar. O zamanlardan bu zamanlara geldik, göyya herkesin elinde şahsa özel iletişim aracı.. ama acaba kim gerçekten dinliyor birbirini. Ben kaç kez yanlış iletişim yüzünden sancılı görüşmelere şahit oldum. Değil dakika, saat gecikmesiyle randevulara gelenler, bir de gelmeyenler bile var.
"Yani eskiden bu yok muydu diyorsun?"
-Hayatın her döneminde eksik insanlar vardır elbet.
"Eksik?"
-Bilgi
eksiği, davranış eksiği, görgü eksiği, saygı eksiği... daha
sayabilirsin. Ama şimdi sürekli kulakta taşınan bu aletler yüzünden
beyin hücreleri de eksiliyor ve herşeyi unutan insancıklar dolaşıyor
etrafta.
"Peki napıyorsun? Yani birini özlediğinde görmek istediğinde atlayıp evine mi gidiyorsun?"
-Eğer sokağa çıkmışsam elbette ya işyerine ya da evine uğrarım. İkisinde de bulamazsam mutlaka bir kağıda not yazar bırakırım.
"Varsayalım bıraktığın not eline ulaşmadı.."
-Telepati diye bir şey duydun mu? Oturur onu çağırırım..
"Eee gelir mi yani?"
-Ben çok kez denedim.. sonuç başarılı.. denemesi bedava. Gücümüzü kullanmak tamamen bizim elimizde evlat.
O sırada kapı çalar, kapıyı açar. Uzun zamandır görmediği ve aramayı planladığı arkadaşı gülümseyerek ona bakmaktadır.
-"Sanki beni çağırdın gibi hissettim.. o yüzden geçerken mutlaka sana uğramak istedim. Nasılsın?" diye sorduğunda, şaşkınlıktan dona kalır.
|)__)
-”-”-
not: yazıda kullanılan gif google' dan alıntıdır.
Tekrar yayındır.
Telepati yöntemini denesek hiç de fena olmaz.:)
YanıtlaSilBence özümüzü bulmak için iyi bir yöntem Ebemkuşağı 😊👍
Siltelepati beynimizin mucizelerinden çok şaşırtır heyecanlandırır herseferinde beni mesela eşim benin haftanın 2-3 günü şehir dışında çalışıyor aynı anda biribirimizi düşünüp arıyoruz bu çok başımıza geliyor işin sırrı kişiyi kalbimizden ve beynimizden aynı anda geçirmek sanırım o anda onunda beni düşündüğünü hissedebiliyorum bu her zaman olmuyor ama birçok zaman da oluyor çok ilginç...sevgilerimle...
YanıtlaSilHarika bir örnek oldu aktardığın şey B.annemintakvimciği, haklısın, kalben ve beynen istemek ve yoğunlaşmak belki de en önemli şey. Teşekkürler ve sevgiler benden :))
SilBeni de annem küçüklüğümde cep telefonu olarak kullanırdı😁 Ki ev telefonumuz bile vardı ama aciliyeti yoksa kullanılmazdı...
YanıtlaSilAhahahah bu harikaymış Nalan'ın Dünyası.. doğru küçükken bizler ulak gibi kullanılırdık :)
SilOTANTİK YAŞAMAK GEREK. TEŞEKKÜRLER.
YanıtlaSilBen teşekkür ederim Eğitim Pınarı :)
SilNE DEMEK BU FARKLI VE GÜZEL BLOGU TAKİP ETMEYE DEVAM EDECEĞİM. SESLENDİRDİĞİNİZ ŞİİRLER SİZE Mİ AİT?
SilÇok teşekkürler Eğitim Pınarı, duygular karşılıklı. Seslendirilmiş şiirlerde mutlaka şiirin kime ait olduğunu yazıyorum sayfada. Bir tane de kendime ait bir şiiri seslendirdim ilk defa. Önceki yıllara ait yayınlarda s.ö. yazan şiirler de bana aittir. Sevgiler,
Silah ah o telefon 😊😀 küçük kardeşimin telefonu bozuldu Allah'ım evde isyan çıktı 😀neyse iyi kötü bir tane aldık sustu 😀 .. eskiden bizim mahallede bir evde telefon vardı herkes oradan haber yollardi komşuya 😊 güzel günlerdi 😊
YanıtlaSilEski günlerde daha kalabalık yaşardık herşeyi, şimdi ise bireyselleşti herşey sessizkaldım :)
SilOhoo! Ne çok yazmışsın yokluğumda bir seri bile gördüm Celaliye diye evde bakıcam. Çekim yasası bahsettiğin 40 yıldır birini görmek istediğimde muhakkak karşılaşırım. Diyelim Fransa’dayım ve düşündüğüm kişi Bitlis’te yaşıyor. Eğer birden aklıma düştüyse kaçınılmazdır o gün karşılaşmamız.Yüzlerce kez yaşadım bunu.Ve karşı tarafta şunu söyler,bende tam şu an seni düşünüyordum. Telefon mu? Olmaz olsun. Zira bunlar telefon gibi küçük bir özelliği de olan cep bilgisayarları. Yapılan araştırmalar zaten bir ay içerisinde şu ceplerle yapılan en az eylemin konuşmak olduğunu söyler. Sevgiler ablacım
YanıtlaSilOo hoşgekdin Balthus 😊 dondün mü bloglara ne iyi.
SilBazı yetilerimizi zamanla kaybediyoruz ne yazık.. bu söylediklerini önceleri daha sık yaşardık, şimdi ise teknolojiye teslim ettik konuşma, dinleme, algılama ve hafıza yetkilerini. Ev telefonlarının olduğu dönemde bir fihrist numara ezberimdeydi yahu.. ötesi yok iste..
Benden de sevgiler sana,
Bu kadar teknoloji yokken daha mi mutluyduk ne? Telefon edebilmek icin kulübelere koşmamiz, haber alma zorluğu vardi vabii ama yaşiyorduk işte yine de. Simdi de herşeyden haberdar olmak zorunda hissedip boşa zaman harciyoruz 😅
YanıtlaSilDerya,
SilCidden öyle yaa.. şahsen ben o eski günlerdeki teknolojik yoksunluğu özlüyorum.. Üniversitede okurken postahaneye gidip, eve İstanbul' a telefon yazdırmayı da.. Hey gidi günler :)))