18 Ekim 2020 Pazar

BEBEK

 

 
 
 
 
 
 
Eline telefonu aldı ve 25 sene önce ayrıldığı adamı aradı. Telefon üç kez çaldı ve açıldı.
 
- Alo?
- Merhaba Sadun, 25 sene önce o bebek hakkında ne düşünüyordun?
- Sezin?!
- Evet benim! sorumu cevaplar mısın lütfen?
 
Sessizlik 
 
- Ben...
- Evet?
- Bak belli ki sen bir şeylerle hesaplaşıyorsun şu anda... aniden sorunca sen...
- Her şey aniden oluyor zaten Sadun... insan aniden sevebiliyor,  aniden evlenebiliyor, aniden boşanıyor, dünya seyahatine karar veriyor, ev alıyor, ev satıyor... hayat sürekli akışta.
- Bak o zaman sen bana hamile olduğunu söylediğinde haliyle şaşırdım. İkimizin de böyle bir planı yoktu.
- Evet yoktu. Ama karar almada beni yalnız bıraktın!
- Hayır, sana biraz düşünelim demiştim.
- Biz düşünürken zaman geçiyordu..
- Sezin 2 gün olmuştu henüz bana söyleyeli.
- İçinde, durumundan dolayı sevinemediğin bir bebek an be an büyüyor, karnın sürekli acıkıyor ve sürekli oturduğun yerde uyumak istiyorsun! sen bunların ne demek olduğunu tahmin bile edemezsin.
- Evet edemem haklısın.. ben de bir oda bir salona çevirdiğim evimi nasıl tekrar iki oda yaparım diye düşünüyor ve planlar yapmaya çalışıyordum.
- Çok sessiz kaldın Sadun! Çok! O zamanlar hayatımın çok zor dönemleri olmasaydı ben tek başıma bile dünyaya getirirdim onu ama benim de ağır sınavlarım vardı biliyorsun.
- Sezinciğim sen benimle konuşmadan karar vermiştin zaten. Bana cuma sabahtan hastaneye gidiyoruz, randevu aldım dedin. 
- Özgürlük ve bisiklet aşığı bir adam için tam yerinde bir karar verdiğimi düşündüm ben de(!)
- Sen her zaman kararlarını çok net ve vurgulu ifade eden bir kadındın, üstelik bebek bir kadının kararı olmalıdır diye düşünürdüm ben... ta ki..
Evet, ta ki?
- Ta ki, sen hamile olduğunu söyleyinceye kadar. (Derin nefes alır) Daha önce hiç başıma gelmediği için sanki kendimi tohumsuz addediyordum. Garip gelecek ama sana "emin misin?" diye sorduğum için çok utandım sonradan. 
 
Sessizlik.
 
- Biliyor musun ben de kendim için aynısını düşünmüştüm. Toplumun kadınlar için kullandığı bir kelimedir kısırlık. Hele ki 8 sene evli kalıp, hiç hamilelik emaresi göstermediysen yaftalanırsın. O laboratuvarda sonucu alınca şok yaşamam bu yüzdendi.
 - İkimiz için de şok edici günlerdi. Belki de bu duyguya alışmam gerekiyordu, bilemiyorum. Senin kararın belki de rahatlatmıştır beni o zaman için ama sanırım benim bu durumu algılamak için biraz da olsa zamana ihtiyacım vardı, şaşkındım.
 - Beni birazcık tanıdıysan eğer karşımdakinin hayatına hükmedecek, kararlarımla onu kıskaç altına alacak biri asla olmadım. Duymak isteyeceğim daha yapıcı cümleler yerine, düşünelim kelimesi bana net bir mesaj gibi geldi o an.
 - Ama hala aynı adreste ve yalnızlığımlayım. Kimbilir belki doğurmak yönünde bir karar alsaydın, ikimiz de hem ilişki hem de bir evlat sahibi olurduk..
 - Sadun güldürme beni! Sen beni sevmiyordun ki, ne ilişkisinden bahsediyorsun?
 - Ama kürtajdan sonra herşey farklılaştı hatırlamıyor musun?
 - Ah hatırlamaz mıyım hiç? Sen sevişmek istiyordun ama ben bir türlü örselenmiş bedenimin ve ruhumun yaralarını saramıyor, senden deli gibi şefkat bekliyordum. (sesi titremeye başlar, susar)
 
Sessizlik
 
- Sezin.. sonradan ben de çok düşündüm bu yaşadığımızı. Hayatımda tek bir şansım oldu ve onu kaçırdım. Belki daha kararlı olsaydım, sana ikinizi de istediğimi haykırsaydım bunlar yerine başka şeyler yaşardık.  
 - (biraz ağlamaklı bir sesle)  Bu yaşadığımı senden başka kimseyle konuşamam. Bu olayın iki sahibiydik biz. Seninle hiç konuşamadığım bu olayı şimdi son kez sesli harflerle canlandırmak ve sonrasında üstüne toprak döküp, herkesin ruhunu hafifletmek istedim. 
- O zamanlar seni anlayamadığım ve zayıflık gösterdiğim bu durum için binlerce kere özür dilerim!
- İlk ve son kez konuşmak, ruhumu temizlemek ve af dilemek istedim sanırım, şimdi yaşasaydı 25 yaşında olacak bebeğimizden. (hıçkırır)
- Sezin beni aradığın için teşekkür ederim. Yıllar sonra olsa bile birbirimizin neler düşündüğü ile ilgili fikrimiz oldu. 
- Defterleri temize çekmek gerek Sadun. Yaşam aniden gidebilir ve biz yanıtsız sorularla gömülebiliriz. (nefes alır) Hoşçakal.

Telefon kapanır.
 
Bir kaç gün sonra Sadun' un telefonuna bir mesaj gelir. "Değerli arkadaşımız Sezin vefat etmiştir. Cenazesi yarın, Kılıç Ali camiinden kaldırılacaktır." 


 









{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-

 

 

 

 

 

not: kullanılan fotoğraf yandexten alıntıdır.

 

 

 

 

14 yorum:

  1. İnanılmaz etkilendim..
    Gerçek bir hikaye ise daha da etkilendim..
    İnsan geçmişi ile yüzleşmek tam cevabını alamadıgı soruların adreslerine gitmek istemesi kadar doğal hayat..insan değişir..Burada şimdiki ben olsaydım herşey farklı olurdu diyen bir keşke var..Keşkeler acıtır zaman zaman yazı olur akar gider..Zihnimizin arka sokaklarında dolaşır durur seslenir bize..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kahve Zamanı çok güzel yazmışsın,
      Toptan bir temizlikmiş kadınınki.. bu yaşamdan giderken herşeyi netliğe kavuşturmak, affettiğini söylemek, teşekkür etmek var ya.. sanırım tüm yaşamın özeti <3

      Sil
  2. ne diyeceğimi bilemedim çok sarsıcı ve kırgınlığı derinden hissediliyor

    YanıtlaSil
  3. Yazını okumaya gelirken tatlı bir müzik eşliğinde Bebek semtinde bir yürüyüşe çıkmayı hayal etmiştim. Onun yerine hüzün denizinde bir sandala bindim. Yine güzel yazmışsın, yine müziği tam olması gereken hislere denk getirmişsin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. KuyruksuzKedim,
      Başlığı koyarken böyle bir karışıklık olacağını tahmin etmiştim. Ah müziği de es geçmemişsin.. Teşekkürler..

      Sil
  4. Dinleyerek okudum.. Ne zor bir durum. İlk çocuğumdan sonra ben de beklenmedik bir hamilelik yaşamıştım. İkinciyi düşünmüyordum ve çok zor kabullendim, sonra da o kendiliğinden düştü. Ondan sonra yeniden hamile kaldım bu sefer isteyerek ve planlayarak ama o ikinci bebeği hiç unutamadım aslında, üçüncüyü de bu nedenle istedim sanırım. Eşim istemedi, istememek değil baya karşı çıktı, direkt hayır dedi. Tartışmaya bile açmadı. Onun kırgınlığı da bende hala devam ediyor, sanki o an orada çatladı ilişkimiz.... gururumdan bir hayat boyu da konuyu yeniden açmayacağım (çünkü bana "şimdi tüm hayat boyu istemediğim için beni suçlayacaksın" demişti ve ben "hayır" demiştim (bile bile)..) Yani kendiliğinden düşen bir bebeğin yası bile böyleyse kürtajınki ne ağırdır.. İsteyerek bile yaptırsa bir kadın, yine de çok zor bir dönem bence.. Erkekler anlamıyor ve destek de olamıyorlar.
    Şimdi bir başka yönden de bakacağım konuya (ay çok uzun yazıyorum affet). Üniversitedeyken yakın bir arkadaşımın kız arkadaşı hamile kaldı ve bunlar karar verdiler çocuk sahibi olmaya. Yaş 19. oldular olmasına ama 3 sene sonra ayrıldılar tabii, o bebek de şimdi 22 yaşında. Hani Sadun demiş ya hem ilişki hem çocuk sahibi olurdum diye... O da olmayabiliyor işte. hayat enteresan bir şey.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sadece C.,
      Kadın için ağır bir travma bu olay. Hiç unutulmuyor. Biliyor musun, benim çok yakın bir arkadaşım da, yıllar önce yaptığı düşükten sonra, kendisini bir paket gibi eve bırakıp giden kocasına hala öfkeli ve sırf bu yüzden (biriktirdikleri de cabası) intihara kalkıştı. İşte o denli ÖNEMLİ bir olay aslında.. ah biz kadınlar, ah biz varediciler.. şu hayatta bizlerden başka kimse bilmedi kıymetimizi.. Buraya yorum bırakan tüm kadın bloggerları ÇOK SEVİYORUM <3

      Teşekkürler C :)

      Sil
  5. Bi selam edeyim dedim fıstık. Buralardayım. Hasretle kucaklarım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayal Kahvem,
      :) Teşekkür ederim canım.. sıcaklığını hissettim kucaklayışının. <3

      Sil
  6. Ne çok kadın yaşadı kimbilir bu acıyı...Öykü sarsıcı.biz kadınlar anlarız da erkek arkadaşlar anlayabiliseler keşke! Teşekkürler Sevgili Momentos,sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Arzu Sarıyer,
      Bir şey dünyaya getirebilme olgusu sadece kadına atfedilmiş ya, sanırım kadın cinsinin ondan öncesi ve sonrasında içinde oldukları duygu denizinden asla haberdar olamayacaklar...
      Sevgiler,

      Sil

{ಠ,ಠ}
|)__)
-”-”-


Dikkat Spama düşen yorumlar denetimden geçerek yayınlanacaktır.

:)

;)

:D

:(

=(

:@

:X

:O

:P

:F

:Y

:A

<3


:T

:H