24 Mart 2017 Cuma

Perdelere takılan karakterler (*)







Perdeleri kapalı olan loş salonda oturduğu yerde gözlerini oğuşturdu uzun uzun. Arka arkaya üç film seyretmişti. 

İlkinde ölümün kapısından girip çıkan bir kadın ve öteki dünya bağlantılarını sağlayan medyum, ikincisinde trafik kazası sonucu hafızasını kaybedip, en son doktor  kimliğinde ısrar eden bir suikastçı, en sonuncusunda da bir şirkette üst düzey yönetici pozisyonunda çalışan bir adamın şirketini FBI' a ispiyonlaması ve hastalıklı psikolojisiyle ajanlık yaparken zimmetine para geçirmesi sonucu hapse girmesi konu edinilmişti.

Odanın bir yerlerine sanki bu üç filmden karakterler saçılmıştı. Gülümsedi ve gerinerek yerinden kalktı, ayakta vücudunu iyice esnetti. Mutfağa doğru yürüdü. Çay kutusunu açıp makineye, tepeleme bir kaşık çay koydu. Suyu da ekleyip makinenin düğmesine bastı. Çayın yanında mutlaka bir şey yemesi gerekiyordu. Dolapları karıştırınca hiç bir şey kalmamış olduğunu gördü. Gözlerinde birden minik bir ışıltı yandı söndü. Dolaptan buğday ekmeğini çıkardı ve kızartma makinesine yerleştirdi. Labne peyniri ve erik marmeladını da tezgaha koydu. İki tadı bir arada yemekten hoşlanıyordu, ekmekler kızarınca hemen üstüne peyniri ve onun üstüne de marmeladı sürdü. Çayı da fincana servis ettikten sonra minik bir tepsiyle salona doğru yürüdüğünde şaşkınlıktan dona kaldı. 


...


(devam edecek)


{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-






(Görsel Google' dan alıntıdır.)
(*) Tekrar yayın


10 yorum:

  1. Seyahate çıkıyorum.Devamını dönünce okuyacağım mutlaka :) Çok akıcı başladı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Harika.. oralarda gözünüz kulağınız olacağım 😊 iyi seyahatler. Sevgilerle

      Sil
  2. Salonda ne gördü? Ben şimdi çok merak ederim.Devamı ne zaman? Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim 😊 aksatmadan devamı yarın

      Sil
  3. Ne gördü ki şimdi salonda Hemen gidip okuyorum devamını :) Sevgiler

    YanıtlaSil
  4. Bu hikâyeye baştan başlamam gerektiğini biliyordum. Bir seyahat sekte vurdu faaliyetlerime. Ama blogdan uzaklaşmak üç gün de olsa, beş gün de olsa mutsuz ediyor beni.
    Hikâyeye döneyim artık.
    Değişik, ilginç, matematiksel bir anlatımın var. Şöyle ki, öncelikle hızlı okuma tekniğini asla kabul etmez. Nakış nakış işlenmiş anlatım. Teknik tamamiyle oturmuş. Ama hikâye örgüsü her birini özel kılıyor.
    İlk bölümü şimdi okudum. Sanırım diğer bölümlerden sonra sağlıklı yorumlar yapabileceğim. Seni okumayı seviyorum Momentos :) Zaten bizlerden kıdemlisin. Kalemine sağlık, görüşmek üzere sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bloglar nasıl da bağlıyor bizi değil mi? Güzel bir uğraş bence.
      Çok teşekkür ederim, yorumların çok değerli. Sıcacık sevgiler gönderiyorum. :)

      Sil

{ಠ,ಠ}
|)__)
-”-”-


Dikkat Spama düşen yorumlar denetimden geçerek yayınlanacaktır.

:)

;)

:D

:(

=(

:@

:X

:O

:P

:F

:Y

:A

<3


:T

:H