Ali, televizyon seyretmeyi çok seviyordu. Çizgi filmleri, oyunları, sirkteki sevimli hayvanları seyrederken çok eğleniyordu. Ama annesi, Ali’ yi televizyona çok fazla yaklaşarak seyretmemesi için hep uyarıyordu. Bu kadar yakından seyredince gözlerinin bozulacağını söylüyordu. Ali, annesi böyle söylediğinde önce uzaklaşıyor ama sonra unutup yine televizyonun tam önüne oturuyordu.
Bir gün, en sevdiği filmdeki kediyi seyrederken, kedi birden ekrandan çıkıp Ali’ nin karşısına dikildi. Ali çok şaşırdı. Kedi ise ona çok kızgın bir şekilde
- Ne yapıyorsun sen? dedi.
- Hiiiiç dedi Ali, televizyon seyrediyorum.
- Televizyonu bu kadar yakından seyredersen ne olur biliyor musun?
- Yooo, bilmiyorum dedi Ali.
- Geç otur bakalım şu koltuğa, sana başıma gelenleri anlatayım dedi kedi.
Kedi hemen pantolonun cebinden bir gözlük çıkarttı. Camları neredeyse gazoz şişelerinin dibi kadar kalındı. Onları gözüne taktı ve
- İşte şimdi seni daha net görüyorum dedi.
Ali hayretle;
- Neden göremiyordun? Hem böyle çok komik gözüküyorsun deyip biraz gülümsedi.
Kedi anlatmaya başladı:
- Gözlerim önceleri çok iyi görüyordu. Hep böyle devam edecek sandım. Senin yaptığın gibi ben de televizyonu çok yakından seyrettim. Annem, babam beni hep uyardılar. Ama önemsemedim ve yine yakından seyretmeye devam ettim. Derken garip şeyler olmaya başladı. Gözlerim sulandı önce. Sürekli ovuşturuyordum net görmek için. Daha yakında oturdum televizyon seyrederken ve daha da kötü oldu gözlerim. Sabahları uyandığımda çapaklar oluyordu. Annem beni hemen bir göz doktoruna götürdü. Muayene sonrası doktor uzun bir süre bu gözlükleri takmam gerektiğini söyledi. Televizyonu yakından seyretmemi yasakladı ve seyredersem gözlükleri hiç çıkartamayacağımı ekledi. İşte bu yüzden sen de anneni dinlemezsen, benim gibi bu kadar erken yaşta gözlük takmak zorunda kalırsın dedi.
Ali, kedinin söylediklerinden çok etkilendi ve ona bir daha bu kadar yakından seyretmeyeceğine söz verdi. Kedi ona gülümseyerek “seni izleyeceğim” dedi ve kocaman gözlükleriyle yine pat diye televizyonun içine girdi.
Bu olaydan sonra bir daha kimse Ali’ yi televizyonu yakından seyrederken görmedi. Annesi de bu işe çok sevindi.
{ಠ,ಠ}
|)__)
-”-”-
not: kullanılan görsel Google' dan alıntıdır.
(*) tekrar yayındır.
Çok tatlı :) çocuklara değil sırf bizim için de harika :)
YanıtlaSilÖykü adını sırf çocuklara değil, büyükleri de ekleyerek yazmak lazım o zaman :)))
SilBeğenmene çok sevindim, ilerde anlatırsın senin bebeklere bu öyküleri :)
Bizim ufaklığa anlatabileceğim harika bir öykü. Verilmek istenen mesaj da çok güzel. Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilKüçükleri de dşünmek lazım :) Beğenmenize çok sevindim. Sevgiler söyleyin ben de..
SilHerkes yakından televizyon izlemek isteyen çocuğuna bu öyküyü anlatmalı bence.Teşekkürler :)
YanıtlaSilBana ilham veren bir yorum bu, asıl ben teşekkür ederim sana :)) sevgiler,
SilNe güzel bir hikaye, çocuklar için. Anne ve babaların uğraşıp da çözemediği problemi çözmüşsünüz hemen. Kaleminize ve yüreğinize sağlık. :)
YanıtlaSilÖyküleri yazarken içimdeki çocuktan epey yardım alıyorum :) beğenmenize sevindim,teşekkür ederim yorumunuza.
Silçok şirin bir öykü olmuş,büyük küçük herkes için geçerli bir durum hele ki bu yeni model tv.ler gerçekten yakından çok tehlikeli
YanıtlaSilŞimdilerde çocuk-genç herkesin elinde cep telefonu, tablet olduğundan, öyküyü güncellemek gerek. Zira onlara bakarken de göz ve eğik durmaktan boyun hasarı söz konusu :)))
SilTeşekkür ederim beğeni ve yorumunuza. Sevgiler,
Kedili öyküler Momentos'um :) Öyle sade, dinlendirici bir öyküydü ki, inan içimi mutluluk kapladı, çok ihtiyacım var bugünlerde zira. Kalemine sağlık, devam eder diye düşünüyorum. Sevgilerimle canım :)
YanıtlaSilÇok sevindim içini ferahlatmasına :) açıkçası şu sıcak yaz günlerinde pek bir şey üretemiyorum, blogları bile zar zor dolaşıyorum. Şöyle sonbahar gelsin başlar yeni öyküler gelmeye. Sen de güzel şeyler yaşayıp kaleme alacaksın biliyorum.. Sonbahar hepimize iyi gelecek :)
SilHasretle kucaklıyorum seni, sevgiler İzmir' den.
Blog tecrübem. Sizin yayininiz paylaşmış bu vesile ile blogunuz ile tanışmış oldum. .)
YanıtlaSil2008 den beri devam ediyorsunuz. Gerçekten tebrik ederim
Hikaye okumanin yası yok bence .)
Takipe aldım tabikide..
Merhaba, hoşgeldiniz :) Aslında ilk yayın tarihim 2006 ancak o bloğu kapattım.
SilHaklısınız ne masalın, ne de hikayenin yaşı yok :) Teşekkür ederim beğeninize. Ziyaretinize geliyorum hemen.
Çok tatlı bir hikaye. Çocuklara eğlenceli hikayelerle bir şeyler öğretmek kesinlikle daha kolay.
YanıtlaSilBir sene Otistik çocukların eğitildiği okulda öğretmenlik yaptım. Onlar da bile bu tür şarkılı, oyunlu, masallı öğretilerin nasıl yanıt aldığını gözlemledim. Teşekkür ederim beğeni ve yorumunuza :)
SilÇok güzel bir öykü... Kaleminize sağlık... Sevgiler...
YanıtlaSilTeşekkür ederim değerli yorumunuza. İzmir' den sevgiler...
SilÇocukların dikkati dağılmadan okuyabilecekleri kısa ve net mesajlı bir hikaye olmuş. Kedinin televizyonun içinden çıkması hikayeye fantastik bir hava katmış.
YanıtlaSilHikayeyi çok begendim, kaleminize sağlık. :)
Dediğiniz gibi çocuklar net mesajları daha iyi algılıyor ve araya da onları yerlerinden hoplatacak bir iki cümle :)) Çok sevindim beğenmenize. Teşekkürler, sevgiler,
SilÇok güzel. Çocuklara da okuyayim izninizle 😊
YanıtlaSilHarika 😀 çok sevinirim.. teşekkür ederim.
SilAnneler biseyi söyleyince aksini yapasımız geliyo galiba :) kedi uyarmış :)
YanıtlaSilHep meraktan bunlar.. büyüklerin dediklerine ters test sürüşü :))
SilKedi iyi oldu galiba :)