BİR KELİME

3 Temmuz 2010 Cumartesi

hayat çok acımasız




********************







Telefonda ağlayarak diyor ki, "Hayat çok acımasız.. insanlar neden bu kadar kötü?" Kalakalıyorum.. söyleyecek öyle çok şeyim var ki.. sadece "Bu bir süreç.. her insanın burda deneyimlemesi gereken şeyler var. Biri açlığı ve sonuçlarını deneyimler, öbürü ihaneti, diğeri hainliği, acizliği, parayı, parasızlığı, aşkı, aşksızlığı.. ama herkesin bir kapısı var, açılması ya da tamamen kapanması da onun elinde olan." dyebiliyorum.

"Biliyorum haklısın ama artık bu hayat omuzlarıma çok ağır geliyor, bu naiflikle taşıyamıyorum be canım!" cümlesi, öğretmenin tahtada tebeşirle yazarken kör bir noktaya gelmesiyle çıkan ses gibi çiziyor içimi.

Telefon ahizesinden geçip, yakın tarihte belli zaman dilimlerine gidiyorum.

Haksızlık nedir? Haksızlık; yapanın içinde bulunduğu durumu tamamen pozitife çıkartabilecek bir pozisyon olabileceği gibi, yapılanın da kendisine hak görülen bu durumu kendi mağduriyeti olarak açıklayabileceği bir olgu sadece. Bulunduğun "taraf" ile ilgili bakış açısı. Kimse "ben haksızlık yaptım" demez, "haklıyım" der. Ama sıkça şu cümleyi duyarız "bana haksızlık yapıyorsun"

Yaklaşık beş senedir "hak" konusunda çok hassasım. "Sana yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma" sözü yol rehberim olarak seçtiğim bir cümledir. İnsanlık dürtüleriyle bazen şaşsam da kısayoldan dönüşü bulma çabalarım, ruhumu rahatlatır daima. Hayatım bazen önüme sürpriz şeyler çıkarır diyebilirdim çok önceleri ama o "sürpriz" diye nitelenen şeyleri aslında benim çağırdığımı farkettim. Farkettiğimden beri de kendimi rahat bırakıp, içindeki öğretinin ne olduğunu anlamaya çalışıyorum ve yaşıyorum.

Belki bana da haksızlıklar yapılmıştır ama benim o olaylarda nasıl bir tutum sergilediğim daha önemli. Telefonun ucundaki ses, telefon açtığı kişiye hayatın acımasızlığından bahsederken, kendisiyle ilgili herhangi bir davranışı süzgeçten geçirmiş miydi acaba? Ya da telefon açtığı kişinin, kendisiyle ilgili ruh, duygu durumunu gözden geçirmiş miydi? Elbette hayır... sadece o an' ki yaşadığı duygu bulanıklığını paylaşmak istemişti.

Hayat çok acımasız !...







{ಠ,ಠ}
|)__) 
-”-”-





not: görsel Google'dan alıntıdır.


4 yorum:

  1. sanırım , insanın en büyük çifte standardı bu hak/sızlık mevzuunda..

    bn yazının son paragrafından çok etkilendim.. daha dün gece,kısmen benzer bir hadiseden sonra aklımdan geçen buydu.. "sadece o an' ki yaşadığı duygu bulanıklığını paylaşmak istemişti."
    üstelik bunu yaparken senin ne hâlde olacağını kuvvetle muhtemel ki düşünmemişti bile..
    hayat işte bu kadar acımasızdı..

    teşekkürler..

    YanıtlaSil
  2. Üryan, ben de sizin şu cümlenizden oldukça etkilendim. "üstelik bunu yaparken senin ne hâlde olacağını kuvvetle muhtemel ki düşünmemişti bile.."

    teşekkürler,

    YanıtlaSil
  3. :-)Hayatın vicdanı da var fark edene veya görebilene. Nedense bize acımasız davrandığı zaman bağırıyoruz , ödül verdiği zaman ya fark etmiyoruz veya ödül olduğunu anlayamıyoruz. Ama sürekli onu bunu hayatın acımasızlığını eleştirmek yerine , yaşadığımız hayatın içersinde kendimizi ne kadar değiştirirsek mutlu olabiliriz ona bakmıyoruz. Sözün özü güzeller güzeli yaşadığımız herşeyden hayatı suçlamak zayıflıktır. Daha önceleri benim çokça yaptığım bişeydi:-)) ordan bilirim..Bırak mutsuzluğa mahkum olsunlar.

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Can Lalehan; haklısın !.. :) konuyla pek bir örtüştü bu sözüm.. sende aldın "hak" tan payını.. ödülümüz zamanla oluşuyor zaten, farkındayım.

    YanıtlaSil

{ಠ,ಠ}
|)__)
-”-”-