5 Haziran 2012 Salı

ziyaret











Kürek çekmeyi bıraktı. Güneşin altında saatlerdir yorulmuştu. Deniz, sandalı tatlı tatlı sallarken kendini bırakmak, bedenini dinlendirmek istedi. 

Sandalın içindeki brandayı başının altına destek yaptı ve gözlerini kapattı. Uzaktan teknelerin motor sesleri melodi gibi geliyordu kulağına. Dalgaların arasında bir balık yakalayabilmek için bakınıp duran martıların çığlıkları, tuzlu suların tahtayla buluşma sesleri hepsi birer bütünlük içinde ruhunun kapısını çalıyordu. Öyle keyifle geçiş yaptı ki uykuya, anlamadı bile. Gerçekle rüya arasında eşikteydi. 

Biraz uzakta beyazlar giymiş insanlar ona bakıyorlardı. Güneş ışınlarından yorulmuş gözleri, uzaktaki siluetleri netleyemiyordu bir türlü. O kalabalık geride flulaşırken bir kadın öne çıktı. Annesiydi bu. Ona gülümsüyor ve gülümseyişiyle sarıp sarmalıyordu adeta. İlk defa böyle bir duygu yaşıyordu. Hemen ardından babası yakınlaştı. Çocukluğundan beri şakacı, muzip gülümseyişini kalbinde sakladığı o haliyle bakıyordu ona. Hareket etmediği halde babasının parmaklarını, daima o çok sevdiği boynundaki beninde hissetti. Gözünü kırpıp açtığında bu sefer dedesi tüm heybetiyle duruyordu. Anlaşılan tüm sülale resmi geçit yapmaya kararlıydı. Dayısı beyaz takım elbisesinin içinde, tüm zerafetiyle ona bakıyordu. Ardından en sevdiği amcası, annesinin dayı ve teyzeleri, hiç tanıma fırsatı bulamadığı teyze, dayı ve halası hepsi burdaydılar. 

Onların hemen yanında şefkatle bakan, hiç tanımadığı birileri daha vardı. En yaşlı olan erkek ve kadın öne geldiler. Hiç konuşmuyorlardı ama sözcükler ona ulaşıyordu. Sevgilisinin dede ve ninesiydiler. Sonra babası, çok sevdiği erkek kardeşi ve diğer akrabaları hepsi sırayla ikisini de çok sevdiklerini ve onların aşkını imrenerek izlediklerini ilettiler. Sevgilisinin yakınları oğullarını mutlu gördükleri için kadına teşekkür ettiler. Kalplerindeki ateşin hiç sönmemesi için daima yanlarında olduklarını, ikisinin de bunu hakettiğini ve ilerde hep birarada olduklarında bir kutlama yapacaklarını ilâve ettiler. Müthiş bir aydınlık ve huzur içindeydi. Sevgi yumağının tam ortasına gömülmüş gibi hissediyordu kendini. 

Yüzünde tatlı bir esinti hissetti. Hafifçe gözlerini araladığında yüzüne doğru eğilen sevgilisini gördü. Rüyanın etkisiyle, "Ama beyaz giymemişsin" dedi. Adam, "Bugün günlerden mavi sevgilim" deyip öptü kadını. 

Şaşkınlığını üzerinden atıp "Nasıl tahmin ettin burda olduğumu?" diye sordu adama. "Kafandaki sorunları nasıl hallettiğini bilecek kadar tanıyorum seni sevgilim" dedi ve "Nasıl geçti günün?" diye ekledi. "Çok yoruldum" deyince "Kürek çekmekten başka bir şey var mı peki?" diye sordu adam. Kadın gülümsedi ve "Bugün hiç ağzımı açmadan dünyanın lafını ettim" diyerek soru işaretleriyle yüzüne bakan sevgilisine gördüğü rüyayı anlatmaya başladı.




{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-





not: görsel şurdan alınmıştır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

{ಠ,ಠ}
|)__)
-”-”-