behçet necatigil etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
behçet necatigil etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Mart 2019 Pazar

İlk deneme yayını 👀






İstanbul/Kadıköy' de yaşarken 1996 ile 2000 yılları arasında çarşıda Sahaf Cafe, Reks sinema sokağında Triada Cafe (o zamanlar adı buydu) ve Moda burnunda -sanırım-Khalkedon Cafe-Rest. da şiir dinletileri düzenlerdim. Neredeyse geleneksel bir hal almıştı bu. Şiir yazmak kadar okumaktan da keyif aldığım doğrudur. Hani bazen birileri çıkar ve başından sonuna ezbere şiir okur ya, işte ben küçüklüğümden beri hep imrenmişimdir o insanlara. Bunu ancak Behçet Necatigil' in şiirinde başarabildim. Ve o tek şiiri de, "acaba bir ses kayıt olarak nasıl yükleyebilirim bloğa diye düşünürken, şiire fotoğrafların eşlik edeceği basit bir programla bunu biraz önce kurguladım.

İlk deneme, ilk yayın. Hadi bakalım nasıl olmuş?


Şair: Behçet Necatigil
Şiirin adı: Gizli Sevda
Seslendiren: Momentos
Video kurgu: Momentos




{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-





2 Ekim 2012 Salı

Kaş (göz) Gerisi Söz




 Likya yolundan manzaralar
 Likya yolundan Limanağzı
 Limanağzında tekneler
Limanağzı, tekneler için bir ana kucağı
 Limanağzından, Likya yoluna bakış
Kayalara oyulmuş mezarlar
 Denize yaslanmak
Batık şehir Kekova

Şehir kalıntıları
 
 Simena kaleden

 Simena kaleden kuş bakışı



 Küçük Çakıl' da gün solarken

Solgun bir gül oluyor dokununca (*)




{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-




Not: (*) Behçet Necatigil şiirinden
       Fotoğraflar M©MENT©S arşivindendir.




31 Ocak 2011 Pazartesi

güle güle





*******************************






Çok yalnız kaldın biliyorum. Seninle doğanlar çoktaan göçtüler. Hayat arkadaşın, bütün kardeşlerin, komşuların, arkadaşların... ama biliyorum seni en çok en büyük kızının ölümü yıkmıştı. O sadece kızın değildi, diğer 7 çocuğunu birlikte büyüttüğün, sırdaşın, dertdaşın, en yakın arkadaşındı aynı zamanda. Orda ilk defa kızmıştın, sorgulamıştın Yaradanı, "benim sıramdı" demiştin. Sonra iki çocuğun daha öldü ama sana onları söylemediler. Eminim ki, sen biliyordun, hissediyordun. Ama ilk çocuğunda artık takılı kalmıştın ve gün sayıyordun.


En son seni görmeye geldiğimde "artık gideyim" demiştin fısıltılı bir sesle... sana söyleyecek hiç bir şey bulamamış, susmuştum. Haklı buluyordum seni, uzak geçmiş görüntülerle yaşıyordun, dünün, ondan önceki günün yoktu. Gelen gideni ise, eğer araya zaman girerse unutuyordun. 

Artık yarının yok anneanne... Haberini aldım, sessizce göçmüşsün bugün. Yarın seni toprağa verecekler. Orada olacağım, korkma. Sana söyleyeceklerim var. Ne zaman gelirim, orası bir muamma, ancak dağ gibi dedeme, gözümün nuru babama, cancağızım anneme selam söyle. Bak sakın şaşırma; dayımı da, teyzemi de orda görünce. Hepsini öp, kokla, onları çok sevdiğimi, burnumda tüttüklerini söyle. Zamanı gelir yine beraber oluruz.


Güle güle anneannem...



*********************






Başsağlığı

Ben uzaklarda olmalıyım, çok uzaklarda
Acılar unutulduktan sonra
Dönmeliyim.

Ölümlerin karşısında şaşırıyorum
Ne desem ki
Düşünüyorum.

Kalanları ağlıyor gidenin
Benim gözlerim kuru
Herkes bana bakıyor, biliyorum
İçlerinden geçenleri.

Başsağlığı dilemek
Garibime gidiyor
Ölen öldü, sen yaşa
Küçültmeye benziyor.

Beni böyle kitaplar mı yaptı ne
Kağıtlarda gidenlere içlenip ağlayan ben
Hayattaki ölümlerde put gibi duruyorum.

Ben canavar ruhlu muyum
Bir ölü evinde tek söz söylenmeden
Put gibi duruyorum

kimse anlamaz derdimi
Ben uzaklarda olmalıyım, çok uzaklarda
Bir yakınım öldümü. 





Behçet Necatigil





{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-



not: fotoğraf  M©MENT©arşivindendir.