4 Aralık 2024 Çarşamba

BİR KELİME = ÇALMAK




Çalmak :

1. Başkasının malını gizlice almak; hırsızlamak, kaldırmak, tüydürmek, uğrulamak.
      "İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı." - Falih Rıfkı Atay

2. Vurarak veya sürterek ses çıkartmak.
      "Bir yandan mızıka istiklal havasını çalıyordu." - Ruşen Eşref Ünaydın

3. (nesnesiz) Çalgı aleti ile bir müzik parçasını seslendirmek.
      "Fevkalade zekidir, iyi dans eder, piyano çalar, tenis oynar, ata biner, avcıdır, kayakçıdır." - Refik Halit Karay

4. (nesnesiz) Ses çıkarmak, ses vermek.
      "Hafif hafif ıslıklar çalan sesi eski keskinliğini kaybetmiştir." - Reşat Nuri Güntekin

5. Bir şeyi bir yere çarpmak, vurmak.
      "Oklavayla açtığı yufkaları başının üstünde döndürüp mermere çalar, iyice yayar ve inceltirdi." - Sevinç Çokum

6. Üzerine sürmek.
      "Ekmeğin üzerine yağ çaldı."

7. Bozmak, zarar vermek.

8. Çelmek. (*)
(*) Yolundan çevirmek, engel olmak, engellemek, kendi yanına çekmek, beğenisini, sevgisini kazanmak, gönlünü çelmek gibi daha bir çok anlamda kullanılmakta.

9. Madeni oymak, kalemle işlemek.

10. Benzemek, andırmak.
      "Geniş alınlı, kırmızıya çalar, kahverengi saçlı, altın dişli tuhaf bir delikanlı gülümsedi." - Sait Faik Abasıyanık

11. (mecaz) Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak.

12. (ağızlardan) Süpürmek, temizlemek.
      "Tozu çalmak."

13. (dil bilgisi) Kök durumunda veya zarf-fiil eki alarak hızlı, aralıksız ve özensiz tekrarlanan anlamı veren birleşik kelimeler yapar.


* * * * * *


Atasözleri, Deyimler, Birleşik Fiiler veya Kalıp Sözler :

Çalıp Çırpmak : Hırsızlık yapmak.
      "Müşteri ise her zamanki oyunbazlığıyla çalıp çırptıklarını eve yığıyordu." - İhsan Oktay Anar

Çalmadan oynamak : 1. Çok keyifli ve sevinçli durumda bulunmak. 
             2. Bir işe çok hevesli görünmek.

Çalma elin kapısını, çalarlar kapını : "Kimseye kötülük yapma yoksa onlar da sana aynı kötülüğü yaparlar" anlamında kullanılan bir söz.


* * * * * *

Birleşik Kelime :

Çalçene : (sıfat) Durup dinlenmeden konuşan, çenesi düşük (kimse); geveze.
      "Her zamanki gibi bilgiye aç, her zamanki gibi ağızları lafla, kafaları düşünceyle dolu çalçene yaratıklarız." - Ayla Kutlu

Çalyaka : (zarf) Yakasına yapışıp sıkıca tutarak.
      "Kasım Efendi’yi çalyaka Kadı’nın karşısına çıkarttılar." - Aziz Nesin

Çalakalem :1. (zarf) Durmadan, çabucak yazarak.
      "Delegasyonumuz aleyhine çalakalem bir polemiğe girişmiş bulunuyordu." - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

2. (zarf) Gelişigüzel, özen göstermeden.
      "Gazete için çalakalem yazılırdı; dergi için özen isterdi." - İlhan Selçuk

Çalakamçı : (zarf) Durmadan kamçılayarak.
      "Arabacı artık beygiri çalakamçı sürüyor." - Osman Cemal Kaygılı

Çalakaşık : 1. (zarf) Soluk almadan yiyerek.
      "… tuzladığın bu ayranı afiyetle içiyorsam, tuttuğun bu yoğurdu, yoğurduğun bu ekmeği, kaynattığın bu bulguru çalakaşık yiyorsam…" - Attilâ İlhan

2. (zarf) Rastgele, düşünmeden.
      "Biz, bir taraftan bu hataları düşünmekle beraber diğer taraftan da şişman yüzbaşıdan cesaret alarak çalakaşık gidiyorduk." - M. Şevki Yazman

Çalakılıç : (zarf) Durmadan kılıç sallayarak.
      "Kimi atlı kimi yaya olan Macarlarla çalakılıç savaşıyorlardı." - Hüseyin Nihal Atsız

Çalakırbaç : (zarf) Şiddetli ve sürekli kırbaç vurarak.

Çalakürek : (zarf) Sürekli kürek çekerek.
      "Bu sırada kaldırılmakta olan birinci sınıf merdivenine doğru bir sandalın çalakürek yanaştığı görüldü." - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Çalapaça : (zarf) Zorla yürüterek, sürükleye sürükleye.

Çalataban : (isim) Hızlıca koşarak, kaçarak.
      "Ödü kopmuş, askerler mızraklarını atarak çalataban yamaçlardan atılmışlar..." - Refik Halit Karay

Diskçalar : (isim) Özel yöntemlerle yoğun disk üzerine kaydedilen müzikleri dinlemeye yarayan araç.

Kasetçalar : (isim) Kaset çalan araç.
      "Elinde harabelerden bulduğu eski küçük bir kasetçalar var. Bir de yine eski, harap bir kaset." - Nilgün Serimoğlu


Uzunçalar : 1. (isim, müzik) Üzerine seslerin düşük devirle kaydedildiği büyük boyutlu plak.
      "İlk uzunçaların hazırlıkları başladığında, her ikisi de son kartlarını oynadıklarını biliyordu." - Murathan Mungan

2. (isim) Bir sanatçının eserlerinin bir bölümünün yer aldığı kaset; albüm

Yürürçalar : (isim) Kulaklık aracılığıyla müzik dinlemeye yarayan, insanın üzerinde taşıyabileceği teyp.


* * * * * *

Kelime Kökeni :

Arapça mlw kökünden gelen imlāˀ إملاء  "dikte etme, yazı yazdırma" sözcüğünden alıntıdır. Sözcük, Aramice/Süryanice mlē מל  "1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktaları doldurulmuş yazı" sözcüğünün ifˁāl vezni (IV) masdarı olabilir; ancak bu kesin değildir. Bu sözcük Aramice/Süryanice #mly מלי  "doldurma" kökünden türetilmiştir.




Kelime, değerli blogger Recep Altun sayesinde yayına alınmıştır. Katkıları için teşekkürlerimle,



{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-






not: görsel, ablackweb.com dan alıntıdır.





1 Aralık 2024 Pazar

PAZAR GÜNÜ MÜZİĞİ 🎵 PASSENGER



Passenger 
(17 Mayıs 1984)

Michael David Rosenberg, bilinen sahne adıyla Passenger, İngiliz indie folk şarkıcısı, söz yazarı ve müzisyen. Rosenberg, 2003'ten 2009'a kadar aynı adı taşıyan bir grubun başında yer aldı; grup dağıldıktan sonra solo çalışmaları için "Passenger" lakabını kullanmayı seçti. Rosenberg en çok 16 ülkede listelerin zirvesine yerleşen ve YouTube'da 3,6 milyardan fazla görüntüleme toplayan 2012 tarihli "Let Her Go" şarkısıyla tanınıyor. Ancak ben, Sevgili Radyo Z' nin bloğunda tanıştığım parçasını misafir etmek istiyorum. Ruhlara ziyafet çekeceği konusunda garanti veririm.

Üretken bir şarkıcı-söz yazarı olan Rosenberg, bugüne kadar 14 stüdyo albümü yayınlamış, biri Passenger grubuyla ve 13'ü solo sanatçı olarak. Bunlardan en sonuncusu olan "Birds That Flew" ve "Ships That Sailed" 2022 yılının Nisan ayında vizyona girmiş. Ben yeni tanıştım kendisiyle ve tarzı, gitarıyla bütünleşmesi, sesinin farklı tonunu sevdim. Müziğine, bir çok enstrümanı ekleyerek zenginleştirmesi de etkilendiğim şeyler arasında. Genç yaşta klasik gitar öğrenen, 13-14 yaşında şarkı yazmaya başlayan, 16 yaşında okulu bırakarak sonraki birkaç yılını İngiltere ve Avustralya'da sokak çalgıcısı olarak geçiren genç müzisyenin şarkısına kulak verelim hep beraber.

Aralık ayının ilk gününden, keyifli bir pazar diliyorum hepinize.






{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-