BİR KELİME = İPTİLÂ

İptilâ : (isim, Arapça) Düşkünlük, tiryakilik

"Süse ve mücevhere iptilasını anlatmak için yapılan mübalağalara inanmak lazım." - Peyami Safa

{ಠ,ಠ}

|)__) 

-”-”-

 

 

 

not: fotoğraf ​M©MENT©S​' a aittir.​

 

 

 

KELİME OYUNU 6

 

§    BEKLENMEDİK    §

 

BÖLÜM I

 

SERÇE

 

 

Bu daireyi sırf geniş terasından dolayı almıştı. Göz alabildiğine yeşilliğe açılan manzara, daireye adımını attığından itibaren kalbini doldurmuş ve buranın yeni yaşamına iyi geleceğini hissetmişti.

 

Müzik sektöründeydi, çocukluğundan beri notaların uçuştuğu bir evde büyüdüğünden, bu sihirli dünyadan çıkmamış üstelik çok iyi bestelere imza atmıştı. Evin bir bölümünü stüdyo olarak kullanıyor, çalışmaya ara verdiğinde hemen kendini terasa atıyordu. Küçük çapta bir sera oluşturmuş, her gün yetiştirdiği şeylerin ne kadar büyüdüğünü izleyip, mutlu oluyordu.

 

Çalışmasına ara verip terasa çıkmaya hazırlandığı bir gün bir sesle irkildi. Kapı çalması gibi değil ama sanki cama sertçe bir şeyle vurulmuş gibiydi. Hızla terasa çıkıp, etrafa göz gezdirdi. İlk etapta bir şey göremedi. Ancak tepede uçuşan serçeleri farkettiğinde bir şeyler olduğunu anladı. Saksıların arkasına baktığında bir serçenin orda yatmakta olduğunu gördü. Salon camı yansıma yapmış ve minik serçe aldanıp çarpmıştı. Avucuna aldığında bir kanadının hasarlandığını farkedip hemen veterinere götürdü. Beklenmedik misafiri sanki halinden memnun gibiydi. Dışarda uçuşan serçelere de terasın çeşitli yerlerine kuş evleri astı. İki hafta nasıl geçti anlamadı minik serçe sayesinde. Zamanı geldi, serçe uçtu gitti ailesinin yanına. 

 

 

BÖLÜM II

 

BİSKÜVİ

 

 

Arada terasa çıkıyor, serçenin gelip gelmediğini kontrol ediyordu. Ona baktığı sürede özellikle bir bisküvi çeşidini çok sevdiğini farkedip, ufalayıp önüne veriyordu.  Şimdi de belki kokusunu duyar da gelir diye terasın korkuluklarına bırakıyordu bisküvi kırıntılarını. 

Bir türlü denk gelememişti onunla. Geldiğini biliyordu çünkü o kırıntıların yerinde yeller esiyordu terasa çıktığında.

BÖLÜM III

 

ISLIK

Serçe evinde misafir olduğu sırada, o çalışırken çaldığı notalara cevap verdiğini farketmişti. Onun için kısacık bir şarkı besteledi. Bu minicik gövdeden nasıl bu kadar güçlü bir ses çıktığına hayret ediyor ve içine sokası geliyordu.

Bir gün terasta dinlendiği sırada, serçe için bestelediği şarkıyı ıslıkla çalmaya başladı. Islığına eşlik eden bir ötüş duyduğunda sevinçten havalara uçtu

BÖLÜM IV

 

KELEPÇE

 

Binlerce serçe arasından onun olduğuna emindi çünkü veterinerle birlikte ayağına incecik bir pembe kelepçe takmışlardı. İki haftada ona alışıp, tekrar gelip gelmeyeceğini merak ediyorlardı.

 

Ve işte minik serçe, ona şefkat gösteren insan evladına bağlanmış ve teşekkürünü ediyordu bu gelişiyle. 

Birlikte şarkılarını söylediler.

BÖLÜM V

 

MUCİZE

Hayatın içindeki her duyguya kapımızı açmalı ve sakince beklemeliyiz. Çünkü o, mucizeleri daima bize sunmaktadır, yeter ki farkedelim.

{ಠ,ಠ}

|)__) 

-”-”-

 

 

 

not: fotoğraf ​M©MENT©S​' a aittir.​

 

 

 

BİR KELİME = HÜLÂSA

 

 

 

 

 

 

 

 

Hülâsa : (Arapça) 1- Özet, fezleke (isim)

"Bir kadınlık tarihi hülasası yapacak değiliz." -  

Falih Rıfkı Atay

 

2- Öz (isim)

 Karaciğer hülasası.

 

3- Kısaca (zarf)

  "O vakit küt küt kalbim atmaya başlıyor, hülasa acayip bir vaziyet." - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

 

4- Herhangi bir maddenin, alkol, eter vb. bir eritici ile ayrılmış veya başka bir yol ile elde edilmiş etkili özü (isim, kimya)

"Kınakına hülasası."

{ಠ,ಠ}

|)__) 

-”-”-

 

 

 

not: fotoğraf ​M©MENT©S​ a aittir.