21 Mart 2025 Cuma

BİR KELİME = YAKİNEN





Yakinen : (zarf, Arapça) Kesin olarak.

      "Hatta yakinen biliyorlardı ki öyle ufaktan bir aileye mensup değildi." - Refik Halit Karay

* * * * *

Kelime Kökeni :

Arapça yaḳīnan يقينً  "mutlak surette, kesin olarak" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça yḳn kökünden gelen yaḳīn يقين  "kesin olma, herhangi bir akıl yürütme gerektirmeksizin bilinme" sözcüğünün zarfıdır. Bu sözcük, yaḳn يقن  "kesinlikle bilme, kesin olma" sözcüğünden türetilmiştir.


Yakin : (Arapça) 1. (isim, eskimiş) Sağlam, kesin bilgi.

2. (isim, eskimiş) Bir şeyi iyice, kesinlikle bilme.

* * * *


Dipnot : Yakinen sözcüğünü, "yakından" kelimesinin eski ve daha ağdalı hali sanabiliriz ki ben de öyle düşünüyordum. "Hamili kart yakinimdir" gibi farklı/yanlış kullanımlar da bunu körüklemiş olabilir. Ekşi Sözlük' te şöyle bir açıklama gördüm: "Hâmil-i kart yakînimdir" olan cümle kalıp olarak, Osmanlı'nın son dönemlerinde bürokraside icat edilmiş ve çok kullanılmıştır. Dolayısıyla halk ağzıyla değil saray ağzıyla konuşulur ve yazılırdı o zamanlar.




{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-





not: gif, tenor.com dan alıntıdır.




18 Mart 2025 Salı

BİR KELİME = KERTERİZ






Kerteriz : (Rumca)
1. (isim, denizcilik) Bir yerin nerede bulunduğunu pusula ile ölçme.

2. (isim) Balıkçıların denizde sığlıkları belirlemek için kullandıkları işaretlerin bütünü.

* * * * *

Birleşik Kelime kullanımı :

Kerteriz noktası : (isim, denizcilik) Geminin bulunduğu yeri anlamak için kerteriz almaya yarayan fener kulesi, duba, şamandıra vb.nin harita üzerindeki yeri.

* * * * *

Birleşik Fiil veya Kalıp Söz olarak kullanımı :

Kerteriz almak (veya etmek) : Bir yerin hangi yönde veya geminin nerede bulunduğunu pusula ile ölçmek.

"Uzakta, sancak tarafında, kerteriz ettiğimiz fenerin ışığı bir yanıp bir sönüyor." - Zeyyat Selimoğlu

* * * * *

Kelimenin Kökeni :

Yeni Yunanca kartárizo καρτάριζο  "pusulanın 32'de bir bölümlerine göre yön tayin etmek" fiilinden alıntıdır. Yunanca fiil Venedikçe aynı anlama gelen yazılı örneği bulunmayan *quartarisàr sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Venedikçe quarta "kerte" sözcüğünden türetilmiştir. 



Kerte : İtalyanca quarta "1. çeyrek, 2. pusula kadranının 1/16 dilimini belirtmek için kullanılan söz" sözcüğünden alıntıdır. İtalyanca sözcük Latince quartus "çeyrek" sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Latince quatuor, quatr- "dört" sözcüğünden türetilmiştir.




Kelime, Sevgili Mindmills' in sayfasından yayına alınmıştır. Katkılarına teşekkürlerimle,




{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-




not: görsel, eastmarine.com.tr den alınmıştır.




16 Mart 2025 Pazar

PAZAR GÜNÜ MÜZİĞİ 🎵 ART FARMER



Art Farmer
(1928 - 1999)

 Nüfusta kayıtlı adı Arthur Stewart Farmer olan ABD'li caz trompetçisi bugünkü konuğumuz. Ayrıca kendisi için özel olarak tasarlanmış bir trompet-flugelhorn kombinasyonu olan flumpet çalan sanatçı, ikiz kardeşiyle birlikte henüz dört yaşındayken vefat eden babasının ardından tüm ailesi ile birlikte Phoenix, Arizona'ya taşındılar. İlkokulda piyano çalmaya başladı, 13 yaşında kornet ve ardından trompette karar kılmadan önce bas tuba ve kemana geçti. Ailesi müzikle ilgiliydi, çoğunluk bir enstrüman çalıyordu. Farmer'ın okulundaki öğretmenler kapsamlı müzik dersleri veremiyordu. Kendi kendine müzik okumayı öğrendi ve yeni ana enstrümanı olan trompet pratiği yaptı. O ve erkek kardeşi 1945'te Los Angeles'a taşındılar ve müzik odaklı Jefferson Lisesi'ne gittiler, burada müzik eğitimi aldılar ve diğer müzisyenlerle tanıştılar. Art, 16 yaşında profesyonel olarak trompet çalmaya başladı ve çeşitli gruplarla sahne aldı.
Liseyi terk etti ve Los Angeles'ta bir ergen olarak, bebop ve swing döneminin büyük grupları Farmer'ın dikkatini çekti. On yıl sonra, "Cazda olmam gerektiğini biliyordum. İki şeye önem verdim – büyük bir grupta trompet bölümünün sesi ve bir jam session duymak". Farmer'ın 1940'larda trompetinden etkilendiği isimler Dizzy Gillespie, Miles Davis ve Fats Navarro'ydu, ancak kendi sözleriyle, "Sonra Freddie Webster'ı duydum ve sesini sevdim. Ses üzerinde çalışmaya karar verdim çünkü benim yaşımdaki erkeklerin çoğu sadece hız üzerinde çalışıyor gibi görünüyordu." demiştir. Daha sonra Johnny Otis liderliğindeki bir grupla turneye çıktı, ancak Farmer'ın dudağı pes ettiği için bu iş sadece dört ay sürdü. Haftanın yedi günü uzun süreler boyunca performans sergilemek, bu tür fiziksel taleplerle başa çıkmak için yeterince gelişmemiş olan tekniği üzerinde büyük bir baskı oluşturdu ve sonunda dudağı yırtıldı, çalamayacak duruma geldi. Daha sonra New York'ta teknik eğitim aldı ve burada bir süre hademe olarak çalıştı. 1947 ve 1948 yılları arasında serbest müzisyen olarak çaldı. 

Dizzy Gillespie'nin büyük grubu için yapılan seçmelerde başarısız oldu. 1940'ların sonlarından 1950'lere kadar Los Angeles'ta beyaz müzisyenlerin egemenliği altında olduğu için kulüp ve stüdyo çalışmaları yapmak zordu, üstelik konsere giderken hayati tehlikeler de atlattı. Bir gece araba ile konsere giderken, Farmer'ın içinde bulunduğu araba yüksek hızdan devrildi ve o beyin sarsıntısı geçirirken, bir diğer müzisyenin kaburgaları kırıldı. 1948 de ilk stüdyo kaydını yaptı ve devamı geldi. Ardından televizyon şovları, festival katılımları derken adı daha fazla duyulmaya ve ünlenmeye başladı.
1950'lerin ortalarından itibaren Farmer, George Russell, Quincy Jones ve Oliver Nelson da dahil olmak üzere günün önde gelen aranjörlerinin kayıtlarında yer aldı ve her şeyi çalabilme konusundaki ünü nedeniyle talep gördü. 1959'da besteci ve tenor saksofoncu Benny Golson ile birlikte, her biri bağımsız olarak diğerinin yeni altılısının bir üyesi olması gerektiği sonucuna vardıktan sonra Jazztet'i kurdu. Jazztet 1962'ye kadar sürdü ve bir kaç albüm kaydettiler. 1965-66'da Avrupa'yı gezdi. 1968'de Viyana'ya yerleşti ve burada The Kenny Clarke/Francy Boland Big Band ile sahne aldı ve Avusturya Radyo Orkestrası'na katıldı. 1980'lerin başında, Farmer yaşam tarzında bazı değişiklikler yaptı. The New Yorker'da 1985 tarihli bir makale için röportaj verdiğinde, birkaç yıl önce 30 kilo verdiğini ve bundan birkaç yıl önce sigarayı, içkiyi bıraktığını aktaran Farmer, müzisyenlerin çoğunun uyuşturucuyla ilgili sorunlarından kendini kurtarmayı başarmıştı. 1994 yılında Avusturya Altın Liyakat Madalyası ile ödüllendirildi. Aynı yıl, New York'taki Alice Tully Hall'da başarılarının onuruna bir konser düzenlendi. Farmer ayrıca, daha sonraki kariyeri boyunca, ABD ve Avrupa orkestralarıyla bazı klasik müzik parçaları da dahil olmak üzere, bir lider olarak kapsamlı kayıtlar yaparak, 68 yaşında hala en iyi döneminde olduğunu kanıtladı. 1999'da National Endowment for the Arts Jazz Master olarak seçildi. Birkaç ay sonra, 71 yaşındayken Manhattan'daki evinde kalp krizinden öldü.

Bu dünyadan giden çoğu sanatçıda olduğu gibi arkasında çok iyi seslendirilmiş parçalar bıraktı, bizler de onların dokundukları notaları dinleyerek onurlandırmaktayız.

Müzikle renklendirilmiş enfes bir pazar günü diliyorum.
 





{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-