Buena Vista Misafir Evi pek şirindi.
Bu dükkân hepimizin dikkatini çekti birden. "Issız Adam" da film mekanı olarak kullanılmıştı. Ada' nın dükkanı :)
Kale gibi duran,
ser verip sır vermeyen,
buyursun içeri Tanrı misafiri diyen,
tarihe meydan okuyan,
ve buram buram aşk kokan kapılardan geçtik.
Cihangir meydanına geldiğimizde Firuzağa çeşmesini fotoğrafladıktan sonra farkettim ki, hemen önündeki amca yüzünü kapatmış :)
Cihangir kahvesindeyiz. Epey eski olduğu anlaşılan çeşmeyi de vizöre aktardıktan sonra oturup enfes bir ada çayını yudumluyordum ki, bu sefer diğer hamarat blogdaşımız Kara Kitap ıspanaklı gül böreği ikram etti ve midemiz de bayram etti :) (not:ziyadesiyle acıkmış olduğumdan fotoğrafını çekmeyi akıl edemedim)
Artık dönüş yolundayız ve karşımızda İtalyan Hastahanesi
Defterdar Yokuşundan aşağı iniyoruz, karşı semalarda camii siluetleri de ekleniyor mutluluğa.
Kaptan-ı Derya Kılıç Ali'nin, 1580 yılında Mimar Sinan'a yaptırdığı Kılıç Ali Paşa Camii, İstanbul'unTophane semtinde bulunmaktadır. Camiinin bahçesinden geçerken derin zenginliğin renkleri beni cezbetti. (not: camii ve külliyeyle ilgili bilgilere şurdan ulaşabilirsiniz.)
İşte bir ara sokak keşfi, o güne ait ve özel. Rehberimiz İstanbul hiç bir detayı atlamadı, ilk defa gördüğüm bu yer Fransız Geçidi olarak anılmakta ve eskiden fransız gemicileriyle tüccarlarını buluşturan iş merkeziymiş. Restore edilmeden önceki fotoğraflarını görmek isterseniz buraya tıklayın derim.
Ah Kız kulesinin aşığı sevgili Galata :)
Kocaman bir günü adım adım arşınladık ve sonuna geldik. Hava pembeleşti, deniz dalgalı, martılar kahkahalı...
Söz bitti. Güzel güne eşlik eden dostlara teşekkür etmek için, aşık olduğumuz İstanbul' un hüzünlü siueti eşliğinde, en beğendiğim bölümlerinden aldığım satırlarla, değerli şair Attilâ İlhan' ın İstanbul Ağrısı şiiriyle veda etmek istiyorum bu yazı dizisine.
"..................
Tophane İskelesi'nde diesel kamyonları sarhoş
Direksiyonlarının koynuna girmiş bıçkın şöförler
Uykusuz dalgalanıyor
Ulan İstanbul sen misin
Senin ellerin mi bu eller
Tophane İskelesi'nde diesel kamyonları sarhoş
Direksiyonlarının koynuna girmiş bıçkın şöförler
Uykusuz dalgalanıyor
Ulan İstanbul sen misin
Senin ellerin mi bu eller
Ulan bu gemiler senin gemilerin mi
Minarelerini kürdan gibi dişlerinin arasında
Liman liman götüren
Ulan bu mazot tüküren bu dövmeli gemiler senin mi
Akşamlar yassıldıkça neden böyle devleşiyorlar
Neden durmaksızın imdat kıvılcımlari fışkırıyor
Antenlerinden
Neden
.................
.................
Hiç bir gün hiçbir postacı kapımı çalmasa
Yanılmıyorsam
Sen eğer yine İstanbul'san
Senin ıslıklarınsa kulaklarıma saplanan bu ıslıklar
Gözbebeklerimde gezegenler gibi dönen yalnızlığımdan
Bir tekmede kapılarını kırıp çıktım demektir
Ulan bunu sen de bilirsin İstanbul
Kaç kere yazdım kimbilir
Kaç kere kirpiklerimiz kasaturalara dönmüş diken diken
1949 Eylül'ünde birader mirc ve ben
Sokaklarında mohikanlar gibi ateş yaktık
Sana taptık ulan
Unuttun mu
Sana taptık."
Yanılmıyorsam
Sen eğer yine İstanbul'san
Senin ıslıklarınsa kulaklarıma saplanan bu ıslıklar
Gözbebeklerimde gezegenler gibi dönen yalnızlığımdan
Bir tekmede kapılarını kırıp çıktım demektir
Ulan bunu sen de bilirsin İstanbul
Kaç kere yazdım kimbilir
Kaç kere kirpiklerimiz kasaturalara dönmüş diken diken
1949 Eylül'ünde birader mirc ve ben
Sokaklarında mohikanlar gibi ateş yaktık
Sana taptık ulan
Unuttun mu
Sana taptık."
(bitti)
{ಠ,ಠ}
|)__)
-”-”-
n
ot: fotoğraflar
M©MENT©S
arşivindendir.
Şairin sevdiğim şiirlerinden biridir bu,tekrar okumak güzel geldi (bölüm bölüm de olsa)
YanıtlaSilBitmesine sevindim bu yazı dizisinin artık çatlamadan durabilirim :))
Bakmasen bana sevgili momentosum sağol bu kareler için bulunmaz nimetler aslında ben sadece yaşayamadığım ama sayende gördüüm güzelliklere hayıflanıyorum.
Nerden geliyor bu İstanbul aşkı bende bilmiyorum...
Deklanşörüne sağlık :))
çay ve simit
Deli bir titizlikle hazırladığım bu seri nihayet bitti :) Ama öyle güzel sokaklar var ki, içinde gizli hazineler olduğunu kimse farketmiyor.. sen olsan eminim katlanır bu gezinme, izleme keyfi :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler çay ve simitciğim :)
momentos ,ne güzeldi o gün. fotoğraflara bakmak iyi hissettirdi .. yeni gezilere yelken açalım yine :)
YanıtlaSil:) ah değil mi Buket.. içindeydik, günü biz yaşadık ama fotoğrafları görünce ne çok şey yapmışız diye düşünmeeden edemedim..
YanıtlaSilİlk fırsatta dediğini yapalım :)
Sevgiler,
Bunca emek,bunca güzellik ve bunca tarih; TEŞEKKÜR ederim. Blog kültürüne yapılacak en güzel çalışmalardan bir tanesi...
YanıtlaSilAdsız, çok gururlandım.. Çok teşekkür ederim.
YanıtlaSilKapı fotoğraflarının hastasıyımdır, çok güzel olmuşlar.
YanıtlaSilEbru
Mor Baykuş - Ebru hoşgeldiniz.. çok teşekkür ederim.. ben de kapılar sayesinde sizi tanıdığıma çok memnun oldum. :)
YanıtlaSilSevgiler,