****************
Gecenin içinden yürüyüp giderken, kapısını çaldığı evin camına yansıyan görüntüsü gözüne takıldı ve gülümseyerek selâm çaktı. Elindeki sigaradan çektiği dumanı halka yaparak üfledi havaya ve açılan kapıdan içeri girdi.
Arkadaşları, kendi aralarında aşık atışması yapıyorlardı. Hemen onu da dahil ettiler.
her günüm keder, acı
dinmeli artık bu sancı
çalıyorum o kadar
açtı bana kapıyı bir yabancı..
********
yabancının mumu yatsıya
sen var git banyoya
yüzünü yıka da soğuk suyla
görme bir daha garip rüya
*********
rüya dediğin nedir ki,
görmeyeyim diye seni
ayakta kapadım gözlerimi
çığlık çığlık sesin yetti
**********
çığlık attım havaya
balığı koydum tavaya
bu gece de gelmez isen
seni koyarım kapıya
**********
kapı önü çöp dolu
yoktur yarin sağı solu
girecektim içeri amma
kaldı elimde kapı kolu
Herkes gülmeye başlar. Her kim ki; bu atışmalarda başladığı kelimeyi en son dizede de kullanırsa, o galip olmuş demekti.
"Dostum, bir kapı ki kolu yoktur, orada sevgi yoktur." Elini cebine atar ve çıkardığı şeyi arkadaşının avucu içine bırakır, "al bunu, girişini bulamadığın her yerde kullan" der ve parmaklarını alnına doğru götürüp selâm çakıp gider.
Arkadaşı avucundaki şeye baktığında çok şaşırır, bu bir kapı koludur.
{ಠ,ಠ}
|)__)
-”-”-