28 Mart 2025 Cuma

BİR KELİME = KADİT




Kadit : (Arapça) 1. (sıfat) Çok zayıf.

      "Gözlerini kadit elleriyle iyice ovdu." - Ömer Seyfettin

2. (isim) Güneşte veya hafif alevde kurutulmuş et.

3. (isim) ► İskelet.

* * * * *

Birleşik Fiil, Kalıp Söz olarak kullanımı :

Kadidi çıkmak : 1. Çok zayıflamak, bir deri bir kemik durumuna gelmek.

      "Sıtmalı arabacıların titredikleri, cılız, kadidi çıkmış öküzlerin iç ezici bir şekilde düşündükleri görülürdü." - Sait Faik Abasıyanık

2. İskeleti görünmek.

* * * * *

Kelime Kökeni :

Arapça ḳdd kökünden gelen ḳadīd قديد  "ince şerit şeklinde kesilip kurutulmuş et" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḳadda قدّ  "şerit şeklinde kesti, dildi" fiilinin sıfatıdır.



Güzel ülkem için aydınlık ve adaletli bayramlar diliyorum.


{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-




not: görsel, retrowaste.com' dan alıntıdır.​




25 Mart 2025 Salı

BİR KELİME = DURUM





Durum : 
1. (isim) Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi; yer, vaziyet (I), hâl, hâlet, keyfiyet, mevki, manzara, pozisyon.

      "Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - Reşat Nuri Güntekin

2. (isim) Duruş biçimi; tavır.

3. (isim) Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.


* * * * *

Birleşik Kelime olarak kullanımı : 

Durum eki, açık durum, coğrafi durum, geçerli durum, istenmeyen durum, ruhsal durum, seferî durum, süredurum, sürer durum, üç durum yasası, yalın durum, ad durumu, araç durumu, ayrılma durumu, belirtme durumu, birliktelik durumu, bulunma durumu, çıkma durumu, çiçek durumu, dış çizgiler durumu, duygu durumu, eşitlik durumu, gün durumu, hava durumu, ilgi durumu, isim durumu, kalma durumu, tamlayan durumu, uzaklaşma durumu, yönelme durumu, yükleme durumu.

(Liste uzun olduğu için kelimelerin açıklamalarını buraya alamadım. TDK' dan bknz.)

* * * * *

Birleşik Fiil veya Kalıp Söz olarak kullanımı :

... durumuna düşmek, ... durumunda olmak (veya bulunmak), durum almak, durumdan ders çıkarmak, durumdan vazife çıkarmak, durumu bozulmak, durumu düzelmek, durumunu açmak.


* * * * *

Kelime Kökeni:

(Bilgiler, Nişanyan sözlükten alıntıdır.)

Eski Türkçe turum “boy, endam” sözcüğü ile eş kökenlidir. Bu sözcük Eski Türkçe tur- fiilinden Eski Türkçe +Im ekiyle türetilmiştir.

Türkiye Türkçesi kullanımdan düşmüş bir sözcük iken, Dil Devrimi döneminde canlandırılmıştır.
(durum vaziyet)

Tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler :

Eski Türkçe: “boy” [Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073]

"bir er turumı sūw" [bir adam boyu su]

Yeni Türkçe: “vaziyet, hal” [Cumhuriyet (gazete), 1934]

"Böylece yurd yarı koloni oldu. Bu durum kurtuluş savaşına kadar sürdü."






{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-





not: görsel, internetten alıntıdır.




23 Mart 2025 Pazar

BİR KELİME = NÜMAYİŞ





Nümayiş : (isim, eskimiş, Farsça) ► Gösteri.

      "Darülfünun gençleri İstanbul'da büyük bir nümayiş yapmışlardı." - Falih Rıfkı Atay

👇

Gösteri :

1. (isim) İlgi, dikkat çekmek için bir topluluk önünde gösterilen beceri veya oyun.

      Uçakların uçuş gösterileri.

2. (isim) Bir istek veya karşı görüşün, halkın ilgisini çekecek biçimde topluca ve açıkça yapılması; nümayiş.

3. (isim) Sinema veya tiyatroda film, oyun gösterme işi.

      Sinematekte film gösterileri başladı.

4. (isim) Genellikle şarkı, dans vb.nin yer aldığı eğlence; şov.

5. (isim) Birinin, bir topluluğun kendi duygusunu gösteren sözü veya davranışı, tezahüratı.


* * * * *


Kelime Kökeni:

Farsça numāyiş نمايش  "gösterme, gösteri, gösteriş" sözcüğünden alıntıdır. Sözcük, Farsça numūdan, numā- نمودن, نما  "göstermek, görünmek" fiilinden +iş sonekiyle türetilmiştir. Bu sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) aynı anlama gelen nmūdan, nmāy- fiilinden evrilmiştir.





{ಠ,ಠ}
 |)__) 
-”-”-





not: görsel, www.bbc.com dan alıntıdır.