Öykü otomatik olarak, bu görüşmenin(!) bir ödemesi olup olmayacağını dahi sorgulayamadan, bankoda bulunan görevliye yöneldi ve Nazlı' ya dönerek "Sigorta kartın çantada mı canım?" diye sordu.
Nazlı sanki bu soru ona yöneltilmemiş gibi uzun ve keskin bakışlarla baktı ve ani hareketle ordan çıkıp koridora doğru yürümeye başladı.Öykü arkasından seslenerek koştu. Nazlı birden geriye doğru dönerek, elini vurmak istercesine kaldırdı ve "Tokat geliyor, istiyor musun!?" dedi. Öykü şok içinde ama kontrolü kaybetmemesi gerektiğini düşünerek, "Tamam vur o zaman" deyip duvarı gösterdi. Nazlı, hızlıca vurmak isterken birden eli yavaş çekime dönüp, yumuşak bir dokunuş yaptı duvara ve yüzü ağlamaklı halde "Neden böyle oluyor? Niye?" diye sormaya başladı. "Tamam tatlım, bak uykusuzluğun etkileri bunlar. Kafan karışıyor ve yorgunsun. Doktor reçete yazdı, ilacımızı alacağız ve hemen uyuyup rahatlayacağız, geçecek hepsi."
Nazlı bu açıklamadan memnun "Geçicek di mi?" deyip uysallaştı. Tekrar bankonun olduğu yere geldiler ve Öykü, bankodaki kızdan yardım istedi reçeteyi uzatıp. "Bırakıp gidemiyorum, nasıl yardımcı olabilirsiniz reçete konusunda acaba?" diye sorarken, aniden kolundan sert bir şekilde geriye doğru çekildi. "Sen Öykü müsün?" Öykü gerilmiş ama sakince "Evet canım ben Öykü' yüm, sen de Nazlı' sın. Gece neler konuştuk seninle hatırlıyor musun?" deyince, "Hah tamam sen Öykü' sün, ben Nazlı.. tamam" dedi.
Fakat bu hareketin tekrarlanma aralığı oldukça sıklaşmıştı. Ailesine haber vermesi gerekiyordu, kısa bir görüşmeyle hastahanede olduklarını, doktorla görüşmeden sonuç alınamadığını, gittikçe artan agresifleşmeyi anlattı. Dün geceden beri onlarla irtibat halindeydi zaten.
(devamı var)
{ಠ,ಠ}
|)__)
-”-”-
not: gif buradan alıntıdır.
Devamını merakla bekliyorum. Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilÇok teşekkürler :)
SilBipolar, anksiyete, mani, majör depresif keşke bunları hiç bilmeseydik diyorum. Sonra da madem var, tanımak ve ona göre gardını almak daha iyi diyorum. Konforla, modernlikle işi yok insanın.
YanıtlaSilEvet çok doğru, eğer çevremizde bu tür tanıdıklarımız varsa bilgilenmek en iyisi. Yoksa manzara feci olabiliyor. Her hastanın, kendini yanında daha iyi hissettiği biri vardır mutlaka, onlara iş düşüyor.
SilAllah aklımızı korusu, biz de yardımcı olalım.
ne kadar ilginç, böyle bişileri duymamıştım. heey hani demiştim bir iki tanıdık var diye, birinin bikaç ayda bir enerjisi birden düşer, evden yataktan çıkamaz, sonra da çok aktif ve zeki olur işte. diğeri ise, bazen pencereyi filan indirir, kendini araba altına atmaya filan çalışır, cebinden paraları çıkarıp gelene geçene verir. üsteliki ikisi de düzenli işte çalışıyorlar.
YanıtlaSilAynen yazdığın gibi deep, ben kendine ve çevreye zarar verebilecek olanlardan ürküyorum. Yoksa bu yazdığım öyküdeki gibi insanların sadece kendi hayatlarına sekte vuruluyor. Sağol yorumuna :)
SilUzun süre uykusuzluk,halisünasyon gibi şeyler yapabiliyor,psikolojiye de olumsuz etkileri olabiliyor.Fakat bunun farklı.Bakcaz görcez ne olacak?
YanıtlaSilUykusuzluk başlı başına dengeyi altüst eden olay. Bir de ilaç almama ya da eksik ilaç alma üstüne tuz biber oluyor valla.
SilHeyecanlandım şimdi git Gide bakalım ne olacak kalemine sağlık canım benim 😊
YanıtlaSilSağlık özen istiyor valla.. umarım bişeyler değişir Nazlı' nın hayatında. :)
Silİnşallah reçeteye bir an önce ulaşılır. Bu tür ilaçlar uzman yazmadan alınamıyor. Bu rahatsızlıklarda ise yakınların takibi elzem. Daima yedekte ilaç bulundurmak lazım. Bunlar hayatın gerçekleri canım. Birkaç bölüm kaçırmışım, okuyayım. Emeğine sağlık canım.
YanıtlaSilKesinlikle ilaçlarına dikkat etmek gerekiyor ve çok haklısın yedekli gitmek de şart. Çünkü biliyorsun eczanelerde bazen ilaç bulamıyoruz.
SilHeyecanla okuyorum. Insallah düzelir 😊
YanıtlaSilTeşekkürler :) düzelecek inşallah..
Sil