Bir şehirde yaşarken çoğumuz geçtiğimiz caddelerin, sokaklardaki binaların, çeşmelerin, heykellerin ve bunun gibi bir çok detayın farkında olmayız. Şehir bizim yaşadığımız ama derinliğini, tarihini, dokusunu bilmediğimiz bir yerdir çoğu kez.
Tüm yaşam kaygılarından ve üstümüzdeki sıkıntı kırıntılarından silkinip, bir turist gibi gezmeye başladığımız zaman etrafımızda bulunan pek çok şey ışıldar, renklenir. Görmeyi seçerek, bir çocuk merakıyla etrafı algılamaya başlarız.
İstanbul' daki çoğunluk yeri iyi bilirim. Keşifsever ve tarihe meraklı biri olarak, mekanların geçmişe ait kokuları, yaşanmışlıkları çoğu kez başımı döndürmüştür gezilerimde. Şu anda bulunduğum kentin hatırı sayılır yerlerini elimden geldiğince inceliyor, geziyorum.
Sürekli bir koşturmaca içinde önünden geçtiğim yüksek duvarlı bina, nihayet ilgimi çekti. Kalabalığın içinden sıyrılıp belki kahve içer, dinlenirim diye baktığım yerde, Kent Müzesi yazısı beni çoktan içeri davet etmişti bile.
Gerisi fotoğraflarda gizli.
(not: detay bilgi ve daha fazla fotoğraf için şuraya bakabilirsiniz.)
(* köşkün maketi)
(*köşk girişi)
Mutfak
Misafirlerin kabul edildiği bölüm
Hamamdan görüntüler
Bahçedeki kuyu
{ಠ,ಠ}
|)__)
-”-”-
not: fotoğraflar M©MENT©S arşivindendir.
(*) lı fotoğraflar bağlantı verilen siteden alıntıdır.